Cengiz ÇETİK- Şair, Yazar, Öğretmen
Köşe Yazarı
Cengiz ÇETİK- Şair, Yazar, Öğretmen
 

Depremi Beklemek mi, Ona Hazır Olmak mı?

Türkiye’nin her köşesi fay hatlarıyla çevriliyken, acılardan ders almayı hâlâ başaramadık. Antalya da risk altındayken, aynı hataları tekrar etmeye ne kadar daha devam edeceğiz? Türkiye’de yaşayıp da deprem gerçeğini bilmeyen yoktur. Ama bilmek başka, hazırlıklı olmak bambaşkadır. 17 Ağustos 1999’da Marmara’yı yıkan depremde on binlerce canı kaybettik. “Bir daha asla” dedik. Yıllar geçti, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler geldi. Bu kez acı çok daha büyüktü. Yine “unutmayacağız” dedik. Peki, gerçekten unutmuyor muyuz? Antalya’nın Sessiz Tehlikesi Bugün gözümüz hep Marmara’ya, Doğu Anadolu’ya çevrilmişken, Antalya’yı pek anmıyoruz. Oysa Akdeniz’in açıklarında sık sık yaşanan depremler, kentin ciddi risk altında olduğunu gösteriyor. Antalya hızla büyüyen, göç alan bir şehir. Turizmin başkenti diyoruz, ama ya olası bir depremde bunca yüksek katlı otel, apartman, konut ne olacak? Yapılanlar, Eksik Kalanlar 1999’dan sonra bazı adımlar atıldı. Deprem yönetmeliği yenilendi, AFAD kuruldu, arama-kurtarma kapasitesi güçlendirildi. Bunlar önemli. Ama işin diğer yüzü hâlâ içimizi sızlatıyor. Kentsel dönüşüm, çoğu yerde riskli binaları değil rantı hedef aldı. Denetimler çoğu zaman kâğıt üzerinde kaldı. Deprem vergilerinin nereye gittiğini kimse tam olarak bilmiyor. En önemlisi, biz vatandaşlar da hâlâ dersimizi tam öğrenmedik. Birçoğumuz oturduğumuz binanın sağlamlığını bilmiyoruz. Tatbikatlar, eğitimler ise sadece “göstermelik” kalıyor. Ne Yapmalı? Depremi önleyemeyiz ama can kaybını önleyebiliriz. Bunun için yapılması gereken, denetimi tavizsiz yapmak, kentsel dönüşümü gerçekten risk odaklı hale getirmek, eğitimle deprem bilincini çocukluktan itibaren yerleştirmek ve her şehir için uygulanabilir afet planları hazırlamak. Deprem, zamanı bilinmeyen ama kesin olan bir misafir. Geldiğinde hazırlıksız yakalanmamak için yapmamız gereken tek şey, bugünden harekete geçmek. Aksi halde her büyük sarsıntıdan sonra aynı acı sözleri yineleyecek, aynı hataları tekrar edeceğiz. Antalya dahil, Türkiye’nin her köşesi bu gerçekle yüzleşmek zorunda. Çünkü deprem unutulmaz; unutan biziz. Cengiz Çetik
Ekleme Tarihi: 17 Ağustos 2025 -Pazar

Depremi Beklemek mi, Ona Hazır Olmak mı?

Türkiye’nin her köşesi fay hatlarıyla çevriliyken, acılardan ders almayı hâlâ başaramadık. Antalya da risk altındayken, aynı hataları tekrar etmeye ne kadar daha devam edeceğiz?

Türkiye’de yaşayıp da deprem gerçeğini bilmeyen yoktur. Ama bilmek başka, hazırlıklı olmak bambaşkadır. 17 Ağustos 1999’da Marmara’yı yıkan depremde on binlerce canı kaybettik. “Bir daha asla” dedik. Yıllar geçti, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler geldi. Bu kez acı çok daha büyüktü. Yine “unutmayacağız” dedik. Peki, gerçekten unutmuyor muyuz?

Antalya’nın Sessiz Tehlikesi

Bugün gözümüz hep Marmara’ya, Doğu Anadolu’ya çevrilmişken, Antalya’yı pek anmıyoruz. Oysa Akdeniz’in açıklarında sık sık yaşanan depremler, kentin ciddi risk altında olduğunu gösteriyor. Antalya hızla büyüyen, göç alan bir şehir. Turizmin başkenti diyoruz, ama ya olası bir depremde bunca yüksek katlı otel, apartman, konut ne olacak?

Yapılanlar, Eksik Kalanlar

1999’dan sonra bazı adımlar atıldı. Deprem yönetmeliği yenilendi, AFAD kuruldu, arama-kurtarma kapasitesi güçlendirildi. Bunlar önemli. Ama işin diğer yüzü hâlâ içimizi sızlatıyor. Kentsel dönüşüm, çoğu yerde riskli binaları değil rantı hedef aldı. Denetimler çoğu zaman kâğıt üzerinde kaldı. Deprem vergilerinin nereye gittiğini kimse tam olarak bilmiyor.

En önemlisi, biz vatandaşlar da hâlâ dersimizi tam öğrenmedik. Birçoğumuz oturduğumuz binanın sağlamlığını bilmiyoruz. Tatbikatlar, eğitimler ise sadece “göstermelik” kalıyor.

Ne Yapmalı?

Depremi önleyemeyiz ama can kaybını önleyebiliriz. Bunun için yapılması gereken, denetimi tavizsiz yapmak, kentsel dönüşümü gerçekten risk odaklı hale getirmek, eğitimle deprem bilincini çocukluktan itibaren yerleştirmek ve her şehir için uygulanabilir afet planları hazırlamak.

Deprem, zamanı bilinmeyen ama kesin olan bir misafir. Geldiğinde hazırlıksız yakalanmamak için yapmamız gereken tek şey, bugünden harekete geçmek. Aksi halde her büyük sarsıntıdan sonra aynı acı sözleri yineleyecek, aynı hataları tekrar edeceğiz.

Antalya dahil, Türkiye’nin her köşesi bu gerçekle yüzleşmek zorunda. Çünkü deprem unutulmaz; unutan biziz.

Cengiz Çetik

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet dini chat plastik çember