Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

TÜRKİYE YOL AYRIMINDA: YA DEMOKRASİ YA DA TEK ADAM...

Şu an ülkemiz bir ekonomik krize doğru savrulmakta. Bu konuda, piyasalarda böyle bir endişeyi duymayan yok gibi... Hatta eşik aşıldı diyenler bile var.  Bu gibi durumlarda katılımcı ve çoğulcu demokratik ortak akılla işleyen bir karşı duruşa ihtiyaç var, ödenecek bedel, en çok,  emeği ile geçinenlere, yoksul halk kesimlerine vuracak. Ne var ki toplumu kutuplaştıran AKP'nin, bilim dışı, liyakat değil sadakate dayalı ve burnundan kıl aldırmayan tek adam siyaset anlayışı ortak duruşu motive etmekten uzak. Reis'in, tek adam şemsiyesi altında,  katılımcı ve çoğulcu duygudan yoksun, hamasete dayalı kendi çözümünü dayatması ortak aklı işletmeyi engelliyor. Bu nedenle tek adam şemsiyesi altında, ülkeyi felakete sürükleyecek potansiyele sahip bir sorun karşısında ortak bir irade üretmek mümkün görünmüyor. Bu durumda sarayın değil, millet egemenliğinin tecelligahı parlamentonun devreye sokulması gerekmiyor mu? Mevcut yapısıyla bile meclis, böyle bir görevi yerine getirebilecek birikime ve tecrübeye sahip. Ülkemiz enkaz olarak belirsizliklerle dolu bir sürece girdi. Reis yönetim anlayışı çözüm üretemiyor.  Tüketimi besleyen yandaş zengin etmeye odaklı ekonomik model, deniz bitti diye çığlık atıyor, kendi gemilerini kurtaranlar bize enkaz bırakarak servetlerini yurt dışına kaçırıyorlar. Ülkemiz,  dalgalarla boğuşan, henüz motoru tekleyerek de olsa çalışan dümeni kırık bir gemi gibi oraya buraya savruluyor. Bu arada krizi fırsata çevirecekler sıraya girmiş batan geminin mallarını yağmalamak için dört gözle beklemekteler. Provoke edilmeye müsait sorun, birilerine servet kazandırırken geniş halk yığınlarını uzun yıllar fatura ödemeye mahkûm edecek bir potansiyel taşıyor. Bu ihtiyacı, işlevsizleştirilmiş bir parlamento ile tek adam şemsiyesi altında karşılamak, sorunun ve çözümün doğasına aykırı. Bu nedenle parlamentoya işlevselliğini kazandıracak, tüm siyasi partilerin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, odaların katılımını öngören demokratik bir seferberliğe ihtiyaç var. Bu durumda, parlamentoyu işletmek ve ekonomik sorun karşısında, katılımı yüksek bir ortak akılla kolektif bir pozisyon almak dışında bir çözüm görünmüyor. Önümüzdeki seçimler, tek adam rejimine karşı tüm muhalefeti kucaklayan demokratik bir ittifakı zorunluluk olarak önümüze koymaktadır. Bunun farkında olan iktidar, provokasyonlarla demokrasi ittifakını bozmaya çalışmaktadır. Tek adamdan kurtulmak için muhalefetin önünde tek yol var birleşmek. Çünkü "kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!" Mesut Karakoyunlu
Ekleme Tarihi: 12 Ağustos 2021 - Perşembe

TÜRKİYE YOL AYRIMINDA: YA DEMOKRASİ YA DA TEK ADAM...

Şu an ülkemiz bir ekonomik krize doğru savrulmakta. Bu konuda, piyasalarda böyle bir endişeyi duymayan yok gibi... Hatta eşik aşıldı diyenler bile var. 

Bu gibi durumlarda katılımcı ve çoğulcu demokratik ortak akılla işleyen bir karşı duruşa ihtiyaç var, ödenecek bedel, en çok,  emeği ile geçinenlere, yoksul halk kesimlerine vuracak.

Ne var ki toplumu kutuplaştıran AKP'nin, bilim dışı, liyakat değil sadakate dayalı ve burnundan kıl aldırmayan tek adam siyaset anlayışı ortak duruşu motive etmekten uzak.

Reis'in, tek adam şemsiyesi altında,  katılımcı ve çoğulcu duygudan yoksun, hamasete dayalı kendi çözümünü dayatması ortak aklı işletmeyi engelliyor.

Bu nedenle tek adam şemsiyesi altında, ülkeyi felakete sürükleyecek potansiyele sahip bir sorun karşısında ortak bir irade üretmek mümkün görünmüyor.

Bu durumda sarayın değil, millet egemenliğinin tecelligahı parlamentonun devreye sokulması gerekmiyor mu?

Mevcut yapısıyla bile meclis, böyle bir görevi yerine getirebilecek birikime ve tecrübeye sahip.

Ülkemiz enkaz olarak belirsizliklerle dolu bir sürece girdi. Reis yönetim anlayışı çözüm üretemiyor. 

Tüketimi besleyen yandaş zengin etmeye odaklı ekonomik model, deniz bitti diye çığlık atıyor, kendi gemilerini kurtaranlar bize enkaz bırakarak servetlerini yurt dışına kaçırıyorlar.

Ülkemiz,  dalgalarla boğuşan, henüz motoru tekleyerek de olsa çalışan dümeni kırık bir gemi gibi oraya buraya savruluyor.

Bu arada krizi fırsata çevirecekler sıraya girmiş batan geminin mallarını yağmalamak için dört gözle beklemekteler.

Provoke edilmeye müsait sorun, birilerine servet kazandırırken geniş halk yığınlarını uzun yıllar fatura ödemeye mahkûm edecek bir potansiyel taşıyor.

Bu ihtiyacı, işlevsizleştirilmiş bir parlamento ile tek adam şemsiyesi altında karşılamak, sorunun ve çözümün doğasına aykırı.

Bu nedenle parlamentoya işlevselliğini kazandıracak, tüm siyasi partilerin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, odaların katılımını öngören demokratik bir seferberliğe ihtiyaç var.

Bu durumda, parlamentoyu işletmek ve ekonomik sorun karşısında, katılımı yüksek bir ortak akılla kolektif bir pozisyon almak dışında bir çözüm görünmüyor.

Önümüzdeki seçimler, tek adam rejimine karşı tüm muhalefeti kucaklayan demokratik bir ittifakı zorunluluk olarak önümüze koymaktadır.

Bunun farkında olan iktidar, provokasyonlarla demokrasi ittifakını bozmaya çalışmaktadır.

Tek adamdan kurtulmak için muhalefetin önünde tek yol var birleşmek.

Çünkü "kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!"

Mesut Karakoyunlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.