Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

SAVAŞIN KAZANANI OLMUYOR; İLLA DA BARIŞ!

Ülkenin başta insan olmak üzere tüm kaynaklarını tüketen etnik teröre karşı barışçıl çözüm bulunması akıl sahibi herkesin insani ve vicdani talebidir. Barışa karşı olmak düşünülemez. Bir de "Yurtta barış dünyada barış" şiarımızken... Ancak savaşa karşı barışı savunmanın teröre destek olarak algılandığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenle tabandan yükselecek barış iradesi terörle ilişkilendirilme korkusuna mahkûm edilmiştir. Halkları ne kadar temsil ettiği bilinmeyen akil adam oluşumunu örgütleyen iradelerin barış girişiminin dayatma olarak algı vermesi, insanın aklına hayal kırıklığı yaratan önceki barış sürecini getiriyor. Akiller hareketini yöneten ve yönlendiren siyasi iradenin, ülke içindeki barışçıl eylemlere karşı şiddete varan bir direnç gösterdiği gerçeklik. - Ki bu iradenin son olarak; 25 Kasım'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü bir araya gelen kadınlara biber gazlı şiddette olduğu gibi barışçıl protestolara bile tahammülsüzlüğü varken;  yıllardır anaların yüreğini yakan, ocaklara ateş düşüren bir konudaki barış yaklaşımı yeniden mi kandırılıyoruz sorusunu akla getiriyor? Emperyal çıkarlar ve siyasi hesaplar dışında barışı sağlayacak olan; halkların insan odaklı samimi demokratik iradesinden başka ne olabilir ki!? Halkların demokratik iradesi, yöneticiler üzerinde baskı oluşturmazsa... Yönetenlerin dayatmalarıyla gerçekleştirilecek bir barış süreci ki şu an öyle; coğrafyamızda çatışma ve istikrarsızlıktan beslenen emperyal hesapların dışında düşünülebilir mi? Mesut KARAKOYUNLU
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2022 - Pazartesi

SAVAŞIN KAZANANI OLMUYOR; İLLA DA BARIŞ!

Ülkenin başta insan olmak üzere tüm kaynaklarını tüketen etnik teröre karşı barışçıl çözüm bulunması akıl sahibi herkesin insani ve vicdani talebidir.

Barışa karşı olmak düşünülemez.

Bir de "Yurtta barış dünyada barış" şiarımızken...

Ancak savaşa karşı barışı savunmanın teröre destek olarak algılandığı bir ülkede yaşıyoruz.

Bu nedenle tabandan yükselecek barış iradesi terörle ilişkilendirilme korkusuna mahkûm edilmiştir.

Halkları ne kadar temsil ettiği bilinmeyen akil adam oluşumunu örgütleyen iradelerin barış girişiminin dayatma olarak algı vermesi, insanın aklına hayal kırıklığı yaratan önceki barış sürecini getiriyor.

Akiller hareketini yöneten ve yönlendiren siyasi iradenin, ülke içindeki barışçıl eylemlere karşı şiddete varan bir direnç gösterdiği gerçeklik. - Ki bu iradenin son olarak; 25 Kasım'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü bir araya gelen kadınlara biber gazlı şiddette olduğu gibi barışçıl protestolara bile tahammülsüzlüğü varken;  yıllardır anaların yüreğini yakan, ocaklara ateş düşüren bir konudaki barış yaklaşımı yeniden mi kandırılıyoruz sorusunu akla getiriyor?

Emperyal çıkarlar ve siyasi hesaplar dışında barışı sağlayacak olan; halkların insan odaklı samimi demokratik iradesinden başka ne olabilir ki!?

Halkların demokratik iradesi, yöneticiler üzerinde baskı oluşturmazsa... Yönetenlerin dayatmalarıyla gerçekleştirilecek bir barış süreci ki şu an öyle; coğrafyamızda çatışma ve istikrarsızlıktan beslenen emperyal hesapların dışında düşünülebilir mi?

Mesut KARAKOYUNLU

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.