Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

KÖYLER KÖYLÜLERDEN SIFIRLANIYOR...

  Bir köy kahvehanesi... AKP’liler bir köşede, Muhalefet partililer diğer bir köşede oturmuşlar, birbirlerini göz ucuyla yoklayarak televizyonda haberleri izliyorlar. Televizyonda bir muhalefet milletvekili konuşuyor: "Enflasyon hayat pahalılığı artıyor, faizler yükseliyor, borçlar çoğalıyor, Türk Lirası değer kaybediyor, icra daireleri haciz dosyalarından geçilmiyor..." Akp lilerin masasından bir vatandaş, Allaha şükür, ezanımız okunuyor, bayrağımız dalgalanıyor, reis dünyaya meydan okuyor, Afrin'e de bayrağımızı diktik, sıra Membiç'de, seninki teferruat,  diye laf atıyor konuşan vekile, köşedeki masadakilere bıyık altından gülerek. Televizyonda konuşan muhalefet vekili devam ediyor; "Belirsizlik, karamsarlık Siyasi istikrarsızlık Endişe, korku, güven açığı var. İnşaat dışında pek yatırım yok, işsizik artıyor, köylü ürettiğini değerinde satamıyor, her geçen borcu katlanıyor." Aynı masada oturan bir başka Akp li, adam muhalefet değil felaket tellallığı yapıyor, bunların içi kararmış,  diyor. Televizyonda konuşmasını sürdüren muhalif vekil Akp hükümetine yüklenerek; "Öngörüsüz bilgisiz ve beceriksiz AKP ekonomi yönetimi bu sonucun sebepleridir." Trol ağzıyla konuşan bir başka AKP li,  CHP milleti aç bıraktı,  camileri ahır yaptı, yetmedi kerhane yaptı, tüp kuyrukları, yağ kuyrukları, hastane kuyrukları, bunların zamanında millet canından bezdi, daha unutmadık, diyerek lafa giriyor. Karşı köşede oturan bir CHP li sakin ama borç yorgunu bir ses tonuyla, hepimiz bankalara ipotek karşılığı borçluyuz, icra takibi başlamış,  eli kulağında bugün yarın bize de icra tebligatları gelir, diyerek derdini anlatıyor. Bunun üzerine, kendinden oldukça emin bir AKP li,  ben Reisi ölümüne seviyorum,  göreceksiniz, Reis bir KHK ile borçlarımızı sıfırlayacak, bana ilçede bir parti yöneticisi öyle söyledi, diyor. Köşede tek başına oturan, o ana kadar konuşulanları dinlemekle yetinen biri dayanamıyor, anlaşılmaz bir mırıldanmayla, Reis ancak,  diyor, sonraki dedikleri pek anlaşılmıyor ama son sözcüğü, sıfırlar, oluyor. Kahvehanede oturanların hemen hemen hepsinin borcu var kahveci dışında... Kahveci, hepiniz köyden sıfırlanmak üzerisiniz, siz kendinizi, milletin mına koyan ve vergi borcu sıfırlanan yandaş müteahhit mi sanıyorsunuz, hepiniz borca tutsaksınız,  hem dertlikte yok birbirinizden farkınız, derdinizde ortaklaşacağınıza, bizi kim bu hale getirdi diyeceğinize, derdinizi dermansız kılan bir ayrışmanın kurbanları olmuşsunuz, diyerek söze giriyor. Bu konuşmayla hem dertleşen köylüleri borç ortaklaştırmış durumda; gerginlik ve atışma hali ortadan kalkmış,  kahvehaneye sessizlikle birlikte hüzünlü bir karamsarlık hakim oluyor. Tam bu sırada içeri, kolunun altında, bedenine yapışmış meşin bir çantayla postacı giriyor. Boş bir masaya oturan postacı, boynunda asılı olan meşin çantayı tıslayarak çıkarıp, masanın üzerine koyuyor.. Çantasından çıkadığı icra tebligatlarını tek tek isimleri okuyarak imza karşılığı teslim edip görevini yapmış olmanın rahatlığıyla kendine bir çay ısmarlıyor. Postacı çayını içip;  böyle giderse köylüler köylerden sıfırlanacak, icra tebligatı dağıtmadığım köy kalmadı bu civarda diyerek oradan ayrılıyor. AK Parti unutuluyor, Reisin adı yok, ellerde icra tebligatı, zihinlerde tarlamız toprağımız gittikten sonra bize ne olacak ortak endişesi... Kulaklarda ise muhalefet vekilinin, işçi köylü emeği ile geçinenler borçlu, icralık bunun sorumlusu iktidar, sözleri çınlıyor. Siyasette ortaklaşamayınca dertte ortaklaşma mı yaşanıyor ne?   Mesut KARAKOYUNLU
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2023 - Salı

KÖYLER KÖYLÜLERDEN SIFIRLANIYOR...

 

Bir köy kahvehanesi... AKP’liler bir köşede, Muhalefet partililer diğer bir köşede oturmuşlar, birbirlerini göz ucuyla yoklayarak televizyonda haberleri izliyorlar.

Televizyonda bir muhalefet milletvekili konuşuyor:

"Enflasyon hayat pahalılığı artıyor,

faizler yükseliyor, borçlar çoğalıyor,

Türk Lirası değer kaybediyor, icra daireleri haciz dosyalarından geçilmiyor..."

Akp lilerin masasından bir vatandaş, Allaha şükür, ezanımız okunuyor, bayrağımız dalgalanıyor, reis dünyaya meydan okuyor, Afrin'e de bayrağımızı diktik, sıra Membiç'de, seninki teferruat,  diye laf atıyor konuşan vekile, köşedeki masadakilere bıyık altından gülerek.

Televizyonda konuşan muhalefet vekili devam ediyor;

"Belirsizlik, karamsarlık

Siyasi istikrarsızlık

Endişe, korku, güven açığı var. İnşaat dışında pek yatırım yok, işsizik artıyor, köylü ürettiğini değerinde satamıyor, her geçen borcu katlanıyor."

Aynı masada oturan bir başka Akp li, adam muhalefet değil felaket tellallığı yapıyor, bunların içi kararmış,  diyor.

Televizyonda konuşmasını sürdüren muhalif vekil Akp hükümetine yüklenerek;

"Öngörüsüz bilgisiz ve beceriksiz AKP ekonomi yönetimi bu sonucun sebepleridir."

Trol ağzıyla konuşan bir başka AKP li,  CHP milleti aç bıraktı,  camileri ahır yaptı, yetmedi kerhane yaptı, tüp kuyrukları, yağ kuyrukları, hastane kuyrukları, bunların zamanında millet canından bezdi, daha unutmadık, diyerek lafa giriyor.

Karşı köşede oturan bir CHP li sakin ama borç yorgunu bir ses tonuyla, hepimiz bankalara ipotek karşılığı borçluyuz, icra takibi başlamış,  eli kulağında bugün yarın bize de icra tebligatları gelir, diyerek derdini anlatıyor.

Bunun üzerine, kendinden oldukça emin bir AKP li,  ben Reisi ölümüne seviyorum,  göreceksiniz, Reis bir KHK ile borçlarımızı sıfırlayacak, bana ilçede bir parti yöneticisi öyle söyledi, diyor.

Köşede tek başına oturan, o ana kadar konuşulanları dinlemekle yetinen biri dayanamıyor, anlaşılmaz bir mırıldanmayla, Reis ancak,  diyor, sonraki dedikleri pek anlaşılmıyor ama son sözcüğü, sıfırlar, oluyor.

Kahvehanede oturanların hemen hemen hepsinin borcu var kahveci dışında... Kahveci, hepiniz köyden sıfırlanmak üzerisiniz, siz kendinizi, milletin mına koyan ve vergi borcu sıfırlanan yandaş müteahhit mi sanıyorsunuz, hepiniz borca tutsaksınız,  hem dertlikte yok birbirinizden farkınız, derdinizde ortaklaşacağınıza, bizi kim bu hale getirdi diyeceğinize, derdinizi dermansız kılan bir ayrışmanın kurbanları olmuşsunuz, diyerek söze giriyor.

Bu konuşmayla hem dertleşen köylüleri borç ortaklaştırmış durumda; gerginlik ve atışma hali ortadan kalkmış,  kahvehaneye sessizlikle birlikte hüzünlü bir karamsarlık hakim oluyor.

Tam bu sırada içeri, kolunun altında, bedenine yapışmış meşin bir çantayla postacı giriyor.

Boş bir masaya oturan postacı, boynunda asılı olan meşin çantayı tıslayarak çıkarıp, masanın üzerine koyuyor..

Çantasından çıkadığı icra tebligatlarını tek tek isimleri okuyarak imza karşılığı teslim edip görevini yapmış olmanın rahatlığıyla kendine bir çay ısmarlıyor.

Postacı çayını içip;  böyle giderse köylüler köylerden sıfırlanacak, icra tebligatı dağıtmadığım köy kalmadı bu civarda diyerek oradan ayrılıyor.

AK Parti unutuluyor, Reisin adı yok, ellerde icra tebligatı, zihinlerde tarlamız toprağımız gittikten sonra bize ne olacak ortak endişesi...

Kulaklarda ise muhalefet vekilinin, işçi köylü emeği ile geçinenler borçlu, icralık bunun sorumlusu iktidar, sözleri çınlıyor.

Siyasette ortaklaşamayınca dertte ortaklaşma mı yaşanıyor ne?

 

Mesut KARAKOYUNLU

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.