Bireyleri ve toplumu sağaltan doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık çalışanları, sağlık ocakları ve hastanelerimizin vazgeçilmezleridir.
Tedavi için bu kurumlara gelenler; cinsiyeti, kökeni, inancı, toplumsal statüsü ne olursa olsunlar doktorların gözünde "hasta"dırlar.
Gazze'de bir hastanenin İsrail tarafından bombalanması.. işte bu nedenle tüm dünyada infial yarattı ve gösterilere neden oldu.
Gelelim eğitim ve eğitimciler;
Dünya ve toplumlar eğitimle değişir, dönüşür ve gelişir. Eğitim emekçileri, başta öğretmenler olmak üzere toplumsal değişim ve gelişimin neferleridirler.
Bu nedenle öğretmenlerin yerini hiçbir şey alamamıştır. Okula gelen her çocuk, öğretmenin gözünde ayrımsız "öğrenci"dir.
Öğretmen eğitir, öğretmen öğretir, öğretmen yetiştirir.
Bu eylem ülkenin insan kaynağını besler; üretime, refaha ve toplumsal mutluluğa ve ileriye dönük değişime katkı verir.
Bunun için öğretmenler toplumsal ilerlemenin ve dönüşümün vazgeçilmezleridirler.
Tüm dünyada yaşama katkı sunan tüm meslekler saygın ve onurludur.
Doktorluk ve öğretmenlik saygınlığın ötesinde kutsallık ithaf edilen mesleklerdir.
Çünkü biri yaşatır, diğeri yaşamı dönüştürüp geleceği inşa eder.
Bu nedenle, bu meslekler; laik, demokratik kamucu bir anlayışla yürütülmelidir.
Ne yazık ki ülkemizde, Akp iktidarı, doktorları ve öğretmenleri değersizleştirip itibarsızlaştıran politikalarıyla bazı kesimlerin hedefi haline getirdi.
Bu süreçte, kafası bozulan, sağlık emekçileri ve doktorlara, eğitim emekçileri öğretmenlere saldırmak ve darp etmeyi, hak ve meşru imiş gibi algılayıp, pervasız ve yaygın bir şekilde sürdürmeye başladılar.
Hükümet bu saldırıları kınama ihtiyacı bile duymuyor.
İktidar bu alanları, inanılmaz teşviklerle özelleştirip, kamuculuğun yerini özel sektörün kâr hırsına terk ederek, hastayı ve öğrenciyi "müşteri" durumuna düşürdü.
Bu sürecin ülkemiz getirdiği nokta; paran kadar sağlık, paran kadar eğitim oldu.
Hayatın diğer alanlarında da sürdürülen özelleştirme, böylece kamucu değerleri yok ederek, toplumu, paran kadar yaşa anlayışına mahkum etti.
Kamuculuğu önce değersizleştiriyorlar, sonra yok ediyorlar.
Vatandaşı özel hastanelere mahkûm ediyorlar.
Sağlıkta özelleştirme, şiddetle birlikte para için bebek ölümlerinin yolunu açtı.
Bundan ötesi var mı?
Mesut Karakoyunlu
Anasayfa
Yazarlar
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Yazı Detayı
Bu yazı 191+ kez okundu.
DOKTORLARI VE ÖĞRETMENLERİ DEĞERSİZLEŞTİREN SÜREÇ ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRÜYOR?
Bireyleri ve toplumu sağaltan doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık çalışanları, sağlık ocakları ve hastanelerimizin vazgeçilmezleridir.
Tedavi için bu kurumlara gelenler; cinsiyeti, kökeni, inancı, toplumsal statüsü ne olursa olsunlar doktorların gözünde "hasta"dırlar.
Gazze'de bir hastanenin İsrail tarafından bombalanması.. işte bu nedenle tüm dünyada infial yarattı ve gösterilere neden oldu.
Gelelim eğitim ve eğitimciler;
Dünya ve toplumlar eğitimle değişir, dönüşür ve gelişir. Eğitim emekçileri, başta öğretmenler olmak üzere toplumsal değişim ve gelişimin neferleridirler.
Bu nedenle öğretmenlerin yerini hiçbir şey alamamıştır. Okula gelen her çocuk, öğretmenin gözünde ayrımsız "öğrenci"dir.
Öğretmen eğitir, öğretmen öğretir, öğretmen yetiştirir.
Bu eylem ülkenin insan kaynağını besler; üretime, refaha ve toplumsal mutluluğa ve ileriye dönük değişime katkı verir.
Bunun için öğretmenler toplumsal ilerlemenin ve dönüşümün vazgeçilmezleridirler.
Tüm dünyada yaşama katkı sunan tüm meslekler saygın ve onurludur.
Doktorluk ve öğretmenlik saygınlığın ötesinde kutsallık ithaf edilen mesleklerdir.
Çünkü biri yaşatır, diğeri yaşamı dönüştürüp geleceği inşa eder.
Bu nedenle, bu meslekler; laik, demokratik kamucu bir anlayışla yürütülmelidir.
Ne yazık ki ülkemizde, Akp iktidarı, doktorları ve öğretmenleri değersizleştirip itibarsızlaştıran politikalarıyla bazı kesimlerin hedefi haline getirdi.
Bu süreçte, kafası bozulan, sağlık emekçileri ve doktorlara, eğitim emekçileri öğretmenlere saldırmak ve darp etmeyi, hak ve meşru imiş gibi algılayıp, pervasız ve yaygın bir şekilde sürdürmeye başladılar.
Hükümet bu saldırıları kınama ihtiyacı bile duymuyor.
İktidar bu alanları, inanılmaz teşviklerle özelleştirip, kamuculuğun yerini özel sektörün kâr hırsına terk ederek, hastayı ve öğrenciyi "müşteri" durumuna düşürdü.
Bu sürecin ülkemiz getirdiği nokta; paran kadar sağlık, paran kadar eğitim oldu.
Hayatın diğer alanlarında da sürdürülen özelleştirme, böylece kamucu değerleri yok ederek, toplumu, paran kadar yaşa anlayışına mahkum etti.
Kamuculuğu önce değersizleştiriyorlar, sonra yok ediyorlar.
Vatandaşı özel hastanelere mahkûm ediyorlar.
Sağlıkta özelleştirme, şiddetle birlikte para için bebek ölümlerinin yolunu açtı.
Bundan ötesi var mı?
Mesut Karakoyunlu
Ekleme
Tarihi: 20 Ekim 2025 -Pazartesi
DOKTORLARI VE ÖĞRETMENLERİ DEĞERSİZLEŞTİREN SÜREÇ ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRÜYOR?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.