"Gazetecinin yazgısıdır, bir şeyi söylemesi gerekiyorsa söylemek zorundadır. Söylemiyorsa o yaptığı şey gazetecilik değildir. Biz bunu yapmak zorundayız." diyen Bekir
Coşkun, kaleminini kırmış ama hiç mi hiç satmamıştır.
Bu nedenle doğru bildiğini kim ne diyecek diye kaygı duymadan yazmıştır.
"O benim 'cumhurbaşkanım' olmayacak" olan köşe yazısında;
Abdullah Gül'ün şeriat yanlısı biri olduğunu ve bunun geçmişte sarf ettiği sözler ile sabit olduğunu ifade etmesi üzerine dönemin Başbakanı Erdoğan “İstemeyen vatandaşlıktan çıkar!” şeklinde tepki vermişti.
Bu tepkiye yanıt olarak, 2 Ağustos 2007 tarihinde Başbakan Erdoğan'a “Gidecek yerim yok” yazısı ile karşılık verdi.
Bekir Coşkun yazısında;
"Bu hiç yakışmadı bir başbakana. Benim yazımı 'adap dışı' buldu, 'çek git!' diyor. Benim gidecek bir yerim yok. Ben bu ülkeyi çok seviyorum. Kaldı ki ben bu ülkede bir ağaç, bir dal kesip de ev, gecekondu falan da yapmadım. Bir tek dal kesildiği için kıyametler kopardım. Bir orman yandığı için kıyametler kopardım, kuruyan göller için oturup ağladığım günler oldu benim."
Bekir Coşkun.. can dostu insan..
İnsan mı insan bir gazeteci...
işte bu yüzden onu çok sevdik!
5 yıl olmuş kaybedeli...
Işıklar içinde uyu..
Can dostu insan...
Mesut KARAKOYUNLU