Aşağıda, cahiliye döneminde olan ve İslam’ın gelmesi ile yasaklanan nikah türleri günümüzde de yapılmaktadır. Müslümanız diyoruz ama, batının adetleri yaşantımıza soku-yor, sonra kurtulmak için hadislerden, ayetlerden bir şeyler arıyoruz. Günümüzde para ile yapılan birliktelikler ile aynı değil mi? Bu nikahlar ile kadına insan gözü ile bakılmadığı gözükmüyor mu?
MUT’A NİKAHI
Müt'a nikâhı için erkek ve kadın belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşırlar. Muta evliliğinde belirli bir asgari ya da azami süre yoktur. Erkek, rızası olan kadına, "Beni (...) (aylık) bir zaman için müt'alandır" veya "(...) kadar para karşılığında seninle müt'alandım" der. Müt'a nikâhı ile evlenen kadın, nikâhın süresi ne kadar olursa olsun mirastan hak iddia edemez
Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur. Allah bu nikâhı kıyamet gününe kadar haram kılmıştır. Dolayısıyla kimin yanında bu nikâhla bir kadın bulunuyorsa, onu hemen bıraksın ve o kadınlara verdiğiniz faydalanma ücretinden hiçbir şeyi geri almayın’
MİSYAR NİKAHI
Misyar nikahında ise evlenme akdi, bütün şartlara uygun olarak yapılıyor ancak kadın bazı haklarından feragat ediyor.
Misyar nikahı kıyarak evlenen kadın kocasından nafaka talep edemiyor.
Sürekli kendisinin yanında kalmasını da isteyemiyor. Kocası kendi tayin ettiği zamanlarda eşinin yanına gidiyor.
MİSYAF NİKAHI
Misyar nikahıyla benzer özellikleri olan nikahın en büyük özelliği yaz döneminde kıyılması ve yaz tatilinin sonunda boşanma sonucuyla bitmesi.
BİNYAT ET TALAK (boşanma sonuçlu )
Nikâhın boşanmayla sonuçlanacağını erkek biliyor ancak bu niyetini kadına söylemiyor.
ZEVAÇ NİKAHI (Arkadaş nikahı)
Daha çok Batı'da yaşayan öğrenci ve gençler arasında uygulanan bu nikah türü, yine gizlilik esasına dayalı ve erkeğe herhangi bir geçim sorumluluğu yüklemiyor.
MİSFAR NİKAHI ( Sefer nikahı )
Seferden dönünceye kadar yapılan bu nikah özellikleri ve şartları itibariyle Misyar nikahına çok benziyor. Misfar’ın tek farkı daha çok gezginlere yönelik olması ve bir sefer/gezi süresince geçerli olacak şekilde yapılması.
ÖRFİ NİKAH (Gizli nikah )
Hiç kimseye duyurulmadan yapılan ve tamamen gizli
NEHARRİYE NİKAH (Gündüz nikahı)
Sadece gündüz vakti bir araya gelmek şartıyla, bir kadınla nikah kıyabiliyor.
MAKT NİKAH
Cahiliyede bir kadının kocası öldüğünde onun oğlu ya da yakını, kadın hakkında başkalarından, hatta kadının kendisinden daha çok hak sahibi idiler.
ŞİĞAR NİKAHI
iki kadının mehir verilmeksizin birbirlerine karşılık olmak üzere evlendirilmeleridir. Bu evlilik, Cahiliye döneminde mehir vermeksizin bir erkeğin kendi kızını ya da kız kardeşini bir başkasına, onun kızını ya da kız kardeşini de kendisine eş olarak alması suretiyle yapılırdı.
İSTİBDA NİKAHI
Cahiliye nikâhları arasında zikredilen nikâhlardan biri istibdâ nikâhıdır. Kocası tarafından asil olduğu kabul edilen bir erkeğe gönderilerek ondan çocuğu olmasını sağlaması şeklinde uygulanırdı
HİDN NİKAHI
Cahiliye nikâhı olarak zikredilen nikâhlardan biri hidn nikâhıdır. Hidn, erkeğin bir kadını gizli dost tutmasıdır. Yani günümüz diliyle ifade edecek olursak, metres veya aşk hayatı yaşamaktır.
BEDEL NİKAH
Cahiliye döneminde, iki erkeğin eşlerini değiştirmeleri şeklinde uygulanan bedel nikâhından da söz edilir.
BİGA NİKAHI
Cahiliye döneminde bazı kadınların, kendileriyle beraber olmak isteyen erkekleri, evlerinin kapılarına diktikleri bir bayrakla kabul ettiklerini gösterir
İslam'ın gelmesi ile bu nikah türleri kalkmıştır lakin günümüzde flört randevulaşma vs tanışma sanki cahiliye döneminde kalma nikah türlerine benzemiyor mu bir çok kişi nasıl tanışacağız dıyecek evlenecek kişiler yanlarında ailenin bir ferdi ile buluşması ve yalnız konuşmaları caiz dir
Bu şartlardan bazıları şunlardır:
1.Erkekle kadının başbaşa kalmaması.
2.Dînen mübah görülen konunun dışına çıkılmaması.
3.Fitneden emîn olunması. Eğer erkek, kadının konuşmasıyla şehveti hareketlenir ve onun konuşmasından lezzet almaya başlarsa, bu konuşma erkeğe haram olur.
4.Kadının cilveli ve edâlı konuşmaması.
5.Kadının, (erkeğin karşısına) tam hicabı ve saygınlığıyla çıkması veya onunla kapının arkasından veyahut da telefonla konuşması.
6.Erkeğin, kadınla ihtiyaçtan fazla konuşmaması.
Bu şartlar gerçekleştiği ve fitneden emîn olunduğu takdirde, erkeğin yabancı bir kadınla konuşmasında herhangi bir sakınca yoktur.
iki âyet vardır
Birincisi: Allah Teâlâ'nın şu emridir:
يَا نِسَاء النَّبِيِّ لَسْتُنَّ كَأَحَدٍ مِنَ النِّسَاءِ إِنِ اتَّقَيْتُنَّ فَلا تَخْضَعْنَ بِالْقَوْلِ فَيَطْمَعَ الَّذِي فِي قَلْبِهِ مَرَضٌ وَقُلْنَ قَوْلاً مَّعْرُوفاً [ سورة الأحزاب الآية: 32 ]
"Ey peygamber kadınları! Sizler, (fazîlet ve konum itibariyle) kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah'a itaat etmek ve ona karşı gelmemek sûretiyle Allah'tan) sakınıyorsanız, (yabancı erkeklerle) edâlı konuşmayın.Yoksa kalbinde bir hastalık bulunanlar kötü şeyler umarlar. Ve hep ma'ruf söz söyleyin."(Ahzâb Sûresi: 32)
İkincisi: Allah Teâlâ'nın şu emridir:
... وَإِذَا سَأَلْتُمُوهُنَّ مَتَاعاً فَاسْأَلُوهُنَّ مِنْ وَرَاء حِجَابٍ ذَلِكُمْ أَطْهَرُ لِقُلُوبِكُمْ وَقُلُوبِهِنَّ... [ سورة الأحزاب الآية: 53 ]
"...Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onu perde arkasından isteyin. Bu, sizin kalpleriniz için de, onların kalpleri için de daha temizdir..."(Ahzâb Sûresi: 53)
Bundan sonra sana şunu hatırlatmak isterim: Müslümanın, evlenmek istediği bir kadını seçerken ölçüsü; Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu buyruğunda evlenmeyi teşvik ettiği şu ölçü olması gerekir:
تُنْكَحُ الْمَرْأَةُ لأَرْبَعٍ: لِمَالِهَا وَلِحَسَبِهَا وَلِجَمَالِهَا وَلِدِينِهَا، فَاظْفَرْ بِذَاتِ الدِّينِ تَرِبَتْ يَدَاكَ. [ رواه البخاري ومسلم ]
"Kadın, dört şeyiiçin nikâhlanır: Malı için, soyu (şerefi) için, güzelliği için ve dîni için. Sen, dindar olanı tercih et. (Eğer buna aykırı davranırsan/dîndâr olanı tercih etmezsen) ellerin toprağa değsin (fakir olasın)."(Buhârî; hadis no: 5090. Müslim; hadis
Onunla başbaşa kalmak veya onunla dışarı çıkmak veyahut da buna benzer seni harama düşürecek veya yaklaştıracak her şeyden sakınmalı
Erkek ihlaslı şefkatli merhametli İslâm kurallarına uyan olmalı
Günümüzde kadın erkeğe bağlımlı olmamalı diyorlar özgür diyorlar bu kesinlikle yanlış
İslâm da kadın ve erkek birbirine bağımlıdır bir birine hürmet gösterir ikide özgür değiller peygamber efendimiz eşlerine yardım ederdi eşleri de peygamber efendimize yardım ederdi nikah deyince kadın evde oturur erkek çalışır erkeğin sözü geçerli sayılır düşüncesi kesinlikle yanlıştır
Bir kaç çalışan sahabe hanımlardan bahsedelim
Esma Binti Yezid hatip
Şifa bin abdullah doktor öğretmen
Hansa şair
Rufeyde doktor
Ümmü michen dini sohbet ederdi
Hz Aişe şair tarihçi
Hz Hafza öğretmen
Hz hatice tüccar
Ümmü Gülsüm bint Cerval demirci daha binlercesi var bunu daha sonra anlatırız
Evlilik erkek çalışacak diye bir kural yok Uygunu o lakin kadın da çalışabilir İslâm kurallar içerisinde sorun yoktur günümüzde kadınlar her konuda kendilerini önde görmekte bu kesinlikle yanliş erkek de kendini erkeğin diye zorbalık yapmamalı yanlış günümüzde evliliğin hükmü kalmamak ta nikah evlilik bir ibadettir uyulmalı ibadet e uyanın ihlaslı evlatları olur uymayanların zina sonucu isyankar evlatlari olur.
Mahmut ÇİÇEKDAĞI