Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre Terör” suçlarına bakmakla görevli Başsavcılık, Gezi eylemler ile ilgili görüntüleri, terör ve istihbarat birimlerinden gelen bilgi ve belgeleri inceledi.  Gezi protestolarının “terör” eylemi kapsamında değerlendirilemeyeceğine kararını verdi, Savcılık, dosyaları Basın Savcılığı’na gönderdi.16 Aralık 2013 Gezi, terör suçlamasından aklandı ama hala Gezi'de haklı nedenlerle sokaklara dökülen muhalefete hain, terörist ve düşman yaftalaması devam ediyor. Bununla yetinmeyip Gezi ile ilgili yeniden davalar açılıyor. Neden? Gezi direnişinin çoğulcu demokrasiye dayalı talebine baktığımız zaman bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Gezi diyor ki; birlikte yaşıyorsak; sokağımla, mahallemle, parklarımla, kentimle, yaşam alanlarımla ve ülkemle ilgili bir kararda beni yok sayamazsın, azınlık dahi olsam benim görüşümü almadan karar oluşturamazsın. Beni yok sayarsan yüreğimle düşüncelerimle direnme hakkımı kullanırım. İnsan yerine konulmak istiyorum. Tek adamın iki dudağı arasından çıkacak kararlarla yönetilmek istemiyorum. Gezi; katılımcılığı öneriyor, çoğulculuğu savunuyor; köken, inanç, mezhep ve de cinsiyet ayrımı gözetmeksizin. Yargının terör olarak görmediği Gezi, tek adam zihniyetine engel oluşturuyor, katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi talep ederek... Türkiye'ye tek adamlığı dayatan Akp zihniyeti bu yüzden Gezicileri teröristlikle suçluyor, bu iddiadan aklanmış olmalarına rağmen... Bu yüzden Gezi davaları yeniden açılıyor. Gezi'de suç yok, Gezi, eminim tekrar aklanacak. Açılan davalar, itiraz kültürünü yok etme amaçlı görünüyor. Gezi şehitlerini rahmetle ve saygıyla anıyorum. "Gezi daima yürürlükte ve yüreklerdedir." Çünkü Gezi, yeni bir demokratik siyaset anlayışını temsil ediyor. Demokrasi, sadece sandıkla sınırlı değil, diyerek! Mesut Karakoyunlu