Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! İFADESİ… GEÇMEK FİİLİ İLE KARIŞTIRILIRSA…

  Çanakkale Savaşı inanılmaz kahramanlıklarla dolu müthiş bir direniştir. Bu direniş destansı bir zaferle sonuçlanmıştır. Tarihin akışını değiştiren bu zafer; "Çanakkale geçilmez" şiarıyla kutsanmıştır. Ne var ki "Çanakkale Geçilmez"  sözü, ağırlıklı bir şekilde her 18 Mart'ta hamaset ve hurafeye malzeme yapılarak anlatıldığı için milletimiz adına, insanlık adına, barış adına, özgürlük adına yüklendiği anlam derinliğinden uzaklaştırıldı. Her yıl tekrarlayan klişe, ezber laflarla, yeni nesillerin, büyük zaferin ayrıntılarında gizli hikâyelere, heyecan yaratacak birçok yeni bilgiye ulaşılması önlenmiş,  gerçek değerleri tam olarak ortaya çıkarılmadan sadece milli gururu okşayan bir ritüele dönüştürülmüştür. Bu nedenle, Çanakkale Geçilmez şiarı, yeterince anlaşılmamış "geçmek" fiilinden öte bir anlam taşıdığı bilinci oluşmamıştır. Öyle olmasaydı, 2019 yılında Başbakan olan Binali Yıldırım, Çanakkale Boğazı’na yapılacak köprüye ilişkin olarak yaptığı açıklamada;     “Çanakkale geçilmez, tarihte kaldı artık. Çanakkale geçilir, her türlü geçilir hale geliyor. Denizden geçiliyor, havadan geçiliyor, şimdi karadan da geçilmiş olacak” diyebilir miydi? Başbakan Binali Yıldırım tarih bilincine sahip olmuş olsa; O gün temeli atılan Çanakkale köprüsünün değerini, AKP iktidarının eseri olarak yüceltirken, yüzbinlerce insanımızın kanı ve canı pahasına kazanılan antiemperyalist bir direnişinin büyüklüğünü anlatan "Çanakkale Geçilmez!" ifadesini değersizleştiren bir açıklama yapılabilir miydi? Aynı zamanda armatör olan Binali Yıldırım, ailesinin gemilerinin muhasebe defterine bakmaktan seyir defterlerine bakmaya fırsat bulamamış olsa gerek! Bir kaptan, hatıratında, bu konuda bakın şunlar yazıyor:  "Gemilerde “jurnal” adı verilen bir seyir defteri bulunur. Gemi limandayken ya da seyir halindeyken yaşanan gelişmeler bu jurnal defterine kaydedilir. Örneğin, İstanbul Boğazı’ndan geçerken “08:00 İstanbul Boğazına girildi, 10:00 kavaklar geçildi, 11:00 hisar geçildi, 13:00 İstanbul Boğazı geçildi” gibi sürekli notlar jurnal edilir. Lakin aynı gemiler Çanakkale Boğazı’na geldiklerinde jurnal defterine bunlar yazılmaz. Çanakkale Boğazı seyri tamamlandığında jurnale “09:00 Çanakkale çıkıldı” yazılır; ya da “15:00 Şehitler Abidesi 2 milden selamlandı” şeklinde şehitler anısına saygıyı ifade eden not düşülür. Çünkü herkes bilir ki bu dünyada her yer geçilir ama Çanakkale GEÇİLMEZ!" Herkes biliyor da, bir de bugün milleti yöneten seçtiklerimiz bilse; Çanakkale'de destan yazan bu bu milletin çocukları, bugün rotasını kaybetmiş gemi gibi yoksulluk ve çaresizlik denizinde amaçsız kulaç atmak zorunda kalırlar mıydı? Mesut Karakoyunlu
Ekleme Tarihi: 20 Mart 2022 - Pazar

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! İFADESİ… GEÇMEK FİİLİ İLE KARIŞTIRILIRSA…

 

Çanakkale Savaşı inanılmaz kahramanlıklarla dolu müthiş bir direniştir. Bu direniş destansı bir zaferle sonuçlanmıştır. Tarihin akışını değiştiren bu zafer;

"Çanakkale geçilmez" şiarıyla kutsanmıştır.

Ne var ki "Çanakkale Geçilmez"  sözü, ağırlıklı bir şekilde her 18 Mart'ta hamaset ve hurafeye malzeme yapılarak anlatıldığı için milletimiz adına, insanlık adına, barış adına, özgürlük adına yüklendiği anlam derinliğinden uzaklaştırıldı.

Her yıl tekrarlayan klişe, ezber laflarla, yeni nesillerin, büyük zaferin ayrıntılarında gizli hikâyelere, heyecan yaratacak birçok yeni bilgiye ulaşılması önlenmiş,  gerçek değerleri tam olarak ortaya çıkarılmadan sadece milli gururu okşayan bir ritüele dönüştürülmüştür.

Bu nedenle, Çanakkale Geçilmez şiarı, yeterince anlaşılmamış "geçmek" fiilinden öte bir anlam taşıdığı bilinci oluşmamıştır.

Öyle olmasaydı, 2019 yılında Başbakan olan Binali Yıldırım, Çanakkale Boğazı’na yapılacak köprüye ilişkin olarak yaptığı açıklamada;   

 “Çanakkale geçilmez, tarihte kaldı artık. Çanakkale geçilir, her türlü geçilir hale geliyor. Denizden geçiliyor, havadan geçiliyor, şimdi karadan da geçilmiş olacak” diyebilir miydi?

Başbakan Binali Yıldırım tarih bilincine sahip olmuş olsa;

O gün temeli atılan Çanakkale köprüsünün değerini, AKP iktidarının eseri olarak yüceltirken, yüzbinlerce insanımızın kanı ve canı pahasına kazanılan antiemperyalist bir direnişinin büyüklüğünü anlatan "Çanakkale Geçilmez!" ifadesini değersizleştiren bir açıklama yapılabilir miydi?

Aynı zamanda armatör olan Binali Yıldırım, ailesinin gemilerinin muhasebe defterine bakmaktan seyir defterlerine bakmaya fırsat bulamamış olsa gerek!

Bir kaptan, hatıratında, bu konuda bakın şunlar yazıyor: 

"Gemilerde “jurnal” adı verilen bir seyir defteri bulunur. Gemi limandayken ya da seyir halindeyken yaşanan gelişmeler bu jurnal defterine kaydedilir.

Örneğin, İstanbul Boğazı’ndan geçerken “08:00 İstanbul Boğazına girildi, 10:00 kavaklar geçildi, 11:00 hisar geçildi, 13:00 İstanbul Boğazı geçildi” gibi sürekli notlar jurnal edilir.

Lakin aynı gemiler Çanakkale Boğazı’na geldiklerinde jurnal defterine bunlar yazılmaz.

Çanakkale Boğazı seyri tamamlandığında jurnale “09:00 Çanakkale çıkıldı” yazılır;

ya da “15:00 Şehitler Abidesi 2 milden selamlandı” şeklinde şehitler anısına saygıyı ifade eden not düşülür.

Çünkü herkes bilir ki bu dünyada her yer geçilir ama Çanakkale GEÇİLMEZ!"

Herkes biliyor da, bir de bugün milleti yöneten seçtiklerimiz bilse;

Çanakkale'de destan yazan bu bu milletin çocukları, bugün rotasını kaybetmiş gemi gibi yoksulluk ve çaresizlik denizinde amaçsız kulaç atmak zorunda kalırlar mıydı?

Mesut Karakoyunlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.