Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

ANTBİRLİK VE FİNİKE'DE İLK KADIN EYLEMİ

1950li yılların başlarında, Antalya, Finike, Serik ve Alanya'da üreticiyi ‘ağa’ ile ‘tüccar’ zihniyetinden kurtaracak ve çiftçiler arasında güç birliğini sağlayacak kooperatifleşme adımları atıldı. 28 Temmuz 1952 tarihinde Antalya Kooperatifinden Hatem Adamer, Finike Kooperatifinden Veli Şekerci, Manavgat, Alanya ve Serik koperatiflerinden temsilcilerinin bir araya gelmesiyle Antalya Pamuk Narenciye ve Muz Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBİRLİK) resmen hayata geçti. 60'lı yılların başlarında Finike'de ANTBİRLİK çırçır fabrikası kuruldu ve kısa sürede faaliyete geçti. Bu faaliyet mevsimlik de olsa köylüyü fabrika işçisi yaparak, emekçilere hak mücadelesi zeminini yarattı. Çiftçi örgütlenmesi, Antbirik'in açtığı fabrikalarda işçi örgütlenmeleri de beraberinde getirdi. Her yerde olduğu gibi Finike'de de ilk işçi eylemi Antbirlik Çırçır Fabrikası kadın emekçileri tarafından deneyimlendi. Bu nedenle, Finike'nin ilk emekçi direnişi bir kadın direnişidir, diyebiliriz. Ekteki fotoğraf bu olayın tanığıdır. 60'lı yıllar... Finike Antbirlik Çırçır Fabrikası erkek çalışanlarının eşleri ve kadın işçileri yürüyüşü.. "Dünyayı kadınlar değiştirecektir" tezini kanıtlarcasına ortaya koyulan bir eylem. Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü! Meraklasına not: Türkiye'de sendikal emek mücadelesi neden sürekli kan kaybediyor? Finike örneğinin yanıtı: Önce pamuk üretimi geriletildi, sonra çırçır fabrikası kapatıldı, makinaları hurda karşılığı verilerek fabrika, depolar ve tüm binaları yıktırıldı. Ortaya çıkan arazi, arsaya dönüştürülerek satıldı. Üzerinde beton bloklar yükseldi. Fabrika tüketim ekonomisine feda edildi. Halkları yoksullaştıran, milletin kaynaklarını çeteşelmiş belli bir kesime aktaran bir düzen kuruldu. Bu düzen öyle bir düzen ki, depremde binlerce insan henüz enkaz altındayken ve de kurtulanlar çadır dahi bulamazken kentin yeniden inşasını ranta çevirecek kadar gözü kararmış bir düzen.. Gerisini söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Bildiğim; toplumun yoksul, emekçi ve üretici kesimlerine hayatı çekilmez kılan bu düzen değişmeli..düzenin kurucularıyla hizaya geçenlerden hesap sorulmalı!.. 8 Mart gibi anlamlı bir günü karşılayan bir zamanda Kılıçdaroğlu'nun adaylığını bu nedenle değerli buluyorum... Kutluyorum. Mesut Karakoyunlu
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2024 - Pazartesi

ANTBİRLİK VE FİNİKE'DE İLK KADIN EYLEMİ

1950li yılların başlarında, Antalya, Finike, Serik ve Alanya'da üreticiyi ‘ağa’ ile ‘tüccar’ zihniyetinden kurtaracak ve çiftçiler arasında güç birliğini sağlayacak kooperatifleşme adımları atıldı.
28 Temmuz 1952 tarihinde Antalya Kooperatifinden Hatem Adamer, Finike Kooperatifinden Veli Şekerci, Manavgat, Alanya ve Serik koperatiflerinden temsilcilerinin bir araya gelmesiyle Antalya Pamuk Narenciye ve Muz Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBİRLİK) resmen hayata geçti.
60'lı yılların başlarında Finike'de ANTBİRLİK çırçır fabrikası kuruldu ve kısa sürede faaliyete geçti.
Bu faaliyet mevsimlik de olsa köylüyü fabrika işçisi yaparak, emekçilere hak mücadelesi zeminini yarattı.
Çiftçi örgütlenmesi, Antbirik'in açtığı fabrikalarda işçi örgütlenmeleri de beraberinde getirdi.
Her yerde olduğu gibi Finike'de de ilk işçi eylemi Antbirlik Çırçır Fabrikası kadın emekçileri tarafından deneyimlendi.
Bu nedenle, Finike'nin ilk emekçi direnişi bir kadın direnişidir, diyebiliriz.
Ekteki fotoğraf bu olayın tanığıdır.
60'lı yıllar... Finike Antbirlik Çırçır Fabrikası erkek çalışanlarının eşleri ve kadın işçileri yürüyüşü..
"Dünyayı kadınlar değiştirecektir" tezini kanıtlarcasına ortaya koyulan bir eylem.
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Meraklasına not: Türkiye'de sendikal emek mücadelesi neden sürekli kan kaybediyor?
Finike örneğinin yanıtı:
Önce pamuk üretimi geriletildi, sonra çırçır fabrikası kapatıldı, makinaları hurda karşılığı verilerek fabrika, depolar ve tüm binaları yıktırıldı. Ortaya çıkan arazi, arsaya dönüştürülerek satıldı.
Üzerinde beton bloklar yükseldi. Fabrika tüketim ekonomisine feda edildi.
Halkları yoksullaştıran, milletin kaynaklarını çeteşelmiş belli bir kesime aktaran bir düzen kuruldu.
Bu düzen öyle bir düzen ki, depremde binlerce insan henüz enkaz altındayken ve de kurtulanlar çadır dahi bulamazken kentin yeniden inşasını ranta çevirecek kadar gözü kararmış bir düzen..
Gerisini söylemeye gerek var mı bilmiyorum.
Bildiğim; toplumun yoksul, emekçi ve üretici kesimlerine hayatı çekilmez kılan bu düzen değişmeli..düzenin kurucularıyla hizaya geçenlerden hesap sorulmalı!..
8 Mart gibi anlamlı bir günü karşılayan bir zamanda Kılıçdaroğlu'nun adaylığını bu nedenle değerli buluyorum...
Kutluyorum.
Mesut Karakoyunlu
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.