Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

SAVAŞ RUH HALİ İLE ÜLKE YÖNETMEK

Çanakkale Savaşı. Çatışmalar; bazı yerlerde karşı karşıya gelmiş mevzilerde, yer yer de göğüs göğse… .Ölmemek için öldürmeye odaklanmış askerler... Kulakları sağır eden top sesleri ile etrafa yayılan şarapnel parçaları, çarptığını yaşamdan koparıyor;  kanlar içinde yere yığılmış bedenler, inleyen yaralılar, düştükleri yerden alınmak için ateşkesi bekliyorlar, savaşın acımasızlığında düşmanından başka bir şey görmeyen gözler biraz olsun açılsın, fark edilelim dercesine... Ateşkes ilan edilir,  topların çıkardığı korkunç seslerin, tüfek patlamaları ve mermi vızıltıların kesilmesi ile cepheye hakim olan sessizlik,  yaşanan vahşeti gözler önüne serer. Sıhhiye ekipleri hızla hareket ederek yaralı ve hayatını kaybedenleri toplamak üzere çatışma alanına ellerinde sedyelerle girerken, savaşan askerlerin sağ kalanları da cepheden bitkin bir şekilde dinleme alanlarına çekilirler. Çanakkale Savaşı'nın bu ateşkes anında, kitap okuyan M.Kemal'i görenler, şaşkınlıkla, 'herkes dinlenmeye çekilmişken siz kitap okuyorsunuz daha savaş bitmemişken, neden' diye sorarlar. M.Kemal mealen şunları söyler: "Savaş insani duygularımızı ve vicdanlarımızı mühürlüyor; acımasızlığı, kini, nefreti ve öfkeyi hâkim kılıyor. Savaş bittiğinde böyle bir ruh haliyle insanlarla sağlıklı iletişim kurulabilir mi? Bu ülkeye faydalı ve güzel işler yapabilmek için savaşın insani duygularımda yarattığı tahribatı onarmam lazım. Okuduğum kitaplar, savaşın yarattığı vahşetin ruh halime işlediği acımasızlığı, kini, nefreti ve öfkeyi silerek, beni normalleştiriyor, yani tekrar insanlaştırıyor. Çünkü insanlaştıkça insanlara faydalı olabilirim. Aksi herkesle düşman olur, kendime ve milletime yararlı olamam. Bunu için kitap okuyorum." Böyle olmasaydı Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Atatürk olabilir miydi? Savaş ruh haliyle dolu olan yöneticiler,  sağlıklı bir şekilde ülke yönetilebilir mi? Hele hele bu ruh halini ülkede yaşayan herkese yayan bir anlayış, savaştan sonra barış ortamı yaratabilir mi? Savaş ruh hali olan acımasızlık; sivil siyasete hakim olursa, kin, nefret ve öfke ile toplumsal barış sağlanabilir mi? Bugün yaşadığımız toplumsal ayrışmanın kökeninde de böyle bir ruh hali mi egemen ne!?   Mesut Karakoyunlu Not: Savaş bir liderin yüz haritasını nasıl mı değiştiriyor, buna da yeni bir örnek; Zerenski ruh halini yansıtan yüz hali...  
Ekleme Tarihi: 05 Nisan 2022 - Salı

SAVAŞ RUH HALİ İLE ÜLKE YÖNETMEK

Çanakkale Savaşı. Çatışmalar; bazı yerlerde karşı karşıya gelmiş mevzilerde, yer yer de göğüs göğse… .Ölmemek için öldürmeye odaklanmış askerler... Kulakları sağır eden top sesleri ile etrafa yayılan şarapnel parçaları, çarptığını yaşamdan koparıyor;  kanlar içinde yere yığılmış bedenler, inleyen yaralılar, düştükleri yerden alınmak için ateşkesi bekliyorlar, savaşın acımasızlığında düşmanından başka bir şey görmeyen gözler biraz olsun açılsın, fark edilelim dercesine...

Ateşkes ilan edilir,  topların çıkardığı korkunç seslerin, tüfek patlamaları ve mermi vızıltıların kesilmesi ile cepheye hakim olan sessizlik,  yaşanan vahşeti gözler önüne serer.

Sıhhiye ekipleri hızla hareket ederek yaralı ve hayatını kaybedenleri toplamak üzere çatışma alanına ellerinde sedyelerle girerken, savaşan askerlerin sağ kalanları da cepheden bitkin bir şekilde dinleme alanlarına çekilirler.

Çanakkale Savaşı'nın bu ateşkes anında, kitap okuyan M.Kemal'i görenler, şaşkınlıkla, 'herkes dinlenmeye çekilmişken siz kitap okuyorsunuz daha savaş bitmemişken, neden' diye sorarlar.

M.Kemal mealen şunları söyler:

"Savaş insani duygularımızı ve vicdanlarımızı mühürlüyor; acımasızlığı, kini, nefreti ve öfkeyi hâkim kılıyor. Savaş bittiğinde böyle bir ruh haliyle insanlarla sağlıklı iletişim kurulabilir mi?

Bu ülkeye faydalı ve güzel işler yapabilmek için savaşın insani duygularımda yarattığı tahribatı onarmam lazım. Okuduğum kitaplar, savaşın yarattığı vahşetin ruh halime işlediği acımasızlığı, kini, nefreti ve öfkeyi silerek, beni normalleştiriyor, yani tekrar insanlaştırıyor. Çünkü insanlaştıkça insanlara faydalı olabilirim. Aksi herkesle düşman olur, kendime ve milletime yararlı olamam. Bunu için kitap okuyorum."

Böyle olmasaydı Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Atatürk olabilir miydi?

Savaş ruh haliyle dolu olan yöneticiler,  sağlıklı bir şekilde ülke yönetilebilir mi?

Hele hele bu ruh halini ülkede yaşayan herkese yayan bir anlayış, savaştan sonra barış ortamı yaratabilir mi?

Savaş ruh hali olan acımasızlık; sivil siyasete hakim olursa, kin, nefret ve öfke ile toplumsal barış sağlanabilir mi?

Bugün yaşadığımız toplumsal ayrışmanın kökeninde de böyle bir ruh hali mi egemen ne!?

 

Mesut Karakoyunlu

Not: Savaş bir liderin yüz haritasını nasıl mı değiştiriyor, buna da yeni bir örnek; Zerenski ruh halini yansıtan yüz hali...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.