Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Tanrıöver: İstilacı sivrisineklerin oluşturduğu tehdit kapımızda

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 15.08.2023 - 16:05, Güncelleme: 15.08.2023 - 17:39 803+ kez okundu.
 

Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Tanrıöver: İstilacı sivrisineklerin oluşturduğu tehdit kapımızda

‘İklim krizi aynı zamanda bir sağlık krizidir' denilerek açılan Türkiye’nin ilk İklim Kliniği, iklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini anlatmaya devam ediyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, ısınan havalar nedeniyle artan istilacı sineklerin insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini sıraladı.

‘İklim krizi aynı zamanda bir sağlık krizidir' denilerek açılan Türkiye’nin ilk İklim Kliniği, iklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini anlatmaya devam ediyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, ısınan havalar nedeniyle artan istilacı sineklerin insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini sıraladı. İklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini gün geçtikçe daha fazla deneyimlemeye devam ederken, temmuz ayı son 125 bin yılın en sıcak ayı olarak tarihe geçti. Okyanus sıcaklıkları son 125 bin yılın en yüksek seviyesine ulaşarak rekor kırdı. İklim krizi ise yalnızca aşırı sıcaklarla değil; seller, orman yangınları, hava kirliliği, su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları şeklinde ortaya çıkan etkilerle de sağlığımızı tehdit ediyor. İstilacı sivrisineklerin oluşturduğu tehdit kapımızda Isınan havalar ve artan yağışlardan dolayı taşıyıcı (vektör) hayvanların yoğunluğu ve yayılımında belirgin artışa sebep oluyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, bu yaz ülkemizi oldukça etkileyen istilacı sivrisineklere dair konuştu: “Şehirleşme ve biyoçeşitlilik kaybı bu vektörlerin doğal düşmanlarını ortadan kaldırarak kontrolsüz bir şekilde ve insanlara yakın yerlerde üremelerine neden oluyor. İstilacı sivrisinek olarak anılan ve esas olarak tropik bölgelerde görülen Aedes aegypti (sarı humma sivrisineği) ve Aedes albopictus (Asya kaplanı sivrisineği) türleri şu anda ülkemizde Ege, Marmara ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yerleşik olarak görülüyor. Bu sivrisinekler ısırdıkları yerde belirgin reaksiyon oluşturmakta ve özellikle alerjik bünyeli insanlarda ilaç tedavisi gerektirecek daha ciddi ve yaygın reaksiyonlara, çok nadiren anafilaksiye yol açabiliyor. Yara yerinin cildi hasarlayacak kadar çok kaşınması ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir. Ancak bu sivrisineklerin sağlığı tehdit eden esas özelliği sarı humma, chikungunya, zika ve deng hummasına yol açan virüsler gibi patojenleri taşımaları. Sıcaklık artışları daha hızlı üremelerine, daha uzun mesafe uçmalarına, daha çok ısırmalarına ve taşıdıkları patojenlerin de daha hızlı çoğalmasına sebep oluyor.” “En istilacı olan Asya kaplanı sivrisineği” Tanrıöver, ülke gündemine de yoğun şekilde gelen Asya kaplanı sivrisineğine dair ise “Asya kaplanı sivrisineği en istilacı ve saldırgan sivrisinek türü, çevre şartlarına hemen uyum sağlayabiliyor, oldukça dayanıklı ve insanları çok fazla ısırabildiği için hastalık bulaştırma potansiyeli de daha fazla. Bu nedenle Asya kaplanı sivrisineği şu anda Avrupa’da sivrisinek ilişkili hastalıklar açısından halk sağlığını en çok tehdit eden tür olarak kabul ediliyor. Bunun yanında yerel sivrisineklerin sayısında da belirgin bir artış yaşanıyor. Culex pipiens Avrupa’da yaygın olarak bulunan bir sivrisinek türü iken, son yıllarda Doğu Karadeniz bölgesindeki illerde daha yaygın olmak üzere ülkemizde pek çok şehirde de görülüyor ve Batı Nil virüsü enfeksiyonlarına yol açıyor” dedi. Sivrisineklerle mücadele nasıl olmalı? Sivrisineklerle mücadelede bilim insanları, yetkililer ve yerel yönetimlere düşen büyük görevler olduğunu vurgulayan Tanrıöver, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Sivrisinek yayılımının yakın bir şekilde izlenmesi ve kaynak kontrolünün sağlanması önemli. Ekolojik yöntemler henüz yaygın olarak kullanılabilecek düzeyde değil ve bu nedenle böcek zehirlerinin uygulanması şimdilik kaynak kontrolünde gerekli gözüküyor. Ancak sivrisineklerin böcek zehirlerine karşı direnç geliştirebildiği ve sıcak havaların bunu kolaylaştırdığı da unutulmamalı. Bu nedenle biyoçeşitliliğin artırılması, sivrisineklerin doğal düşmanları olan hayvanlardan ya da onlarla yarışan başka zararsız sivrisinek türlerinden faydalanılması ve üreme alanlarının ortadan kaldırılması daha kalıcı çözümler sunuyor. Gerek ev içinde gerekse de dış ortamda durağan suların yumurta ve larvalar için bir üreme alanı haline gelmesine izin vermemek gerekir. Bunun yanında yataklarda koruyucu sinek ağlarının kullanılması, camlara ve kapılara sinek teli takılması ve uyumadan önce odaların bu açıdan kontrol edilmesi, riskli bölgelerde cildi açık bırakmayacak kıyafetlerin giyilmesi ve sinek kovucu ürünlerin uygun şekilde kullanılması kişisel koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Ciddi deri reaksiyonlarına yol açan ısırıklarda; ateş, grip benzeri belirtiler, nörolojik bulgular gibi sistemik tabloların ortaya çıktığı durumlarda hızla bir sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemli. Daha önce görmediğimiz hastalıklarla karşılaşma olasılığımızı göz önünde bulundurarak hem toplumun farkındalık ve bilgi düzeyinin artırılması hem de sivrisinek ısırıkları ve ilişkili enfeksiyon hastalıklarının tanı ve tedavisi açısından sağlık çalışanlarının eğitilmesi gerekiyor.” İklim krizi alerjik solunum yolu hastalıklarını tetikliyor Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Bayram ise iklim krizinin solunum sağlığına etkisinin altını çizdi. Bayram, “Sıcaklık artışları nedeniyle uzun süren polen mevsimleri ve yüksek polen konsantrasyonları, alerjik solunum yolu hastalıklarını tetikliyor. Kurak bölgelerdeki arazi yapısının bozulması çölleşme riskini artırmakta, bu da bir yandan çöl tozu kirliliğine yol açarken, aynı zamanda solunum hastalıklarının gelişiminde önemli risk oluşturan yetersiz beslenmeye ve gıda temininde güçlüğe yol açıyor.” dedi.  Bayram, bu risklerin kırılgan gruplara etkisini, “Çocuklar ve yaşlı bireyler, iklim krizinin olumsuz sağlık etkilerine karşı daha hassaslar. Coğrafi ve sosyoekonomik koşullar, uyum sağlama kapasitesinin azalmasıyla birlikte, iklim krizinin olumsuz etkilerine karşı insan savunmasını iyice zayıflatıyor. Coğrafi olarak iklim krizinden daha yoğun etkilenen bölgelerde ve sosyoekonomik koşulların düşük olduğu durumlarda iklim krizinin olumsuz etkileri daha çok hissediliyor.” şeklinde açıkladı.  Küresel sıcaklıkların rekor seviyelere kıyasla azalması şaşırtıcı değil Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Bu hafta küresel sıcaklıklar yavaş yavaş azalmaya başladı. Bunu önemli bir düşüş olarak görmemek gerekiyor. Hala yaşadığımız her gün tarihte insanlığın yaşadığı en sıcak gün olsa da küresel ortalama sıcaklık uzun bir aradan sonra ilk defa 17℃'nin altına indi. Ülkemizde bunu ‘eyyam-ı bahur sıcakları geçti tabii ki’ diye karşılasak da sözü edilen ‘eyyam-ı bahur’ aslında yazın en sıcak günleri anlamına geliyor. Ağustos ayının ortasına yaklaştığımızda da küresel sıcaklıkların rekor seviyelere kıyasla azalması şaşırtıcı değil. Gene de bilim insanları açısından bakıldığında bu yazı geçtiğimiz tüm yazlardan farklı olarak artık iklim krizinin gözümüzün önünde ve yadsınamaz şekilde belirdiği yaz olarak anacağız. Bir kez daha unutmayalım, gelecek yaz daha da sıcak olacak.” dedi. İKLİM KLİNİĞİ POSTASI #3 - Yayıncılar için Notlar Yuvam Dünya Derneği Kimdir? Yuvam Dünya Derneği, iklim krizi ile mücadele etmek için önce söz konusu krizin ne olduğunun anlaşılmasını gerektiğine inanan; bunun için her yaştan insana uygun eğitimler veren, sanatın ve sporun gücüyle toplumun iklim krizi hakkında farkındalık geliştirmesini sağlamayı amaç edinen iş insanları, iletişimciler sanatçılar, bilim insanları ve doğa severlerden oluşan bir dernektir. İklim Kliniği Nedir? İklim Kliniği, Yuvam Dünya Derneği liderliğinde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile yürütülen bir iklim krizi ve sağlık projesidir. İklim Kliniği iklim krizinin etkilerinden insanları korumak için farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmayı, kanıta dayalı karar verme sürecine destek sağlamayı ve sağlık müdahalelerini hayata geçirmeyi amaçlar. Ulusal sağlık politikasını iklim krizi ile uyumlu halde yeniden şekillenmesine destek vererek, sağlık sistemlerinin karbon ayak izini azaltmaya ve direncini artırmaya katkıda bulunmayı hedefler. Eğitim, araştırma, topluluk oluşturma, farkındalık çalışmaları, savunuculuk gibi çeşitli kollardan oluşan projenin ilk etkinliği olan İklim Kliniği Sağlık Bilimleri Konferansı, 20 Mayıs günü 1300 öğrencinin ve ilgilinin katılımıyla 7 farklı oturumda ağırlanan 35 konuşmacı ile gerçekleşti.  Neden İklim Krizi ve Sağlık? İklim krizinin etkilerinin insanlar ve tüm canlıların sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bu etkilerin görüldüğü alanlar arasında aşırı hava olayları, hava kirliliği, su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları yer alır. Diğer yandan, iklim krizinin etkileri sağlık  hizmetleri ve sağlık sistemleri için de bir tehdit oluşturabilir. İklim Kliniği Postası İklim Kliniği Postası, yaz ayları boyunca her hafta yayınlanarak başlayacak bir bülten serisidir. İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleri tarafından iklim krizi ve sağlık odağında yapılacak güncel değerlendirmelerin medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşarak farkındalık oluşturulmasını amaçlar.    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
‘İklim krizi aynı zamanda bir sağlık krizidir' denilerek açılan Türkiye’nin ilk İklim Kliniği, iklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini anlatmaya devam ediyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, ısınan havalar nedeniyle artan istilacı sineklerin insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini sıraladı.

‘İklim krizi aynı zamanda bir sağlık krizidir' denilerek açılan Türkiye’nin ilk İklim Kliniği, iklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini anlatmaya devam ediyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, ısınan havalar nedeniyle artan istilacı sineklerin insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini sıraladı.

İklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini gün geçtikçe daha fazla deneyimlemeye devam ederken, temmuz ayı son 125 bin yılın en sıcak ayı olarak tarihe geçti. Okyanus sıcaklıkları son 125 bin yılın en yüksek seviyesine ulaşarak rekor kırdı. İklim krizi ise yalnızca aşırı sıcaklarla değil; seller, orman yangınları, hava kirliliği, su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları şeklinde ortaya çıkan etkilerle de sağlığımızı tehdit ediyor.

İstilacı sivrisineklerin oluşturduğu tehdit kapımızda

Isınan havalar ve artan yağışlardan dolayı taşıyıcı (vektör) hayvanların yoğunluğu ve yayılımında belirgin artışa sebep oluyor. Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, bu yaz ülkemizi oldukça etkileyen istilacı sivrisineklere dair konuştu: “Şehirleşme ve biyoçeşitlilik kaybı bu vektörlerin doğal düşmanlarını ortadan kaldırarak kontrolsüz bir şekilde ve insanlara yakın yerlerde üremelerine neden oluyor. İstilacı sivrisinek olarak anılan ve esas olarak tropik bölgelerde görülen Aedes aegypti (sarı humma sivrisineği) ve Aedes albopictus (Asya kaplanı sivrisineği) türleri şu anda ülkemizde Ege, Marmara ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yerleşik olarak görülüyor. Bu sivrisinekler ısırdıkları yerde belirgin reaksiyon oluşturmakta ve özellikle alerjik bünyeli insanlarda ilaç tedavisi gerektirecek daha ciddi ve yaygın reaksiyonlara, çok nadiren anafilaksiye yol açabiliyor. Yara yerinin cildi hasarlayacak kadar çok kaşınması ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir. Ancak bu sivrisineklerin sağlığı tehdit eden esas özelliği sarı humma, chikungunya, zika ve deng hummasına yol açan virüsler gibi patojenleri taşımaları. Sıcaklık artışları daha hızlı üremelerine, daha uzun mesafe uçmalarına, daha çok ısırmalarına ve taşıdıkları patojenlerin de daha hızlı çoğalmasına sebep oluyor.”

“En istilacı olan Asya kaplanı sivrisineği”

Tanrıöver, ülke gündemine de yoğun şekilde gelen Asya kaplanı sivrisineğine dair ise “Asya kaplanı sivrisineği en istilacı ve saldırgan sivrisinek türü, çevre şartlarına hemen uyum sağlayabiliyor, oldukça dayanıklı ve insanları çok fazla ısırabildiği için hastalık bulaştırma potansiyeli de daha fazla. Bu nedenle Asya kaplanı sivrisineği şu anda Avrupa’da sivrisinek ilişkili hastalıklar açısından halk sağlığını en çok tehdit eden tür olarak kabul ediliyor. Bunun yanında yerel sivrisineklerin sayısında da belirgin bir artış yaşanıyor. Culex pipiens Avrupa’da yaygın olarak bulunan bir sivrisinek türü iken, son yıllarda Doğu Karadeniz bölgesindeki illerde daha yaygın olmak üzere ülkemizde pek çok şehirde de görülüyor ve Batı Nil virüsü enfeksiyonlarına yol açıyor” dedi.

Sivrisineklerle mücadele nasıl olmalı?

Sivrisineklerle mücadelede bilim insanları, yetkililer ve yerel yönetimlere düşen büyük görevler olduğunu vurgulayan Tanrıöver, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Sivrisinek yayılımının yakın bir şekilde izlenmesi ve kaynak kontrolünün sağlanması önemli. Ekolojik yöntemler henüz yaygın olarak kullanılabilecek düzeyde değil ve bu nedenle böcek zehirlerinin uygulanması şimdilik kaynak kontrolünde gerekli gözüküyor. Ancak sivrisineklerin böcek zehirlerine karşı direnç geliştirebildiği ve sıcak havaların bunu kolaylaştırdığı da unutulmamalı. Bu nedenle biyoçeşitliliğin artırılması, sivrisineklerin doğal düşmanları olan hayvanlardan ya da onlarla yarışan başka zararsız sivrisinek türlerinden faydalanılması ve üreme alanlarının ortadan kaldırılması daha kalıcı çözümler sunuyor. Gerek ev içinde gerekse de dış ortamda durağan suların yumurta ve larvalar için bir üreme alanı haline gelmesine izin vermemek gerekir. Bunun yanında yataklarda koruyucu sinek ağlarının kullanılması, camlara ve kapılara sinek teli takılması ve uyumadan önce odaların bu açıdan kontrol edilmesi, riskli bölgelerde cildi açık bırakmayacak kıyafetlerin giyilmesi ve sinek kovucu ürünlerin uygun şekilde kullanılması kişisel koruyucu önlemler arasında yer alıyor. Ciddi deri reaksiyonlarına yol açan ısırıklarda; ateş, grip benzeri belirtiler, nörolojik bulgular gibi sistemik tabloların ortaya çıktığı durumlarda hızla bir sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemli. Daha önce görmediğimiz hastalıklarla karşılaşma olasılığımızı göz önünde bulundurarak hem toplumun farkındalık ve bilgi düzeyinin artırılması hem de sivrisinek ısırıkları ve ilişkili enfeksiyon hastalıklarının tanı ve tedavisi açısından sağlık çalışanlarının eğitilmesi gerekiyor.”

İklim krizi alerjik solunum yolu hastalıklarını tetikliyor

Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Bayram ise iklim krizinin solunum sağlığına etkisinin altını çizdi. Bayram, “Sıcaklık artışları nedeniyle uzun süren polen mevsimleri ve yüksek polen konsantrasyonları, alerjik solunum yolu hastalıklarını tetikliyor. Kurak bölgelerdeki arazi yapısının bozulması çölleşme riskini artırmakta, bu da bir yandan çöl tozu kirliliğine yol açarken, aynı zamanda solunum hastalıklarının gelişiminde önemli risk oluşturan yetersiz beslenmeye ve gıda temininde güçlüğe yol açıyor.” dedi. 

Bayram, bu risklerin kırılgan gruplara etkisini, “Çocuklar ve yaşlı bireyler, iklim krizinin olumsuz sağlık etkilerine karşı daha hassaslar. Coğrafi ve sosyoekonomik koşullar, uyum sağlama kapasitesinin azalmasıyla birlikte, iklim krizinin olumsuz etkilerine karşı insan savunmasını iyice zayıflatıyor. Coğrafi olarak iklim krizinden daha yoğun etkilenen bölgelerde ve sosyoekonomik koşulların düşük olduğu durumlarda iklim krizinin olumsuz etkileri daha çok hissediliyor.” şeklinde açıkladı. 

Küresel sıcaklıkların rekor seviyelere kıyasla azalması şaşırtıcı değil

Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Bu hafta küresel sıcaklıklar yavaş yavaş azalmaya başladı. Bunu önemli bir düşüş olarak görmemek gerekiyor. Hala yaşadığımız her gün tarihte insanlığın yaşadığı en sıcak gün olsa da küresel ortalama sıcaklık uzun bir aradan sonra ilk defa 17℃'nin altına indi. Ülkemizde bunu ‘eyyam-ı bahur sıcakları geçti tabii ki’ diye karşılasak da sözü edilen ‘eyyam-ı bahur’ aslında yazın en sıcak günleri anlamına geliyor. Ağustos ayının ortasına yaklaştığımızda da küresel sıcaklıkların rekor seviyelere kıyasla azalması şaşırtıcı değil. Gene de bilim insanları açısından bakıldığında bu yazı geçtiğimiz tüm yazlardan farklı olarak artık iklim krizinin gözümüzün önünde ve yadsınamaz şekilde belirdiği yaz olarak anacağız. Bir kez daha unutmayalım, gelecek yaz daha da sıcak olacak.” dedi.

İKLİM KLİNİĞİ POSTASI #3 - Yayıncılar için Notlar

Yuvam Dünya Derneği Kimdir?

Yuvam Dünya Derneği, iklim krizi ile mücadele etmek için önce söz konusu krizin ne olduğunun anlaşılmasını gerektiğine inanan; bunun için her yaştan insana uygun eğitimler veren, sanatın ve sporun gücüyle toplumun iklim krizi hakkında farkındalık geliştirmesini sağlamayı amaç edinen iş insanları, iletişimciler sanatçılar, bilim insanları ve doğa severlerden oluşan bir dernektir.

İklim Kliniği Nedir?

İklim Kliniği, Yuvam Dünya Derneği liderliğinde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile yürütülen bir iklim krizi ve sağlık projesidir. İklim Kliniği iklim krizinin etkilerinden insanları korumak için farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmayı, kanıta dayalı karar verme sürecine destek sağlamayı ve sağlık müdahalelerini hayata geçirmeyi amaçlar. Ulusal sağlık politikasını iklim krizi ile uyumlu halde yeniden şekillenmesine destek vererek, sağlık sistemlerinin karbon ayak izini azaltmaya ve direncini artırmaya katkıda bulunmayı hedefler. Eğitim, araştırma, topluluk oluşturma, farkındalık çalışmaları, savunuculuk gibi çeşitli kollardan oluşan projenin ilk etkinliği olan İklim Kliniği Sağlık Bilimleri Konferansı, 20 Mayıs günü 1300 öğrencinin ve ilgilinin katılımıyla 7 farklı oturumda ağırlanan 35 konuşmacı ile gerçekleşti. 

Neden İklim Krizi ve Sağlık?

İklim krizinin etkilerinin insanlar ve tüm canlıların sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bu etkilerin görüldüğü alanlar arasında aşırı hava olayları, hava kirliliği,

su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları yer alır. Diğer yandan, iklim krizinin etkileri sağlık 

hizmetleri ve sağlık sistemleri için de bir tehdit oluşturabilir.

İklim Kliniği Postası

İklim Kliniği Postası, yaz ayları boyunca her hafta yayınlanarak başlayacak bir bülten serisidir. İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleri tarafından iklim krizi ve sağlık odağında yapılacak güncel değerlendirmelerin medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşarak farkındalık oluşturulmasını amaçlar. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.