Yrd. Doç. Dr. Yurdagül ATUN
Köşe Yazarı
Yrd. Doç. Dr. Yurdagül ATUN
 

Öneriniz ne?

Kalemin, kağıdın hükmünü yitirdiği anlar olur... Gözlerinize bir bulut çöker, yüreğinizde yakıcı bir sitem, boğazınıza hüzün düğümleniverir. İnsan, ömrünün çok az anında -ki, içinde insanlıktan eser kalmışsa- “Bu da mı olacaktı” der kendine. Sessizliğin içinde soylu bir öfke dizginlenmiştir. O an bu andır işte. Günlerdir herkes bir şeyler yazdı çizdi. Kimi “devlet koruyamıyor” dedi, kimi olayı ırkçılığa kadar getirdi. Güzeller güzeli Helin’in (16) katlinden siyasi malzeme çıkaranlara sözüm. Sizin bu her olayı başkasına yıkma, suçlu arama, suçları ideolojik olarak kategorize etme telaşı… Cinnet toplumu dedikleri bu olsa gerek... Her şeyin paraya, bencilliğe, siyasi ikbale tahvil edildiği, bütün ölçünün dünyevi hazlara indirgendiği ve suçun top misali ayaktan ayağa sektirildiği bir dünya… Herkes sütten çıkma ak kaşık! Kaçının aklından “aile” mefhumu geçiyor, kaçı gerçekten o gencecik, pırıl pırıl evlada üzülüyor? Kimse kusura bakmasın; Kıbrıs Türklerinin çoğu, toplumsal kaygıları, kimlik siyaseti gibi hararetli fikirlerden ayırmayı beceremiyor ve dezavantajlılara yardım etme değil, siyasallaşmış bakış açılarını kanıtlama derdi içinde. Kızgınlık, mağduriyet ve yakınma yeni para birimi. Buna bir de “Batılı gibi görünme hastalığı” eklenince bu tür olaylar tepe tepe kullanacakları siyaset malzemesi. Her şeyleri programlanan, inançsızlıkları ölçüsünce medeni sayılan bir güruhun, böylesi elim bir olaydan siyasi ikbal devşirme iştahını görmek için üstün bir zeka gerekmiyor. “Devlet çocuklarımızı korumuyor” dediniz ya ben bir anne olarak şunu sorayım; Biz evlatlarımızı koruyabiliyor muyuz? Söz geçirebiliyor muyuz? Zarar geleceğini bildiğimiz arkadaşlarından uzak tutabiliyor   Yrd. Doç. Dr. Yurdagül Atun
Ekleme Tarihi: 17 Şubat 2023 - Cuma

Öneriniz ne?

Kalemin, kağıdın hükmünü yitirdiği anlar olur...
Gözlerinize bir bulut çöker, yüreğinizde yakıcı bir sitem, boğazınıza hüzün düğümleniverir.
İnsan, ömrünün çok az anında -ki, içinde insanlıktan eser kalmışsa- “Bu da mı olacaktı” der
kendine. Sessizliğin içinde soylu bir öfke dizginlenmiştir.
O an bu andır işte.
Günlerdir herkes bir şeyler yazdı çizdi.
Kimi “devlet koruyamıyor” dedi, kimi olayı ırkçılığa kadar getirdi.
Güzeller güzeli Helin’in (16) katlinden siyasi malzeme çıkaranlara sözüm.
Sizin bu her olayı başkasına yıkma, suçlu arama, suçları ideolojik olarak kategorize etme
telaşı…
Cinnet toplumu dedikleri bu olsa gerek... Her şeyin paraya, bencilliğe, siyasi ikbale tahvil
edildiği, bütün ölçünün dünyevi hazlara indirgendiği ve suçun top misali ayaktan ayağa
sektirildiği bir dünya…
Herkes sütten çıkma ak kaşık!
Kaçının aklından “aile” mefhumu geçiyor, kaçı gerçekten o gencecik, pırıl pırıl evlada
üzülüyor?
Kimse kusura bakmasın; Kıbrıs Türklerinin çoğu, toplumsal kaygıları, kimlik siyaseti gibi
hararetli fikirlerden ayırmayı beceremiyor ve dezavantajlılara yardım etme değil,
siyasallaşmış bakış açılarını kanıtlama derdi içinde. Kızgınlık, mağduriyet ve yakınma yeni
para birimi. Buna bir de “Batılı gibi görünme hastalığı” eklenince bu tür olaylar tepe tepe
kullanacakları siyaset malzemesi. Her şeyleri programlanan, inançsızlıkları ölçüsünce medeni
sayılan bir güruhun, böylesi elim bir olaydan siyasi ikbal devşirme iştahını görmek için üstün
bir zeka gerekmiyor.
“Devlet çocuklarımızı korumuyor” dediniz ya ben bir anne olarak şunu sorayım; Biz
evlatlarımızı koruyabiliyor muyuz? Söz geçirebiliyor muyuz? Zarar geleceğini bildiğimiz
arkadaşlarından uzak tutabiliyor

 


Yrd. Doç. Dr. Yurdagül Atun

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.