SEÇKİNHABERTV- Türkiye’de 2024–2026 ücret politikalarının kamu emekçilerini hızla yoksullaştırdığı tartışmaları sürerken, üst düzey bürokrasiye verilen 30 bin TL’lik seyyanen artış taşra teşkilatında çalışan milyonlarca memur arasında tepkilere yol açtı. Eğitim-İş’in açıklamasıyla gündeme gelen düzenleme, sahada da ciddi huzursuzluk yaratıyor. Haber merkezimizin görüştüğü taşra çalışanları, “aynı kurumda aynı işi yapıp sıfır artış almak” ifadesini en sık tekrarlayan cümle olarak dile getirdi. Enflasyon Altında Kalan Zamlar ve Telafisiz Kayıp Eğitim-İş’in yayımladığı değerlendirmeye göre: 2024 ve 2025 toplu sözleşme zamları enflasyonun altında kaldı. TÜİK verilerinin düşük hesaplanması, telafi mekanizmasını etkisiz hale getirdi. Enflasyon farkı toplu sözleşme kesintileriyle eritilerek memurlar her altı ayda yeniden gelir kaybına uğratıldı. Ekonomistler de memur maaşlarının son iki yılda reel olarak ciddi seviyede gerilediğini belirtiyor. Taşrada Tepki: “Biz Yok Hükmündeyiz” Finike ve Kumluca’da görüştüğümüz memurların büyük bölümü, düzenlemenin kurum içi adaleti bozduğunu ifade etti. Bir sağlık çalışanı ise tepkisini şöyle dile getirdi: “Bu düzenleme yüzünden çalışanlar arasında güvensizlik oluştu. Kamu hizmeti böyle sürdürülemez.” Emekliler En Fazla Kayıp Yaşayan Kesim Eğitim-İş’e göre emekli kamu çalışanlarında gelir kaybı, tarihsel olarak en yüksek seviyeye çıktı. 2026 düzenlemelerinin bu kaybı gidermediği, hatta bazı gruplar için farkın daha da açıldığı belirtiliyor. “Seyyanen Artış Olacaksa Herkese” Sendika, çözümün ayrıcalıklı gruplara özel ödemeler değil, taban aylığa yansıyan kalıcı ve eşit bir iyileştirme olduğunu vurguluyor. Tüm kamu çalışanlarına ve emeklilere eşit bir seyyanen artış talep ediyor. Gelir Uçurumu Derinleşiyor Uzmanlara göre mevcut düzenleme kamu personel rejiminde ciddi bir gelir uçurumu oluşturuyor. Aynı kurumda çalışanlar arasındaki farkın büyümesi, kurum içi barışı ve kamu hizmetinin niteliğini olumsuz etkiliyor.