SEÇKİNHABERTV-(Haber: Cengiz ÇETİK/FİNİKE)- Seçkin Haber TV Editörü Cengiz Çetik, hem eğitim hem sanat alanında yıllardır emek veren Öğretmen–Yönetmen Hızır Emir Abdulcelil Aslan ile öğretmenlik serüvenini, tiyatro tutkusunu ve iki mesleğin kesişimindeki yaratıcı gücü konuştu. Hayatı boyunca iki büyük dönüm noktası yaşadığını belirten Aslan, öğretmenliğe giden yolun kolay olmadığını vurguluyor. Çocuk yaşta ailesinin yönlendirmesiyle bir demirci atölyesinde çalışan Aslan, ağır çalışma koşulları ve yaşadığı kazaların ardından yeniden okula dönmek için mücadele verdi. Ortaokul yıllarında Fen Bilgisi öğretmeni Aynur Goncagül ve Matematik öğretmeni Ömer Goncagül’ün etkisiyle öğretmenliğe yöneldiğini dile getiriyor. “Tiyatro, öğretmenlik mesleğini aydınlatan bir ışık” Eğitimci kimliğinin sanata bakışını derinden etkilediğini söyleyen Aslan, tiyatroyu sadece bir sahne sanatından öte, geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olan güçlü bir araç olarak görüyor. Diksiyon, beden dili, jest ve mimiklerin sınıf içinde öğrencilerin dikkatini topladığını; tiyatronun eğitimi daha kalıcı hale getirdiğini vurguluyor. İlk rol: Kanlı Nigar’ın İstinyeli Deli Eşref’i Aslan’ın tiyatroyla tanışması ortaokul Türkçe dersinde bir Nasrettin Hoca fıkrasını canlandırmasıyla başlamış. Daha sonra Gaziantep Kültür Müdürlüğü’nde aldığı eğitimle sahneye taşan Aslan, Hüseyin Akkaya yönetmenliğinde Kanlı Nigar oyununda canlandırdığı “İstinyeli Deli Eşref” rolüyle ilk kez seyirci karşısına çıktı. Yıllar içinde pek çok oyunda yer alan Aslan, Mustafa Nogay Kesim’in “Pişti” adlı oyunuyla da yönetmenlik kariyerine adım attı. “Öğretmenlik bakış açımı genişletiyor” Türkiye’nin çeşitli köy, mezra ve şehirlerinde öğretmenlik yapan Aslan, farklı kültürleri ve insan davranışlarını gözlemleme fırsatının yönetmenliğini zenginleştirdiğini ifade ediyor. Kitap okuma alışkanlığı ve öğretmen arkadaşlarının deneyimlerinin de yaratıcılığına katkı sunduğunu belirtiyor. “Eğitim ve tiyatro birbirini besleyen iki büyük okul” Aslan’a göre sınıf öğretmenin sahnesi, tiyatro salonu ise oyuncunun sahnesi. Her ikisi de toplumu aydınlatma amacı taşıyor. Tiyatro toplumun aynası olduğunu, bireylere yanlışları ve eksikleri göstererek farkındalık oluşturduğunu söylüyor. Öğrencilerin tiyatroya ilgisinin, okulda ve toplumda sanata verilen değerle doğru orantılı olduğunu vurguluyor. William Shakespeare'in dediği  gibi,  "Bütün dünya bir sahnedir ve bütün kadınlar ve erkekler  sadece birer oyuncu. Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.” Sahneye yeni oyunlar, perde arkasında yeni projeler Son iki yıldır Akdeniz Üniversitesi Finike MYO Hayat Sahnesi Tiyatro Ekibi’ni çalıştıran Aslan, geçen yıl “Deli Para” ve “Dikkat Yalan Çıkabilir” oyunlarını sahnelediklerini; bu yıl ise “Aklını Okurum” ve “Kiraya Verilmek Üzere” oyunları üzerinde çalıştıklarını belirtiyor. Ayrıca Cengiz Çetik ile yürüttükleri kısa film projesinin devam ettiğini söylüyor. “Hayallerinin peşinden gitsinler” Hem öğretmenlik hem tiyatro alanında ilerlemek isteyen gençlere seslenen Aslan, sevginin her mesleğin temel taşı olduğunu belirterek şunu ekliyor: “Her insanın en az bir sanat dalıyla ilgilenmesi onu ruhen ve zihnen besler. Zorluklar sevgiyle aşılır. Yaşasın sanat, yaşasın tiyatro.” "ÖĞRETMEN HIZIR EMİR ABDULCELİL ASLAN İLE TİYATRO VE ÖĞRETMENLİK ÜZERİNE BİR RÖPORTAJ" TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ