Gelecekte hibrit sinema anlayışı doğacak!

13.11.2025 - 10:51, Güncelleme: 13.11.2025 - 10:51 555 kez okundu.
 

Gelecekte hibrit sinema anlayışı doğacak!

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, 14 Kasım Dünya Sinema Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, sinemanın dijital çağda geçirdiği büyük dönüşüme dikkat çekti. Sinema en büyük dönüşümlerinden birini geçiriyor Sinemanın en büyük dönüşümlerden birini dijital çağla birlikte geçirdiğini, filmin artık sadece bir anlatı sanatı olarak değil aynı zamanda veri akışı, algoritmalar ve içerik stratejileriyle tanımlanmaya başlandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Eskiden sinema, fiziksel olarak bir araya gelinen, ortak duyguların paylaşıldığı ve devamında çeşitli sosyalleşmelerin de yaşandığı bir ritüeldi; bugünse sıklıkla bireysel ekranlara, kısalan dikkat sürelerine ve hızlı tüketim çerçevesine sıkışmaya doğru ilerliyor. Ancak bu değişim, sinemanın bittiği anlamına gelmiyor. Aksine, dijital çağ sinemaya yeni ifade biçimleri de kazandırıyor. Artık bir hikâye yalnızca perdede değil, sosyal medyada, sanal gerçeklikte hatta yapay zekâ destekli deneyimlerde var olabiliyor. Dolayısıyla sinemaya farklı bir gözle bakıldığında aynı zamanda bir tür ‘dijital hafıza alanı’ na dönüşümün söz konusu olduğu da söylenebilir. Bu süreçte film yapanlar, yalnızca kamera arkasında değil, kodun ve verinin içinde de yeni bir anlatım dili kurabiliyor. En nihayetinde dijitalleşmenin en üst seviyesine ulaşarak sinema alanını tamamıyla dönüştürmesinin tam karşılığını henüz göremedik.” dedi. Pandemi, sinema salonları için dönüm noktası oldu Pandeminin, sinema salonları için bir anlamda dönüm noktası olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Uzun süre kapalı kalan salonlar ekonomik ve duygusal bir kayıp yaşadı. Evde film izleme alışkanlığıyla birlikte salonların sağladığı kolektif izleme deneyiminden uzaklaşılmaya başlandı. Öte yandan sinema salonlarında film izlemenin ekonomik karşılığının giderek artması, salonların AVM’lere taşınmasıyla birlikte film izlemenin ötesinde bir tüketim çerçevesinin öne çıkması da bu durumu pekiştirdi. Ancak son birkaç yılda bu durumun değiştirilmeye çalışıldığını görebiliyoruz. Ödüllü yerli yapımların salonlarda gösterilmesi, belirli yönetmenlerin sinema perdesi gösterim formatına uygun üretimlerde bulunması ve sinema salonların ‘nostalji’ üretimi doğrultusunda kült yapımları yeniden beyazperdeye taşıması bu konudaki girişimlere örnek olarak verilebilir. Bunların yanı sıra film sonrası söyleşiler, tematik gösterimler, festival organizasyonları da bu bağın yeniden kurulması açısından önem taşıyor.” diye konuştu. Dijital platformlar, sinema kültürünü önemli ölçüde dönüştürdü… Netflix, Amazon Prime, Max gibi dijital platformların sinema kültürünü önemli ölçüde dönüştürdüğünü de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Bir yandan erişim sınırlarını ortadan kaldırarak hikâyeleri zaman-mekân ayrımı olmaksızın küresel ölçeğe taşıdılar öte yandan izleme alışkanlıklarını da kökten değiştirdiler. Artık izleyici filmi bir etkinlik olarak değil, tıpkı bir sosyal medya içeriği gibi hızlıca tüketilen bir ‘akış’ olarak deneyimliyor. Bu durumun iki yönü var: Olumlu tarafı erişimin, çeşitliliğin ve görünürlüğün artması. Olumsuz tarafıysa sinemanın hızlı tüketim ve izleyici verisi odaklı üretim kültürüne teslim olması. Platformların algoritmaları, izleyiciye yeni içerikleri sürekli kişiselleştirilmiş bir şekilde sunarken, derinleşme, film üzerine tartışma ve sinemasal deneyim giderek zayıflıyor. Elbette ki bazı yönetmenlerin de bu dijital koşulları yaratıcı biçimde kullanarak yeni anlatım biçimleri geliştirdiğini de dikkatle takip edebiliyoruz. Dolayısıyla artık bugün sinemayı bir anlatı sanatı olarak nasıl tanımlayacağımız önemli olacaktır.” ifadesinde bulundu. Gelecekte hibrit bir sinema anlayışı doğacak! Yapay zekânın artık sinemanın bir parçası hâline gelmeye başladığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, şöyle devam etti: “Senaryo yazımından görsel efektlere, kurgudan ses tasarımına kadar birçok aşamada üretim süreçlerine dahil edilebiliyor. Bu teknolojiler sayesinde daha hızlı, daha düşük bütçeli ve teknik olarak çok daha gelişkin işler üretmek mümkün kılınıyor. Ancak bu gelişmeler sinemanın insani yönünü tehdit etme riski de taşıyor. Yapay zekâ bir hikâyeyi yapı olarak taklit edebilir, duygusal ritmini analiz edebilir, hatta belli formüllerle istenilen noktalarda izleyiciyi ağlatan ya da heyecanlandıran sahneler üretebilir. Ancak sinemanın anlamını güçlendiren şeyler arasında, insanın duygusal sezgisi ve yaratıcı hataları da bulunmaktadır. Bu nedenle yapay zekâ sinemayı dönüştürüyor ama henüz insanın hayal gücünün yerini tam olarak, en azından bizim kavrayabileceğimiz şekliyle, alamıyor. Belki gelecekte yapay zekâ ile insan yaratıcılığının iç içe geçtiği hibrit bir sinema anlayışı doğacak ama duyguyu algoritmayla değil insanla inşa eden filmler her zaman bir biçimde var olacak.” Dijital oyuncular ya da yapay zekâ ile oluşturulan karakterler yeni kapılar açtı  Deepfake veya dijital oyuncu kullanımının sinemada hem etik hem de hukuki açıdan çok ciddi bir tartışma alanı oluşturduğunu da anlatan Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Deepfake teknolojisiyle bir oyuncunun canlandırılması ya da izinsiz olarak bir yüzün kullanılması, temsiliyet ve rıza kavramları üzerine yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Bu tartışmanın sadece teknolojik bir yerden değil aynı zamanda insan onuru, emeği ve sanatsal bütünlüğe dair bir sorumluluk konusu olarak da sürdürülmesi gerekiyor. Dijital oyuncular ya da yapay zekâ ile oluşturulan karakterler, sinemaya teknik olarak yeni kapılar açabiliyor. Fakat bu teknoloji suistimal edildiğinde, sanatın en temel unsuru olan ‘insanlık hâli’ zarar görüyor. Dolayısıyla teknolojiyi kullanan niyeti de tartışmamız gerekiyor. Dolayısıyla sinemada etik çizginin korunması, sanatsal güvenin de korunması anlamına geliyor.” şeklinde konuştu. Sinemayı yaşatan insanın beyazperdeye yansıyan büyülü anlatımı Sinemanın geleceğinin, teknoloji üzerinden ya da teknolojiye dönük bir rekabet endüstrisi oluşturmaktan değil teknolojiyle birlikte yeni duygusal ve estetik alanlar oluşturmakta gizli olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bir hikâyeyi anlamlı kılan şey her zaman onu anlatan insanın iç dünyası, toplumla kurduğu ilişki ve hayatı yorumlama biçimini aktarma yolu olmaktadır. Bu nedenle, dijital çağda bile sinemayı yaşatan şey, teknolojinin, platformların ya da endüstrinin inşa ettiği değil insanın beyazperdeye yansıyan büyülü anlatımıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.   Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, 14 Kasım Dünya Sinema Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, sinemanın dijital çağda geçirdiği büyük dönüşüme dikkat çekti.

Sinema en büyük dönüşümlerinden birini geçiriyor

Sinemanın en büyük dönüşümlerden birini dijital çağla birlikte geçirdiğini, filmin artık sadece bir anlatı sanatı olarak değil aynı zamanda veri akışı, algoritmalar ve içerik stratejileriyle tanımlanmaya başlandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Eskiden sinema, fiziksel olarak bir araya gelinen, ortak duyguların paylaşıldığı ve devamında çeşitli sosyalleşmelerin de yaşandığı bir ritüeldi; bugünse sıklıkla bireysel ekranlara, kısalan dikkat sürelerine ve hızlı tüketim çerçevesine sıkışmaya doğru ilerliyor. Ancak bu değişim, sinemanın bittiği anlamına gelmiyor. Aksine, dijital çağ sinemaya yeni ifade biçimleri de kazandırıyor. Artık bir hikâye yalnızca perdede değil, sosyal medyada, sanal gerçeklikte hatta yapay zekâ destekli deneyimlerde var olabiliyor. Dolayısıyla sinemaya farklı bir gözle bakıldığında aynı zamanda bir tür ‘dijital hafıza alanı’ na dönüşümün söz konusu olduğu da söylenebilir. Bu süreçte film yapanlar, yalnızca kamera arkasında değil, kodun ve verinin içinde de yeni bir anlatım dili kurabiliyor. En nihayetinde dijitalleşmenin en üst seviyesine ulaşarak sinema alanını tamamıyla dönüştürmesinin tam karşılığını henüz göremedik.” dedi.

Pandemi, sinema salonları için dönüm noktası oldu

Pandeminin, sinema salonları için bir anlamda dönüm noktası olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Uzun süre kapalı kalan salonlar ekonomik ve duygusal bir kayıp yaşadı. Evde film izleme alışkanlığıyla birlikte salonların sağladığı kolektif izleme deneyiminden uzaklaşılmaya başlandı. Öte yandan sinema salonlarında film izlemenin ekonomik karşılığının giderek artması, salonların AVM’lere taşınmasıyla birlikte film izlemenin ötesinde bir tüketim çerçevesinin öne çıkması da bu durumu pekiştirdi. Ancak son birkaç yılda bu durumun değiştirilmeye çalışıldığını görebiliyoruz. Ödüllü yerli yapımların salonlarda gösterilmesi, belirli yönetmenlerin sinema perdesi gösterim formatına uygun üretimlerde bulunması ve sinema salonların ‘nostalji’ üretimi doğrultusunda kült yapımları yeniden beyazperdeye taşıması bu konudaki girişimlere örnek olarak verilebilir. Bunların yanı sıra film sonrası söyleşiler, tematik gösterimler, festival organizasyonları da bu bağın yeniden kurulması açısından önem taşıyor.” diye konuştu.

Dijital platformlar, sinema kültürünü önemli ölçüde dönüştürdü…

Netflix, Amazon Prime, Max gibi dijital platformların sinema kültürünü önemli ölçüde dönüştürdüğünü de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Bir yandan erişim sınırlarını ortadan kaldırarak hikâyeleri zaman-mekân ayrımı olmaksızın küresel ölçeğe taşıdılar öte yandan izleme alışkanlıklarını da kökten değiştirdiler. Artık izleyici filmi bir etkinlik olarak değil, tıpkı bir sosyal medya içeriği gibi hızlıca tüketilen bir ‘akış’ olarak deneyimliyor. Bu durumun iki yönü var: Olumlu tarafı erişimin, çeşitliliğin ve görünürlüğün artması. Olumsuz tarafıysa sinemanın hızlı tüketim ve izleyici verisi odaklı üretim kültürüne teslim olması. Platformların algoritmaları, izleyiciye yeni içerikleri sürekli kişiselleştirilmiş bir şekilde sunarken, derinleşme, film üzerine tartışma ve sinemasal deneyim giderek zayıflıyor. Elbette ki bazı yönetmenlerin de bu dijital koşulları yaratıcı biçimde kullanarak yeni anlatım biçimleri geliştirdiğini de dikkatle takip edebiliyoruz. Dolayısıyla artık bugün sinemayı bir anlatı sanatı olarak nasıl tanımlayacağımız önemli olacaktır.” ifadesinde bulundu.

Gelecekte hibrit bir sinema anlayışı doğacak!

Yapay zekânın artık sinemanın bir parçası hâline gelmeye başladığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, şöyle devam etti:

“Senaryo yazımından görsel efektlere, kurgudan ses tasarımına kadar birçok aşamada üretim süreçlerine dahil edilebiliyor. Bu teknolojiler sayesinde daha hızlı, daha düşük bütçeli ve teknik olarak çok daha gelişkin işler üretmek mümkün kılınıyor. Ancak bu gelişmeler sinemanın insani yönünü tehdit etme riski de taşıyor. Yapay zekâ bir hikâyeyi yapı olarak taklit edebilir, duygusal ritmini analiz edebilir, hatta belli formüllerle istenilen noktalarda izleyiciyi ağlatan ya da heyecanlandıran sahneler üretebilir. Ancak sinemanın anlamını güçlendiren şeyler arasında, insanın duygusal sezgisi ve yaratıcı hataları da bulunmaktadır. Bu nedenle yapay zekâ sinemayı dönüştürüyor ama henüz insanın hayal gücünün yerini tam olarak, en azından bizim kavrayabileceğimiz şekliyle, alamıyor. Belki gelecekte yapay zekâ ile insan yaratıcılığının iç içe geçtiği hibrit bir sinema anlayışı doğacak ama duyguyu algoritmayla değil insanla inşa eden filmler her zaman bir biçimde var olacak.”

Dijital oyuncular ya da yapay zekâ ile oluşturulan karakterler yeni kapılar açtı 

Deepfake veya dijital oyuncu kullanımının sinemada hem etik hem de hukuki açıdan çok ciddi bir tartışma alanı oluşturduğunu da anlatan Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Deepfake teknolojisiyle bir oyuncunun canlandırılması ya da izinsiz olarak bir yüzün kullanılması, temsiliyet ve rıza kavramları üzerine yeniden düşünmemizi gerektiriyor. Bu tartışmanın sadece teknolojik bir yerden değil aynı zamanda insan onuru, emeği ve sanatsal bütünlüğe dair bir sorumluluk konusu olarak da sürdürülmesi gerekiyor. Dijital oyuncular ya da yapay zekâ ile oluşturulan karakterler, sinemaya teknik olarak yeni kapılar açabiliyor. Fakat bu teknoloji suistimal edildiğinde, sanatın en temel unsuru olan ‘insanlık hâli’ zarar görüyor. Dolayısıyla teknolojiyi kullanan niyeti de tartışmamız gerekiyor. Dolayısıyla sinemada etik çizginin korunması, sanatsal güvenin de korunması anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.

Sinemayı yaşatan insanın beyazperdeye yansıyan büyülü anlatımı

Sinemanın geleceğinin, teknoloji üzerinden ya da teknolojiye dönük bir rekabet endüstrisi oluşturmaktan değil teknolojiyle birlikte yeni duygusal ve estetik alanlar oluşturmakta gizli olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, “Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bir hikâyeyi anlamlı kılan şey her zaman onu anlatan insanın iç dünyası, toplumla kurduğu ilişki ve hayatı yorumlama biçimini aktarma yolu olmaktadır. Bu nedenle, dijital çağda bile sinemayı yaşatan şey, teknolojinin, platformların ya da endüstrinin inşa ettiği değil insanın beyazperdeye yansıyan büyülü anlatımıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet dini chat plastik çember