ÇALIŞANLARIN RUH SAĞLIĞI ALARM VERİYOR: UZMANLARDAN ŞİRKETLERE KRİTİK UYARI

Sağlık 05.12.2025 - 22:11, Güncelleme: 05.12.2025 - 22:11 217 kez okundu.
 

ÇALIŞANLARIN RUH SAĞLIĞI ALARM VERİYOR: UZMANLARDAN ŞİRKETLERE KRİTİK UYARI

SEÇKİNHABERTV- “Tükenmişlik Artıyor, Erken Destek dört kat geri dönüş sağlıyor”

  SEÇKİNHABERTV- “Tükenmişlik Artıyor, Erken Destek dört kat geri dönüş sağlıyor” Tüm dünyada modern çalışma yaşamının baskıları çalışanların ruh sağlığında derin yaralar açıyor. Stres, tükenmişlik, performans baskısı, savaşlar, ekonomik belirsizlikler ve iş–özel hayat dengesizliği, verimliliği tehdit eden en önemli faktörler arasında yer alıyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi ev sahipliğinde düzenlenen OnlyHR 3. İstanbul Sempozyumunda, iş hayatındaki kritik konular masaya yatırdı. Sempozyumda konuşan Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Kültegin Ögel ve Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Bilim ve Etik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bedirhan Üstün, kurumlara hem bilimsel kanıtlara dayanan hem de yol gösterici nitelikte uyarılarda bulundu: “Ruh sağlığına yapılan yatırım, verimlilik olarak geri dönüyor. Üstelik katlanarak…” Prof. Dr. Kültegin Ögel: “Stres yönetilemiyorsa tükenmişlik kaçınılmazdır” İş hayatının, bireyin tüm yaşam alanlarını etkileyen bir faktör haline geldiğini belirten Prof. Dr. Kültegin Ögel, modern çalışanların yalnızca iş yükü ile değil; kaygı, performans baskısı, öfke, hiperaktivite ve şehir yaşamının yoğun stresi ile mücadele ettiğini söyledi. Ögel, iş–özel hayat dengesinin korunmasının hayati önem taşıdığını vurgulayarak şunları ifade etti: “İş hayatında stres kaçınılmaz ama yönetilmediğinde tükenmişlik gelişiyor. Erken dönemde psikolojik destek almaktan çekinilmemeli. Damgalanma korkusu nedeniyle başvuru gecikiyor ve sorun büyüyor.” Ayrıca çalışanlar arasında hızla artan sanal kumar bağımlılığına dikkat çeken Prof. Dr. Ögel, özellikle beyaz yakalılar arasında yükselişin belirgin olduğunu söyledi. Bağımlılığın hem iş performansını hem aile yaşamını zayıflattığını belirterek, Türkiye’de bu konuda kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sempozyumun bir diğer konuşmacısı Prof. Dr. Bedirhan Üstün, çalışan psikolojisinin ancak doğru kurgulanmış bir kurumsal yapı ile korunabileceğini belirterek şirketlere şu çağrıda bulundu: “Sorunlar ortaya çıkmadan önce önleyici ruh sağlığı politikaları geliştirilmeli.” Üstün, insanca iletişim, adalet duygusu, eşitlik ve saygı gibi temel unsurların çalışan motivasyonunda belirleyici rol oynadığını vurguladı: “Kişilik haklarına saygı duyulmayan ortamda çalışanlar işine yabancılaşır; tükenmişlik, depresyon ve verim kaybı kaçınılmaz olur.” İŞYERLERİNDE HER 100 ÇALIŞANIN EN AZ 20’Sİ DEPRESYONA ADAY Kişinin mutsuzluğunun üretimde aksamalara, hatalara ve verim kaybına yol açabileceğini belirten, Prof. Dr. Bedirhan Üstün, “Toplumlarda yoksulluk, yaşam zorlukları gibi birçok etken zaten insanları aşağı çekiyor. Buna bir de işyerindeki baskı eklenince insanlar kendilerini robot gibi hissetmeye başlıyor. Zaten günümüzde ‘robotlar yerimizi alacak’ kaygısı da var. Bu güvensizlik ve tedirginlik depresyona yol açabiliyor. Araştırmalarımız gösteriyor ki toplumlarda ve iş yerlerinde her 100 çalışanın en az 20’si depresyona aday. Bu da gizli bir iş gücü kaybına neden oluyor. Kişinin mutsuzluğu üretimde aksamalara, hatalara, verim kaybına yol açabiliyor. Benim amacım insanların bir iş beygiri gibi çalışması değil; anlamlı bir üretim yapabilmeleri. Eğer bunu destekleyen programlar geliştirebilirsek ki Amerika, Hindistan, Çin gibi ülkelerde bu konuda çalışmalar yaptık. Türkiye’de de benzer uygulamalar yapılmalı” diye konuştu. Prof. Dr. Üstün; “Sektörlerin, çalışanların ruh sağlığına sırf göstermelik bir ilgi yerine gerçekten özen gösteren, onları dikkate alan bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Depresyon yalnızca kişisel bir mesele değil; dış etmenlerle de tetikleniyor. Dünya giderek zorlaşıyor: Ekonomik koşullar, iş gücü kaygısı, işsizlik, robotların gelişi, savaşlar, ekonomik çöküş ihtimalleri. Bu karamsar tablo, en güçlü insanı bile etkileyebilir. Ben bile otuz yıllık yurt dışı hayatımda üç kez depresyona girdim. Bunların ikisi doğrudan iş yeri sorunlarıyla ilgiliydi ve aslında önlenebilirdi. Depresyon öyle kötü bir şey değil; içinden çıkınca Nietzsche’nin dediği gibi insanı güçlendirebiliyor. Ama o üç-altı ay boyunca yaşadıklarımı yeniden yaşamak istemem. Bilgisayara bakıyordum, bilgisayar da bana bakıyordu. Bu nedenle ne yaparsak yapalım, ülke olarak, sektör olarak, kurumlar olarak insanları bu tür etkilerden koruyacak sistemler geliştirmemiz gerekiyor. Bir kişi depresyona girdiğinde bunu tıpkı bir grip, bir böbrek hastalığı ya da bir kol kırılması gibi bedensel bir sağlık sorunu düzeyinde ele alabilmeliyiz.” Ekonomik belirsizliklerin çalışanlar üzerindeki baskıyı artırdığını belirten Üstün, işini kaybetme korkusunun yorgunluk, uykusuzluk ve depresyona uzanan bir tabloya yol açtığını söyledi. Harvard Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalara değinen Prof. Dr. Üstün, şirketler için çarpıcı bir veri paylaştı: “Depresyon ortaya çıkmadan önce erken tanı ve destek sağlanırsa yapılan yatırım en az dört kat kazanç olarak geri dönüyor. Görünmeyen kazançlarla bu oran otuz kata kadar çıkıyor.” Bu nedenle ruh sağlığının bir “maliyet kalemi” değil, kurumsal sürdürülebilirliğin zorunlu bir parçası olduğunu belirtti. Psikolojik Destek Kurumsal Standart Olmalı Sempozyumun ortak mesajı: “Psikolojik destek bir tercih değil, gereklilik” Uzmanlara göre iş yerlerinde: * İş–özel hayat dengesinin korunması, * Ruhsal destek için damgalanmanın önüne geçilmesi, * Çalışanların destek almaya teşvik edilmesi, * Önleyici kurumsal politikaların geliştirilmesi kurumsal başarının temel bileşenleri haline geldi. Ruh sağlığına yapılan her yatırım ise doğrudan: * Çalışan bağlılığını artırıyor, * İş gücü kaybını azaltıyor, * Verimliliği yükseltiyor, * Kurumsal sürdürülebilirliği güçlendiriyor.
SEÇKİNHABERTV- “Tükenmişlik Artıyor, Erken Destek dört kat geri dönüş sağlıyor”

 

SEÇKİNHABERTV- “Tükenmişlik Artıyor, Erken Destek dört kat geri dönüş sağlıyor”

Tüm dünyada modern çalışma yaşamının baskıları çalışanların ruh sağlığında derin yaralar açıyor. Stres, tükenmişlik, performans baskısı, savaşlar, ekonomik belirsizlikler ve iş–özel hayat dengesizliği, verimliliği tehdit eden en önemli faktörler arasında yer alıyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi ev sahipliğinde düzenlenen OnlyHR 3. İstanbul Sempozyumunda, iş hayatındaki kritik konular masaya yatırdı.


Sempozyumda konuşan Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Kültegin Ögel ve Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Bilim ve Etik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bedirhan Üstün, kurumlara hem bilimsel kanıtlara dayanan hem de yol gösterici nitelikte uyarılarda bulundu: “Ruh sağlığına yapılan yatırım, verimlilik olarak geri dönüyor. Üstelik katlanarak…”

Prof. Dr. Kültegin Ögel: “Stres yönetilemiyorsa tükenmişlik kaçınılmazdır”

İş hayatının, bireyin tüm yaşam alanlarını etkileyen bir faktör haline geldiğini belirten Prof. Dr. Kültegin Ögel, modern çalışanların yalnızca iş yükü ile değil;
kaygı, performans baskısı, öfke, hiperaktivite ve şehir yaşamının yoğun stresi ile mücadele ettiğini söyledi. Ögel, iş–özel hayat dengesinin korunmasının hayati önem taşıdığını vurgulayarak şunları ifade etti: “İş hayatında stres kaçınılmaz ama yönetilmediğinde tükenmişlik gelişiyor. Erken dönemde psikolojik destek almaktan çekinilmemeli. Damgalanma korkusu nedeniyle başvuru gecikiyor ve sorun büyüyor.”

Ayrıca çalışanlar arasında hızla artan sanal kumar bağımlılığına dikkat çeken Prof. Dr. Ögel, özellikle beyaz yakalılar arasında yükselişin belirgin olduğunu söyledi. Bağımlılığın hem iş performansını hem aile yaşamını zayıflattığını belirterek, Türkiye’de bu konuda kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Sempozyumun bir diğer konuşmacısı Prof. Dr. Bedirhan Üstün, çalışan psikolojisinin ancak doğru kurgulanmış bir kurumsal yapı ile korunabileceğini belirterek şirketlere şu çağrıda bulundu: “Sorunlar ortaya çıkmadan önce önleyici ruh sağlığı politikaları geliştirilmeli.”

Üstün, insanca iletişim, adalet duygusu, eşitlik ve saygı gibi temel unsurların çalışan motivasyonunda belirleyici rol oynadığını vurguladı: “Kişilik haklarına saygı duyulmayan ortamda çalışanlar işine yabancılaşır; tükenmişlik, depresyon ve verim kaybı kaçınılmaz olur.”

İŞYERLERİNDE HER 100 ÇALIŞANIN EN AZ 20’Sİ DEPRESYONA ADAY

Kişinin mutsuzluğunun üretimde aksamalara, hatalara ve verim kaybına yol açabileceğini belirten, Prof. Dr. Bedirhan Üstün, “Toplumlarda yoksulluk, yaşam zorlukları gibi birçok etken zaten insanları aşağı çekiyor. Buna bir de işyerindeki baskı eklenince insanlar kendilerini robot gibi hissetmeye başlıyor. Zaten günümüzde ‘robotlar yerimizi alacak’ kaygısı da var. Bu güvensizlik ve tedirginlik depresyona yol açabiliyor. Araştırmalarımız gösteriyor ki toplumlarda ve iş yerlerinde her 100 çalışanın en az 20’si depresyona aday. Bu da gizli bir iş gücü kaybına neden oluyor. Kişinin mutsuzluğu üretimde aksamalara, hatalara, verim kaybına yol açabiliyor. Benim amacım insanların bir iş beygiri gibi çalışması değil; anlamlı bir üretim yapabilmeleri. Eğer bunu destekleyen programlar geliştirebilirsek ki Amerika, Hindistan, Çin gibi ülkelerde bu konuda çalışmalar yaptık. Türkiye’de de benzer uygulamalar yapılmalı” diye konuştu.

Prof. Dr. Üstün; “Sektörlerin, çalışanların ruh sağlığına sırf göstermelik bir ilgi yerine gerçekten özen gösteren, onları dikkate alan bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Depresyon yalnızca kişisel bir mesele değil; dış etmenlerle de tetikleniyor. Dünya giderek zorlaşıyor: Ekonomik koşullar, iş gücü kaygısı, işsizlik, robotların gelişi, savaşlar, ekonomik çöküş ihtimalleri. Bu karamsar tablo, en güçlü insanı bile etkileyebilir. Ben bile otuz yıllık yurt dışı hayatımda üç kez depresyona girdim. Bunların ikisi doğrudan iş yeri sorunlarıyla ilgiliydi ve aslında önlenebilirdi. Depresyon öyle kötü bir şey değil; içinden çıkınca Nietzsche’nin dediği gibi insanı güçlendirebiliyor. Ama o üç-altı ay boyunca yaşadıklarımı yeniden yaşamak istemem. Bilgisayara bakıyordum, bilgisayar da bana bakıyordu. Bu nedenle ne yaparsak yapalım, ülke olarak, sektör olarak, kurumlar olarak insanları bu tür etkilerden koruyacak sistemler geliştirmemiz gerekiyor. Bir kişi depresyona girdiğinde bunu tıpkı bir grip, bir böbrek hastalığı ya da bir kol kırılması gibi bedensel bir sağlık sorunu düzeyinde ele alabilmeliyiz.”

Ekonomik belirsizliklerin çalışanlar üzerindeki baskıyı artırdığını belirten Üstün, işini kaybetme korkusunun yorgunluk, uykusuzluk ve depresyona uzanan bir tabloya yol açtığını söyledi. Harvard Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalara değinen Prof. Dr. Üstün, şirketler için çarpıcı bir veri paylaştı: “Depresyon ortaya çıkmadan önce erken tanı ve destek sağlanırsa yapılan yatırım en az dört kat kazanç olarak geri dönüyor. Görünmeyen kazançlarla bu oran otuz kata kadar çıkıyor.” Bu nedenle ruh sağlığının bir “maliyet kalemi” değil, kurumsal sürdürülebilirliğin zorunlu bir parçası olduğunu belirtti.

Psikolojik Destek Kurumsal Standart Olmalı

Sempozyumun ortak mesajı: “Psikolojik destek bir tercih değil, gereklilik”

Uzmanlara göre iş yerlerinde:

* İş–özel hayat dengesinin korunması,

* Ruhsal destek için damgalanmanın önüne geçilmesi,

* Çalışanların destek almaya teşvik edilmesi,

* Önleyici kurumsal politikaların geliştirilmesi

kurumsal başarının temel bileşenleri haline geldi.

Ruh sağlığına yapılan her yatırım ise doğrudan:
Çalışan bağlılığını artırıyor,
İş gücü kaybını azaltıyor,
Verimliliği yükseltiyor,
Kurumsal sürdürülebilirliği güçlendiriyor.

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
mekan bizim almanya chat sohbet cinsel sohbet sohbet mobil sohbet dini chat plastik çember