Kamu Emekçileri Hak Kayıplarına Karşı Seslerini Meydanlardan Yükseltecek

Bağımsız Kamu Sendikaları ve Kamu Sendikaları Platformları, “ Açlık ve yoksulluğa mahkûm eden satış sözleşmesine ve yüzde 1 kota dayatmasına karşı birlikte mücadele için” sloganıyla 17 Ekim Pazar günü Ankara Anıtpark’ta buluşuyor. Platformun önemli bileşenlerinden olan Sağlık Hizmetleri Sendikası’nın (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Bağımsız Kamu Sendikaları ve Kamu Sendikaları Platformları ve SAHİM-SEN olarak Ankara’dayız. Buluşmayı kamudaki sorunlar ve sağlık emekçilerinin sorunlarına, haksızlıklara ve sistemin işlememesine neden olan adaletsiz kararlara çözüm olması için organize ediyoruz” dedi.                                        Bağımsız Kamu Sendikaları ve Platformları, 17 Ekim Pazar günü Ankara Anıtpark’ta bir araya geliyor. “Açlık ve yoksulluğa mahkûm eden satış sözleşmesine ve yüzde 1 kota dayatmasına karşı birlikte mücadele için Anadolu Meydanı’ndayız” sloganıyla buluşacak sendikalar, “Ek gösterge, Alınan unvanların geri verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının ek gösterge almalarının sağlanması ayrıca bir kereye mahsus eğitim öğretime göre sınıflarının değişmesi, 5 dakikalık muayene süreleri, Aile Hekimleri Sözleşmesi, liyakatsiz yönetici atamaları ve toplu sözleşmeyle gelen yüzde 1 sendika kotası” konularına tepki gösterecek. Platform çatısı altında bulunan sendikalardan biri olan Sağlık Hizmetleri Sendikası’nın (SAHİM-SEN)Genel Başkanı Özlem Akarken, “Sağlık emekçileri uzun yıllardır haksızlıklarla boğuşuyor. Sağlık emekçileri olarak bu haksızlıklara “Dur” demek için bir araya gelip tepkimizi göstereceğiz” dedi.   “HAKSIZLIKLARA KARŞI SES YÜKSELTECEĞİZ” Sağlık Hizmetleri Sendikası, Türkiye’de sağlık emekçilerinin temel sorunlarından biri olmayı sürdüren toplu sözleşme ikramiyesi alabilmek için yüzde 1 barajını geçen sendikalara üye olma şartına tepki gösterecek. Ayrıca daha önce sağlık çalışanlarına verilen artırımlı nöbet ücretinin, Danıştay kararıyla bozulmasıyla sağlıkçılardan geri istenmesi durumuna karşı da ses yükseltecek. Özlem Akarken, “Sağlık çalışanlarının daima yanındayız. Toplu sözleşme de Ocak 2022 den itibaren laboratuvar ve röntgen özerkli birim kapsamına alınmış fakat geriye dönük istenen laboratuvar röntgen nöbetleri de acile hizmet verildiği halde geri istenmeye devam edilmiştir. Böylesine büyük bir hukuksuzluk karşısında bir arada durup sesimizi yükselteceğiz” dedi. Akarken, “Ayrıca yürürlüğe giren Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ile aile hekimliği çalışanlarını işçi statüsüne indirgeyip, özlük haklarını ellerinden alan haksız uygulamaya karşı da, liyakatsiz yönetici atamaları için alanda olacağız” ifadelerini kullandı. “HUKUKSUZLUĞUN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ” Özlem Akarken, seçim vaatleri arasında olmasına rağmen yıllardır yürürlüğe girmeyen 3600 ek gösterge ile ilgili de tavır takınacaklarını belirtti. Sağlık çalışanlarını da kapsayan ek göstergenin kamu emekçileri için büyük önem taşıdığını belirten Akarken, “Hükümetin seçim vaadi olmasına rağmen son döneme kadar adım atılmamış olan 3600 ek gösterge memurların maaş, emekli aylığı ve emekli ikramiyesini doğrudan etkiliyor” dedi. 3600 ek gösterge düzenlemesinin her meslek grubunu, 2008 yılından sonra devlet memuru olanları da kapsaması gerektiğini ve Sendikaların sindirilemeyeceğini söyleyen Akarken, “Yasal olan tüm yollarla hakkımızı arıyoruz” dedi.  “HAK KAYIPLARINA KARŞI BİR AĞIZ OLACAĞIZ” Sağlık emekçilerinin hak kayıplarına karşı sendika olarak bir arada duracaklarını ifade eden Özlem Akarken, “Pazar günü Ankara Anıtpark’ta daha sonra vatanımızın her karış toprağında çalışanların hak kayıplarına karşı bir ağız olacak ve sesimizi daha gür yükselteceğiz” dedi. Sağlık çalışanlarından alınan unvanların geri verilmesiyle ilgili de hak arayışının devam ettiğini belirten Akarken, “ 26 Ağustos 2016 tarihinde çıkartılan kararnameyle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait 33 askeri hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Bu hastanelerde çalışan subay, astsubay ve sivil memurların özlük hakları ve konumları ise hala çözüme kavuşturulmadı. Son olarak binlerce sağlık astsubayının ve sivil memurun hak ederek kazandığı sertifikalardaki unvanları, subay astsubay sivil memurun lojman hakları ellerinden alındı. TSK’dan devrolan sağlıkçıların özlük hakları yok sayılıyor. Bu vatan savunmasında mesai mefhumu gözetmeden yıllarda çalışmış kişilere yapılan büyük bir hukuksuzluk örneğidir” ifadelerini kullandı.