Meslek odaları temsilcileri kentsel dönüşümü konuştu

23.12.2022 - 12:29, Güncelleme: 23.12.2022 - 12:29 624+ kez okundu.
 

Meslek odaları temsilcileri kentsel dönüşümü konuştu

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve Nobel Expo Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen Emlak, İnşaat ve Kentsel Dönüşüm Fuarı - Rescon Expo, düzenlenen söyleşilerle de sektöre ışık tutuyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tolga Çilingir moderatörlüğünde düzenlenen “Meslek odaları temsilcileri gözüyle emlak, inşaat ve kentsel dönüşüm” başlıklı söyleşide İnşaat Mühendisleri, Mimarlar Odası ve Emlak Komisyoncuları odalarının başkanları konuşmacı olarak yer aldı. Ülkemizdeki kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm, yapı stoku,  yönetmelikler ve uygulamalar hakkında bilgi veren İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, 1999 öncesi ve sonrasında yapılan binaların durumu ile ilgili de bilgiler verdi.  Eylem Ulutaş, “1999 yılı öncesi yapılar tamamen yıkılmalı demek istemiyorum,1999 yılı sonrası yapılar da tamamen güvenli anlamına gelmesin. Bizim için güvenli yapı, planlı alanlarda mühendislik hizmeti almış yapı demektir. Yapıların, kullanılan malzemelerin bir ekonomik ömrü vardır. Deprem yönetmeliğine uygun olarak projelendirilen ve yapılan yapı, hasar alabilir, ama göçmez. Ana prensibimiz budur. Mühendislik, mimarlık hizmetleri ülkemizde maalesef biraz prosedür gibi görünüyor. Tüm işlemlerin gerçek anlamda hakkının verilerek yapılması gerekiyor. Her şantiyede bir şef olsun diye kampanya başlattık oda olarak. Yönetmeliklerde değişiklik oldu, ama tam bizim istediğimiz gibi olmadı. Yapı güvenliği, can sağlığı ile alakalı bir konu. Hepimizin canını emanet ettiğimiz bir konu. Deprem sırasında her yerde olabiliriz, hastane, ev, okul vs. bu yapıların güvenliği bizim güvenliğimiz demek. Bu nedenle mühendislik hizmetleri çok kritik bir noktada bulunuyor. İmar aflarında gözden çıkartılan, ‘Mühendislere para vermeyelim’ diye ‘Mühendislik, mimarlık kısmını çıkardık’ diyenler oldu biliyorsunuz. Mühendislik, mimarlık prosedür değildir, asla böyle görülmemeli” dedi. Alan bazlı çalışmalar yapılmalı Kentsel dönüşümde yalnızca eski binayı yıkıp yerine yeni bina yapmanın tek seçenek olmadığını vurgulayan Ulutaş, “İki seçenek var. Yıkıp yenisini yapalım olarak görülüyor, ama güçlendirme diye de bir seçeneğimiz var. Bir binanın analizinin ekonomik olarak değerlendirmesini bir mühendis yapar, uygunsa güçlendirilir ve güvenli hale gelebilir. Kentsel dönüşüm düşünen vatandaşlar açısından baktığımızda ise ciddi bir artan maliyetle karşı karşıya kalınıyor. Bir yandan vatandaşın alım gücü erimiş vaziyette. 30 Ekim depremi sonrası vatandaşlar dönüşüm yapmak istediğinde önlerine ciddi bir maliyet çıkıyor. Maliyeti karşılayamaz pozisyondalar. Bunun için de vatandaşın ekonomik gücüne bağlı olarak kaderine terkedilmemesi lazım. Gerçekten de insan hayatını önemseyen, can güvenliğini hedef alan, vatandaşların sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşam hakkının olduğunu bir politika olmalı.  Bu da devletin doğrudan politikasıyla mümkün olabilir. Alan bazlı çalışmalar, vatandaşın ekonomik gücünden bağımsız kaderine terkedilmemesi, doğrudan teşviklerle tam anlamıyla bir devlet politikası olması gerekiyor. O zaman yerinde ya da alan bazlı dönüşümü kolaylaştırabiliriz” diye konuştu.  Ezber bozan yer, İzmir olmalı Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman da herkesin hayalinde, yeşil alanlara, sosyal donatı alanlarına sahip bir kent olduğunu belirterek, kentsel dönüşüme bina yıkıp yapmak yerine farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak gerektiğini söyledi. Kahraman, “Eğer bir dönüşüm yaşanacaksa hayalimizdekini yapalım. Değiştirmek istediğimiz, yapmak istediğimiz yapının, medeniyetin ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Kentsel dönüşüm uygulamalarına baktığımızda dünyada 1960’larda başlıyor, 1990’lı yıllarda ise sosyal yaşamın öne çıkışı şeklinde olmuş. Ama bizde farklı, kentsel dönüşüm; yüksek binalar, apartmanlar vs. değil, bu olmamalı” dedi.  İzmir’de eskinin güzelliklerini keşfedip onun üzerine bir kurgu yapalım Dünyadaki iyi uygulama örneklerinden bahseden İlker Kahraman, “Ülkemizde de iyi örnekler de var. Ankara Portakal Çiçeği Vadisi, Eskişehir’in dönüşümü gibi. Olabiliyor demek ki tüm örneklerde yeşil dokunun hakimiyeti ve çağdaş mimarinin örnekleri var. Ezber bozan yer, İzmir olmalı. Burası tam merkezde. Safranbolu’yu örnek alırsak korunan tarihi yapıları ile turizmde tercih edilen herkesin olmak istediği bir noktada. İzmir’de de eskinin güzelliklerini keşfedip onun üzerine bir kurgu yapsak. Bizde de Basmane, İkinci Anafartalar, Kemeraltı, daha içerilere girip Damlacık gibi bölgelerde dönüşüm sağlayıp eski dokuyu elde etmek için o alanı iyileştirmek, kentsel dönüşüme çok güzel bir bakış açısı olacaktır. Ticari olarak kötü mü? Asla. Kullanım açısından da enfes. Ezber bozmadığımız için yapmıyoruz. Ne istiyorsak isteyelim, yeni binalar, sosyal donatı ve yeşil alanlara kadar iklim değişikliğini unutmamalıyız. Deprem unutulmaması gereken bir şey ama deprem haricinde sel ve yangın gibi afetler de var. Alsancak, Karataş, Buca, Karabağlar gibi yoğun yerleşim olan yerlerde, yerinde dönüşüm ile depreme dayanıklı binalar inşa ediyorsunuz tamam, ama sel ve yangın afetlerine karşı bir şey yapmamış oluyorsunuz” dedi.  Binayı yıkıp yeniden yapmak çözüm değil İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu da dünyadan ve İzmir’den örnekler vererek, “Zamanında iki katlı imar olan yerlere çok katlı binalar yapılmış ve dönüşüme gireceği zaman kendi binasındaki kadar kat ve daire istiyor. Kaçak yapıları da yasal olarak saymaya başladığımızda iş çığırından çıkıyor. Yerinde dönüşüm nedir? Binayı yıkıyorsunuz yenisini yapıyorsunuz. Para ödüyorsunuz ya da daireniz 3 artı 1 ise 2 artı 1 oluyor, müteahhit kendi için de planlayıp yapıyor. Yeşil alanların, sosyal alanların, eğitim alanlarının, geniş sokakların, nefes alabilecek alanların olduğu bir planlama yapılabilmeli. Şu gün yapılacak bir plan, 500 yıl sonra da geçerli olmalı. Bir diğer boyut da aldığınız daire, kentsel dönüşüme girdiğinde iki, üç katı fiyat artışı oluyor. Satışlarında da aradaki gelir farkı nedeniyle ciddi anlamda vergi boyutu çıkıyor. Her ev kentsel dönüşüm olmalı mı, hakikaten böyle bir şeye ihtiyaç var mı? Bunu sorgulamak lazım. Hala binalar yıkılıp yerine binalar yapılıyor. Daha sağlam konut yapıyoruz, ama maalesef onlar da 100 yıllık ömürler içinde devam ediyor. Kentsel dönüşümde ada bazında, pafta bazında yeniden düzenleme ile olmalı. Binayı yıkıp yeniden yapmak çözüm değil. İzmir’de çok şanslıyız, ama doğru bir şekilde kullanamamak sıkıntılı bir durum. Rakamlar çok yükseliyor avantajlı pozisyonlar yaratıyor gibi görünüyor, ancak yeniden yapılan binaların bizim şehrimize kentsel dönüşüm anlamında bir şeyler katmadığı da bir gerçek” diye konuştu.    Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve Nobel Expo Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen Emlak, İnşaat ve Kentsel Dönüşüm Fuarı - Rescon Expo, düzenlenen söyleşilerle de sektöre ışık tutuyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tolga Çilingir moderatörlüğünde düzenlenen “Meslek odaları temsilcileri gözüyle emlak, inşaat ve kentsel dönüşüm” başlıklı söyleşide İnşaat Mühendisleri, Mimarlar Odası ve Emlak Komisyoncuları odalarının başkanları konuşmacı olarak yer aldı. Ülkemizdeki kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm, yapı stoku,  yönetmelikler ve uygulamalar hakkında bilgi veren İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, 1999 öncesi ve sonrasında yapılan binaların durumu ile ilgili de bilgiler verdi. 

Eylem Ulutaş, “1999 yılı öncesi yapılar tamamen yıkılmalı demek istemiyorum,1999 yılı sonrası yapılar da tamamen güvenli anlamına gelmesin. Bizim için güvenli yapı, planlı alanlarda mühendislik hizmeti almış yapı demektir. Yapıların, kullanılan malzemelerin bir ekonomik ömrü vardır. Deprem yönetmeliğine uygun olarak projelendirilen ve yapılan yapı, hasar alabilir, ama göçmez. Ana prensibimiz budur. Mühendislik, mimarlık hizmetleri ülkemizde maalesef biraz prosedür gibi görünüyor. Tüm işlemlerin gerçek anlamda hakkının verilerek yapılması gerekiyor. Her şantiyede bir şef olsun diye kampanya başlattık oda olarak. Yönetmeliklerde değişiklik oldu, ama tam bizim istediğimiz gibi olmadı. Yapı güvenliği, can sağlığı ile alakalı bir konu. Hepimizin canını emanet ettiğimiz bir konu. Deprem sırasında her yerde olabiliriz, hastane, ev, okul vs. bu yapıların güvenliği bizim güvenliğimiz demek. Bu nedenle mühendislik hizmetleri çok kritik bir noktada bulunuyor. İmar aflarında gözden çıkartılan, ‘Mühendislere para vermeyelim’ diye ‘Mühendislik, mimarlık kısmını çıkardık’ diyenler oldu biliyorsunuz. Mühendislik, mimarlık prosedür değildir, asla böyle görülmemeli” dedi.

Alan bazlı çalışmalar yapılmalı

Kentsel dönüşümde yalnızca eski binayı yıkıp yerine yeni bina yapmanın tek seçenek olmadığını vurgulayan Ulutaş, “İki seçenek var. Yıkıp yenisini yapalım olarak görülüyor, ama güçlendirme diye de bir seçeneğimiz var. Bir binanın analizinin ekonomik olarak değerlendirmesini bir mühendis yapar, uygunsa güçlendirilir ve güvenli hale gelebilir. Kentsel dönüşüm düşünen vatandaşlar açısından baktığımızda ise ciddi bir artan maliyetle karşı karşıya kalınıyor. Bir yandan vatandaşın alım gücü erimiş vaziyette. 30 Ekim depremi sonrası vatandaşlar dönüşüm yapmak istediğinde önlerine ciddi bir maliyet çıkıyor. Maliyeti karşılayamaz pozisyondalar. Bunun için de vatandaşın ekonomik gücüne bağlı olarak kaderine terkedilmemesi lazım. Gerçekten de insan hayatını önemseyen, can güvenliğini hedef alan, vatandaşların sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşam hakkının olduğunu bir politika olmalı.  Bu da devletin doğrudan politikasıyla mümkün olabilir. Alan bazlı çalışmalar, vatandaşın ekonomik gücünden bağımsız kaderine terkedilmemesi, doğrudan teşviklerle tam anlamıyla bir devlet politikası olması gerekiyor. O zaman yerinde ya da alan bazlı dönüşümü kolaylaştırabiliriz” diye konuştu. 

Ezber bozan yer, İzmir olmalı

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman da herkesin hayalinde, yeşil alanlara, sosyal donatı alanlarına sahip bir kent olduğunu belirterek, kentsel dönüşüme bina yıkıp yapmak yerine farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak gerektiğini söyledi. Kahraman, “Eğer bir dönüşüm yaşanacaksa hayalimizdekini yapalım. Değiştirmek istediğimiz, yapmak istediğimiz yapının, medeniyetin ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Kentsel dönüşüm uygulamalarına baktığımızda dünyada 1960’larda başlıyor, 1990’lı yıllarda ise sosyal yaşamın öne çıkışı şeklinde olmuş. Ama bizde farklı, kentsel dönüşüm; yüksek binalar, apartmanlar vs. değil, bu olmamalı” dedi. 

İzmir’de eskinin güzelliklerini keşfedip onun üzerine bir kurgu yapalım

Dünyadaki iyi uygulama örneklerinden bahseden İlker Kahraman, “Ülkemizde de iyi örnekler de var. Ankara Portakal Çiçeği Vadisi, Eskişehir’in dönüşümü gibi. Olabiliyor demek ki tüm örneklerde yeşil dokunun hakimiyeti ve çağdaş mimarinin örnekleri var. Ezber bozan yer, İzmir olmalı. Burası tam merkezde. Safranbolu’yu örnek alırsak korunan tarihi yapıları ile turizmde tercih edilen herkesin olmak istediği bir noktada. İzmir’de de eskinin güzelliklerini keşfedip onun üzerine bir kurgu yapsak. Bizde de Basmane, İkinci Anafartalar, Kemeraltı, daha içerilere girip Damlacık gibi bölgelerde dönüşüm sağlayıp eski dokuyu elde etmek için o alanı iyileştirmek, kentsel dönüşüme çok güzel bir bakış açısı olacaktır. Ticari olarak kötü mü? Asla. Kullanım açısından da enfes. Ezber bozmadığımız için yapmıyoruz. Ne istiyorsak isteyelim, yeni binalar, sosyal donatı ve yeşil alanlara kadar iklim değişikliğini unutmamalıyız. Deprem unutulmaması gereken bir şey ama deprem haricinde sel ve yangın gibi afetler de var. Alsancak, Karataş, Buca, Karabağlar gibi yoğun yerleşim olan yerlerde, yerinde dönüşüm ile depreme dayanıklı binalar inşa ediyorsunuz tamam, ama sel ve yangın afetlerine karşı bir şey yapmamış oluyorsunuz” dedi. 

Binayı yıkıp yeniden yapmak çözüm değil

İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu da dünyadan ve İzmir’den örnekler vererek, “Zamanında iki katlı imar olan yerlere çok katlı binalar yapılmış ve dönüşüme gireceği zaman kendi binasındaki kadar kat ve daire istiyor. Kaçak yapıları da yasal olarak saymaya başladığımızda iş çığırından çıkıyor. Yerinde dönüşüm nedir? Binayı yıkıyorsunuz yenisini yapıyorsunuz. Para ödüyorsunuz ya da daireniz 3 artı 1 ise 2 artı 1 oluyor, müteahhit kendi için de planlayıp yapıyor. Yeşil alanların, sosyal alanların, eğitim alanlarının, geniş sokakların, nefes alabilecek alanların olduğu bir planlama yapılabilmeli. Şu gün yapılacak bir plan, 500 yıl sonra da geçerli olmalı. Bir diğer boyut da aldığınız daire, kentsel dönüşüme girdiğinde iki, üç katı fiyat artışı oluyor. Satışlarında da aradaki gelir farkı nedeniyle ciddi anlamda vergi boyutu çıkıyor. Her ev kentsel dönüşüm olmalı mı, hakikaten böyle bir şeye ihtiyaç var mı? Bunu sorgulamak lazım. Hala binalar yıkılıp yerine binalar yapılıyor. Daha sağlam konut yapıyoruz, ama maalesef onlar da 100 yıllık ömürler içinde devam ediyor. Kentsel dönüşümde ada bazında, pafta bazında yeniden düzenleme ile olmalı. Binayı yıkıp yeniden yapmak çözüm değil. İzmir’de çok şanslıyız, ama doğru bir şekilde kullanamamak sıkıntılı bir durum. Rakamlar çok yükseliyor avantajlı pozisyonlar yaratıyor gibi görünüyor, ancak yeniden yapılan binaların bizim şehrimize kentsel dönüşüm anlamında bir şeyler katmadığı da bir gerçek” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.