Çölleşme ve Kuraklık Günü 2021: “Zarar Görmüş Arazilerin Restore Edilmesi Kuraklıkla Mücadelede Yüksek Öncelikli Bir Konu”

Gündem 16.06.2021 - 14:52, Güncelleme: 16.06.2021 - 16:53 1091+ kez okundu.
 

Çölleşme ve Kuraklık Günü 2021: “Zarar Görmüş Arazilerin Restore Edilmesi Kuraklıkla Mücadelede Yüksek Öncelikli Bir Konu”

Sürdürülebilir dönüşüm alanında öncü danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için üzerinde durduğu arazi bozulumunun giderilmesi konusunda kamuoyuna önemli bir açıklama yaptı.

Sürdürülebilir dönüşüm alanında öncü danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için üzerinde durduğu arazi bozulumunun giderilmesi konusunda kamuoyuna önemli bir açıklama yaptı.   Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.), 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde zarar görmüş arazilerin restore edilmesinin önemine dikkat çekti. Su ihtiyacının karşılanması, küresel gıda tedariki, çevre ve insan sağlığı için kuraklıkla mücadelenin azami önem taşıdığını belirten Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “İnsani faaliyetlerimiz sebebiyle karasal alanların dörtte üçünü ciddi olarak değiştirdik. Zarar görmüş toprakları restore etmemiz ekosistem kaybını yavaşlatmamızı, hatta önlememizi mümkün kılacaktır. Bu alanların restorasyonu pandemiden hızlı bir şekilde kurtulmak için de önemli bir konudur” dedi.   Sürdürülebilir dönüşüm alanında öncü danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için üzerinde durduğu arazi bozulumunun giderilmesi konusunda kamuoyuna önemli bir açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nin 17 Haziran 1994 tarihinde kabul edildiğini ve Birleşmiş Milletler’in bu sözleşmenin uygulanmasına dikkat çekmek için sözleşmenin imzalandığı gün olan 17 Haziran'ı “Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” ilan ettiğini hatırlatan Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “Dünya üzerinde su kaynakları ve yağış rejimleri düzensiz bir şekilde dağılmış durumda. Küresel nüfus dağılımının da dengesiz olduğunu düşündüğümüzde, ülkeler ve bölgeler için net su varlığı çok daha kritik hale geliyor. Nüfusun artışı, sanayinin ve beraberinde ekonominin gelişmesi suyun daha fazla kullanılmasına neden oluyor. Bütün bunlar suyun önemini artırırken iklim değişikliği belli coğrafyalarda kuraklığa neden oluyor. Ormansızlaşma, aşırı tarım uygulamaları, yanlış sulama pratikleri ve aşırı otlatma gibi faaliyetler verimli toprakları kuraklaştırıyor” dedi.  “2030 yılına kadar 700 milyon insan kuraklık nedeniyle yaşadığı yeri değiştirecek” Dr. Kavak sözlerine şöyle devam etti: “Yaklaşık 55 milyon insan her yıl kuraklıktan etkileniyor ve dünyanın hemen her yerinde tarım ve hayvancılık ürünleri ciddi tehlike altında. Kuraklık insanların geçim kaynaklarını tehdit ediyor, hastalık ve ölüm riskini artırıyor ve toplu göçlere sebep oluyor. Su kıtlığı dünya nüfusunun yüzde 40’ını doğrudan etkiliyor. Yapılan çalışmalara göre 2030 yılına kadar yaklaşık 700 milyon insan kuraklık nedeniyle yaşadığı yeri değiştirmek zorunda kalacak.” Her yıl farklı bir temanın vurgulandığı Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nün amacının çölleşmeyle mücadele konusundaki uluslararası ve ulusal çabalara yönelik farkındalığı artırmak olduğunu, her yıl farklı bir temanın vurgulandığı bu özel günde hükümetler, şirketler ve insanlık için farkındalık yaratılması açısından bir fırsat bulunduğunu ifade eden Kavak şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler 2021 yılı için zarar görmüş arazileri restore etme çağrısı yapıyor. Zarar görmüş arazilerin restore edilmesi, istihdam yaratarak ve ekonomik geliri yükselterek sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmesi açısından önemli. Aynı zamanda insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasına ve biyoçeşitliliğin korunmasına yardımcı olan bu adım iklim değişikliğinin etkilerinin azalmasına imkân sağlayarak COVID-19 pandemisi sebebiyle yaşanan olumsuzlukları da belli ölçüde giderecektir.” “Yağmur suyu ve gri su gibi alternatif kaynaklar sisteme dahil edilmeli” Ülkelerin zarar görmüş arazileri restore etmeyi yüksek öncelikleri arasına alması gerektiğini belirten Dr. Kavak, “Hem hükümetler hem de firmalar kuraklığa karşı risklerini belirlemeli ve bu konuda dayanıklılıklarını artırmalıdır. Yağmur suyu, gri su gibi alternatif su kaynaklarının sisteme dahil edilmesi, su tasarrufu çalışmalarının yapılması, su verimliliğinin artırılması, su altyapısının düzenlenmesi, şehir planlarının revize edilmesi, havza yönetimi çalışmalarının yapılması, tarım politikalarının ve stratejilerinin gözden geçirilmesi, tarımsal sulamada verimliliğinin artırılması, kuraklık için acil durum planları hazırlanması gerekiyor. Yapılacak bütün bu çalışmalar iklim değişikliğine uyum açısından merkezi bir önem taşıyor” dedi. “2030’da kişi başına düşen su miktarı 1.100 metreküpe inecek” Daha önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’nin yüzde 80’inden fazla alanında şiddetli kuraklık ve olağanüstü şiddetli kuraklık tespiti yaptığına ve geçtiğimiz Ocak ayında NASA’nın şiddetli kuraklık tehlikesine işaret ettiğine değinen Dr. Kavak sözlerine şu şekilde devam etti: “Geçtiğimiz aylarda yağışlar ülke genelinde yüzde 27 oranında azaldı ve bu azalma Marmara Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde görüldü. Türkiye’de kişi başına yıllık yaklaşık 1.500 m3 su düşüyor. Bu sebeple, Türkiye su stresi çeken bir ülke olarak kabul ediliyor. Yapılan çalışmalara göre, 2030 yılında kişi başına düşen su miktarının yıllık yaklaşık 1.100 m3’e inmesi sonucunda Türkiye su fakiri kategorisinde yer alan bir ülke olacak. Bu sebeple, Türkiye açısından son derece kuvvetli bir ihtimal olan kuraklığın gelecek yıllarda içinden çıkılamaz bir soruna dönüşmemesi için sistematik politika ve stratejilerin belirlenmesi ve bir an önce uygulamaya konulması gerekiyor.” Dr. Kavak, Escarus olarak ana faaliyet alanları olan operasyonel sürdürülebilirlik, stratejik sürdürülebilirlik, sürdürülebilir finans ve araştırma/raporlama/eğitim alanlarında Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmaya ve kuraklığın da dahil olduğu iklim değişikliğinin azaltılmasına destek veren çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi. 
Sürdürülebilir dönüşüm alanında öncü danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için üzerinde durduğu arazi bozulumunun giderilmesi konusunda kamuoyuna önemli bir açıklama yaptı.

Sürdürülebilir dönüşüm alanında öncü danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için üzerinde durduğu arazi bozulumunun giderilmesi konusunda kamuoyuna önemli bir açıklama yaptı.

 

Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.), 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde zarar görmüş arazilerin restore edilmesinin önemine dikkat çekti. Su ihtiyacının karşılanması, küresel gıda tedariki, çevre ve insan sağlığı için kuraklıkla mücadelenin azami önem taşıdığını belirten Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “İnsani faaliyetlerimiz sebebiyle karasal alanların dörtte üçünü ciddi olarak değiştirdik. Zarar görmüş toprakları restore etmemiz ekosistem kaybını yavaşlatmamızı, hatta önlememizi mümkün kılacaktır. Bu alanların restorasyonu pandemiden hızlı bir şekilde kurtulmak için de önemli bir konudur” dedi.

 

Sürdürülebilir dönüşüm alanında öncü danışmanlık hizmetleri sunan Escarus, 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde Birleşmiş Milletler’in 2021 yılı için üzerinde durduğu arazi bozulumunun giderilmesi konusunda kamuoyuna önemli bir açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nin 17 Haziran 1994 tarihinde kabul edildiğini ve Birleşmiş Milletler’in bu sözleşmenin uygulanmasına dikkat çekmek için sözleşmenin imzalandığı gün olan 17 Haziran'ı “Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” ilan ettiğini hatırlatan Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “Dünya üzerinde su kaynakları ve yağış rejimleri düzensiz bir şekilde dağılmış durumda. Küresel nüfus dağılımının da dengesiz olduğunu düşündüğümüzde, ülkeler ve bölgeler için net su varlığı çok daha kritik hale geliyor. Nüfusun artışı, sanayinin ve beraberinde ekonominin gelişmesi suyun daha fazla kullanılmasına neden oluyor. Bütün bunlar suyun önemini artırırken iklim değişikliği belli coğrafyalarda kuraklığa neden oluyor. Ormansızlaşma, aşırı tarım uygulamaları, yanlış sulama pratikleri ve aşırı otlatma gibi faaliyetler verimli toprakları kuraklaştırıyor” dedi. 

“2030 yılına kadar 700 milyon insan kuraklık nedeniyle yaşadığı yeri değiştirecek”

Dr. Kavak sözlerine şöyle devam etti: “Yaklaşık 55 milyon insan her yıl kuraklıktan etkileniyor ve dünyanın hemen her yerinde tarım ve hayvancılık ürünleri ciddi tehlike altında. Kuraklık insanların geçim kaynaklarını tehdit ediyor, hastalık ve ölüm riskini artırıyor ve toplu göçlere sebep oluyor. Su kıtlığı dünya nüfusunun yüzde 40’ını doğrudan etkiliyor. Yapılan çalışmalara göre 2030 yılına kadar yaklaşık 700 milyon insan kuraklık nedeniyle yaşadığı yeri değiştirmek zorunda kalacak.”

Her yıl farklı bir temanın vurgulandığı Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nün amacının çölleşmeyle mücadele konusundaki uluslararası ve ulusal çabalara yönelik farkındalığı artırmak olduğunu, her yıl farklı bir temanın vurgulandığı bu özel günde hükümetler, şirketler ve insanlık için farkındalık yaratılması açısından bir fırsat bulunduğunu ifade eden Kavak şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler 2021 yılı için zarar görmüş arazileri restore etme çağrısı yapıyor. Zarar görmüş arazilerin restore edilmesi, istihdam yaratarak ve ekonomik geliri yükselterek sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmesi açısından önemli. Aynı zamanda insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasına ve biyoçeşitliliğin korunmasına yardımcı olan bu adım iklim değişikliğinin etkilerinin azalmasına imkân sağlayarak COVID-19 pandemisi sebebiyle yaşanan olumsuzlukları da belli ölçüde giderecektir.”

“Yağmur suyu ve gri su gibi alternatif kaynaklar sisteme dahil edilmeli”

Ülkelerin zarar görmüş arazileri restore etmeyi yüksek öncelikleri arasına alması gerektiğini belirten Dr. Kavak, “Hem hükümetler hem de firmalar kuraklığa karşı risklerini belirlemeli ve bu konuda dayanıklılıklarını artırmalıdır. Yağmur suyu, gri su gibi alternatif su kaynaklarının sisteme dahil edilmesi, su tasarrufu çalışmalarının yapılması, su verimliliğinin artırılması, su altyapısının düzenlenmesi, şehir planlarının revize edilmesi, havza yönetimi çalışmalarının yapılması, tarım politikalarının ve stratejilerinin gözden geçirilmesi, tarımsal sulamada verimliliğinin artırılması, kuraklık için acil durum planları hazırlanması gerekiyor. Yapılacak bütün bu çalışmalar iklim değişikliğine uyum açısından merkezi bir önem taşıyor” dedi.

“2030’da kişi başına düşen su miktarı 1.100 metreküpe inecek”

Daha önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’nin yüzde 80’inden fazla alanında şiddetli kuraklık ve olağanüstü şiddetli kuraklık tespiti yaptığına ve geçtiğimiz Ocak ayında NASA’nın şiddetli kuraklık tehlikesine işaret ettiğine değinen Dr. Kavak sözlerine şu şekilde devam etti: “Geçtiğimiz aylarda yağışlar ülke genelinde yüzde 27 oranında azaldı ve bu azalma Marmara Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde görüldü. Türkiye’de kişi başına yıllık yaklaşık 1.500 m3 su düşüyor. Bu sebeple, Türkiye su stresi çeken bir ülke olarak kabul ediliyor. Yapılan çalışmalara göre, 2030 yılında kişi başına düşen su miktarının yıllık yaklaşık 1.100 m3’e inmesi sonucunda Türkiye su fakiri kategorisinde yer alan bir ülke olacak. Bu sebeple, Türkiye açısından son derece kuvvetli bir ihtimal olan kuraklığın gelecek yıllarda içinden çıkılamaz bir soruna dönüşmemesi için sistematik politika ve stratejilerin belirlenmesi ve bir an önce uygulamaya konulması gerekiyor.”

Dr. Kavak, Escarus olarak ana faaliyet alanları olan operasyonel sürdürülebilirlik, stratejik sürdürülebilirlik, sürdürülebilir finans ve araştırma/raporlama/eğitim alanlarında Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmaya ve kuraklığın da dahil olduğu iklim değişikliğinin azaltılmasına destek veren çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi. 

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.