Ev dışında yemek, büyük porsiyonlar, moda diyetler kilo alımını artırıyor

14.05.2025 - 11:29, Güncelleme: 14.05.2025 - 11:29 1167+ kez okundu.
 

Ev dışında yemek, büyük porsiyonlar, moda diyetler kilo alımını artırıyor

Günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri olan obezite, sadece estetik bir sorun değil, kronik bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin, obezite oranı açısından dünyada 17’nci sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığını belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, enerji alımının artmasının nedenlerini aşırı yağlı ve yüksek enerjili fast-food tarzı beslenme, ev dışında yemek yeme alışkanlığının artması, şeker yerine fruktoz bazlı şekerlerin içeceklerde kullanılmasının artması, porsiyonların büyümesi ve internetteki moda diyetlerin kullanılması olarak sıraladı. Alphan’a göre, obezitenin önlenmesinde toplumun sağlıklı beslenme konusunda eğitilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılarak bir davranış biçimine dönüştürülmesi gerekiyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, 17 Mayıs Avrupa Obezite Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada obezitenin uzun süreli pozitif enerji dengesinin sonucu olarak vücutta yağ dokusunun aşırı artması ve yağların depolanmasıyla (esas olarak TG) oluşan kronik bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Obezite, sadece estetik bir sorun değil… Obeziteye sadece estetik bir sorun olarak bakmanın doğru olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alphan, “Çünkü obezite, diyabet, kalp-damar hastalığı, hipertansiyon ve bazı kanser türleri için en önemli risk faktörlerinden birisidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) veri tabanına göre; Avrupa’daki yetişkinlerde hipertansiyonun yüzde 55’inden, kalp hastalıklarının yüzde 35’inden, Tip 2 diyabetin yüzde 80’inden obezite sorumludur ve bunların her yıl 1 milyondan fazlası ölüm ile sonuçlanmaktadır” dedi. BKİ yükseldikçe hastalık riski yükseliyor Obezite ile fazla kilolu olmanın birbirinden farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Alphan, “Obezite ile fazla kilolu olmak aynı şey değildir. Obezitenin değerlendirilmesinde kullanılan Beden Kütle İndeksi (BKİ) adı verilen, insanların vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir buna göre elde edilen sonuçlarla insanların ağırlıkları değerlendirilir. Aşağıdaki tabloda BKİ sınıflandırılması ve sağlık açısından değerlendirilmesi verilmiştir. Buna göre hafif şişmanlık (kiloluluk), BKİ’nin 25-30 kg/m2 arasında olmasıdır ve bu kişilerde hastalık riski artmaya başlamış, BKİ 35 kg/2’nin üzerinde ise hastalık riski çok yükselmiştir” uyarısında bulundu.  Obezite, vücuttaki yağlanmanın artmasıdır BKİ’nin bazı durumlarda da yüksek olabileceğini belirten Prof. Dr. Alphan, “BKİ’nin yüksek olması, her zaman obeziteyi göstermez. Unutulmamalıdır ki obezite vücuttaki yağlanmanın artmasıdır. Düzenli spor yapanlarda ya da elit sporcularda kas dokusunun artışı nedeniyle BKİ yüksek çıkabilir fakat BKİ’nin yüksek çıkması sporcuların obez oldukları anlamına gelmez ve aşağıdaki değerlendirme sporcular için kullanılamaz” dedi. Bel çevrenizi mutlaka ölçün Bel çevresi ölçümünün önemini vurgulayan Prof. Dr. Alphan, “Bel çevresi ölçümü de hastalık riskinin önemli bir göstergesidir. Sağlıklı olabilmek için bel çevresinin kadınlarda 88 cm’nin altında, erkeklerde ise 102 cm’nin altında olması gerekir” dedi. Obezite oranında Avrupa’da birinciyiz Türkiye’nin, obezite oranı açısından dünyada 17’nci sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Alphan, “2024 yılında Türkiye'de 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 32,1'inin obez, yüzde 34,6'sının ise fazla kilolu olduğu, toplamda ise bu oranının yüzde 66,7 ye ulaştığını söylemek mümkün. Türkiye’de obeziteye ilişkin hastalıklardan olan diyabet, koroner kalp hastalığı, felç ve kanserden 2,4 milyon kişinin etkilendiği Dünya Sağlık Örgütü’nün-2024 raporunda belirtilmiştir” diye konuştu. Neden bu kadar kilo alıyoruz? Toplum geneline bakıldığında geçmiş kuşaklara göre daha kilolu olmamızın nedenlerine değinen Prof. Dr. M. Emel Alphan, yaşam şeklindeki değişikliklere dikkat çekti. Prof. Dr. Alphan, “Obezite, aşırı enerji tüketimi, yetersiz enerji harcaması (sedanter yaşam tarzı, Bazal Metabolizmanın düşük olması veya halk arasındaki tanımıyla metabolizmanın yavaş olması) veya her ikisinin neden olduğu uzun süreli enerji dengesizliği ile kişinin genleri ve çevresi arasındaki kompleks etkileşimlerinin bir sonucu olarak gelişen kronik bir hastalıktır. Obezite, sedanter yaşam tarzı ve aşırı besin alımını destekleyen sosyo-kültürel çevrede gelişir” dedi. Ev dışında yemek ve büyük porsiyonlar kilo aldırıyor Enerji alımının artması ve enerji harcanmasının azalması ile dokularda yağ birikimi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alphan, şunları söyledi: “Enerji alımının artmasının nedenleri arasında son yıllarda yaygın olan tüketilen aşırı yağlı ve yüksek enerjili fast-food tarzı beslenme, ev dışında yemek yiyenlerde artış olması, şeker yerine fruktoz bazlı şekerlerin içeceklerde kullanılmasının artması, porsiyonların büyümesi ve ayrıca internetteki moda diyetlerin kullanılması ile aniden aşırı kilo vermeler ve hatalı diyetin bırakılması ile aşırı kilo alımının olması, beslenme ile ilgili yapılan hatalar olarak sayılabilir. Besinlerle aşırı enerji tüketimi, araba kullanımının artması, yürüyen merdivenler ve asansörler nedeniyle fiziksel aktivitenin yetersizliği ile birleşince obezite kaçınılmaz olarak artmaktadır.” Obezitenin altındaki faktörler iyi tespit edilmeli! Obezitenin diğer nedenlerine de dikkat çeken Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Obeziteyi sadece aşırı beslenme ve fiziksel aktivitenin azalmasına bağlamak doğru değildir. Obezitenin diğer nedenleri arasında; genetik faktörler, hormonal nedenler, bazı hastalıklar, çevresel faktörler, psikolojik faktörler, çeşitli ilaçların kullanımı, uyku bozuklukları (vardiyalı çalışma), sosyo-ekonomik faktörler, ilkim değişikliği gibi faktörler de sayılabilir. O yüzden öncelikle obeziteye neden olan altta yatan faktörün tespitinin yapılması ve ona göre tedavi edilmesi gereklidir.  Obeziteye neden olan pek çok faktörün varlığından dolayı obezitenin tedavisi de oldukça zordur” dedi. Bilinçlendirme ve hayata geçirme önemli Obezitenin önlenmesinde bireysel ve toplumsal bilinçlenmenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Alphan, şunları söyledi: “Obezitenin önlenebilmesi için bireylerin, bireyleri oluşturan ailenin ve dolayısıyla bütün toplumun sağlıklı beslenme ve fiziksel olarak hareketli olması için bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve hem sağlıklı beslenmenin hem de hareketli olmanın davranış biçimine dönüştürülmesi gerekir. Bunu başarmak çok zordur. Bütün toplumlarda obezite ile mücadele programları vardır ama obezite ile ilgili belirlenen hedefe ulaşmanın gerçekten çok zor olduğu hemen hemen bütün toplumlarda giderek artan obezite prevalansından anlaşılmaktadır.” Sağlıklı beslenme ve hayat tarzı değişikliği şart Obezitede birinci tedavi yönteminin sağlıklı beslenme ve fiziksel olarak aktif olmayı da içeren hayat tarzı değişikliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Sağlıklı beslenme; az yağlı süt ve ürünleri, yağsız et, balık, tavuk, yumurta ile kurubaklagiller ve az miktarlarda kabuklu kuruyemişleri de içeren, rafine olmayan tam tahıllardan ve günde 5-10 porsiyon sebze ve meyveden oluşan bir beslenme modelidir. Doymuş yağ ve trans yağ içermeyen, az miktarda bitkisel sıvı yağ (zeytinyağı ve diğer bitkisel yağların karışımı) kullanılarak yemeklerin yapılması ve şeker ve şekerli besinler ile içeceklerin minimum düzeyde alınması ve su tüketiminin arttırılması da enerji dengesi ve obeziteye bağlı hastalık risklerini en aza indiren bir yaklaşım olacaktır. Bu tarz beslenme modelleri, tüm dünyada sağlıklı olduğu kabul edilmiş olan Akdeniz Diyeti, DASH Diyeti ile vejetaryen beslenmedir” dedi. Popüler diyetler hastalık riski oluşturuyor Popüler diyetler konusunda da uyarıda bulunan Prof. Dr. M. Emel Alphan, sözlerini şöyle tamamladı: “Zayıflamak amacıyla popüler diyetlere yönelmek (Aralıklı açlık diyetleri, Ketojenik diyet, Kan Grubu diyetleri, Alkali diyet veya tek besin diyetleri vb.)  kısa vadede zayıflamayı sağlasa da bu tür diyetlerin uzun vadede uygulanabilirliği ve ömür boyu sürdürülebilir olması mümkün olmadığı gibi bazı hastalıkların oluşturma riskini arttırdıkları da bir gerçektir.”       Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri olan obezite, sadece estetik bir sorun değil, kronik bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin, obezite oranı açısından dünyada 17’nci sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığını belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, enerji alımının artmasının nedenlerini aşırı yağlı ve yüksek enerjili fast-food tarzı beslenme, ev dışında yemek yeme alışkanlığının artması, şeker yerine fruktoz bazlı şekerlerin içeceklerde kullanılmasının artması, porsiyonların büyümesi ve internetteki moda diyetlerin kullanılması olarak sıraladı. Alphan’a göre, obezitenin önlenmesinde toplumun sağlıklı beslenme konusunda eğitilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılarak bir davranış biçimine dönüştürülmesi gerekiyor.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, 17 Mayıs Avrupa Obezite Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada obezitenin uzun süreli pozitif enerji dengesinin sonucu olarak vücutta yağ dokusunun aşırı artması ve yağların depolanmasıyla (esas olarak TG) oluşan kronik bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Obezite, sadece estetik bir sorun değil…

Obeziteye sadece estetik bir sorun olarak bakmanın doğru olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alphan, “Çünkü obezite, diyabet, kalp-damar hastalığı, hipertansiyon ve bazı kanser türleri için en önemli risk faktörlerinden birisidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) veri tabanına göre; Avrupa’daki yetişkinlerde hipertansiyonun yüzde 55’inden, kalp hastalıklarının yüzde 35’inden, Tip 2 diyabetin yüzde 80’inden obezite sorumludur ve bunların her yıl 1 milyondan fazlası ölüm ile sonuçlanmaktadır” dedi.

BKİ yükseldikçe hastalık riski yükseliyor

Obezite ile fazla kilolu olmanın birbirinden farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Alphan, “Obezite ile fazla kilolu olmak aynı şey değildir. Obezitenin değerlendirilmesinde kullanılan Beden Kütle İndeksi (BKİ) adı verilen, insanların vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir buna göre elde edilen sonuçlarla insanların ağırlıkları değerlendirilir. Aşağıdaki tabloda BKİ sınıflandırılması ve sağlık açısından değerlendirilmesi verilmiştir. Buna göre hafif şişmanlık (kiloluluk), BKİ’nin 25-30 kg/m2 arasında olmasıdır ve bu kişilerde hastalık riski artmaya başlamış, BKİ 35 kg/2’nin üzerinde ise hastalık riski çok yükselmiştir” uyarısında bulundu. 

Obezite, vücuttaki yağlanmanın artmasıdır

BKİ’nin bazı durumlarda da yüksek olabileceğini belirten Prof. Dr. Alphan, “BKİ’nin yüksek olması, her zaman obeziteyi göstermez. Unutulmamalıdır ki obezite vücuttaki yağlanmanın artmasıdır. Düzenli spor yapanlarda ya da elit sporcularda kas dokusunun artışı nedeniyle BKİ yüksek çıkabilir fakat BKİ’nin yüksek çıkması sporcuların obez oldukları anlamına gelmez ve aşağıdaki değerlendirme sporcular için kullanılamaz” dedi.

Bel çevrenizi mutlaka ölçün

Bel çevresi ölçümünün önemini vurgulayan Prof. Dr. Alphan, “Bel çevresi ölçümü de hastalık riskinin önemli bir göstergesidir. Sağlıklı olabilmek için bel çevresinin kadınlarda 88 cm’nin altında, erkeklerde ise 102 cm’nin altında olması gerekir” dedi.

Obezite oranında Avrupa’da birinciyiz

Türkiye’nin, obezite oranı açısından dünyada 17’nci sırada, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Alphan, “2024 yılında Türkiye'de 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 32,1'inin obez, yüzde 34,6'sının ise fazla kilolu olduğu, toplamda ise bu oranının yüzde 66,7 ye ulaştığını söylemek mümkün. Türkiye’de obeziteye ilişkin hastalıklardan olan diyabet, koroner kalp hastalığı, felç ve kanserden 2,4 milyon kişinin etkilendiği Dünya Sağlık Örgütü’nün-2024 raporunda belirtilmiştir” diye konuştu.

Neden bu kadar kilo alıyoruz?

Toplum geneline bakıldığında geçmiş kuşaklara göre daha kilolu olmamızın nedenlerine değinen Prof. Dr. M. Emel Alphan, yaşam şeklindeki değişikliklere dikkat çekti. Prof. Dr. Alphan, “Obezite, aşırı enerji tüketimi, yetersiz enerji harcaması (sedanter yaşam tarzı, Bazal Metabolizmanın düşük olması veya halk arasındaki tanımıyla metabolizmanın yavaş olması) veya her ikisinin neden olduğu uzun süreli enerji dengesizliği ile kişinin genleri ve çevresi arasındaki kompleks etkileşimlerinin bir sonucu olarak gelişen kronik bir hastalıktır. Obezite, sedanter yaşam tarzı ve aşırı besin alımını destekleyen sosyo-kültürel çevrede gelişir” dedi.

Ev dışında yemek ve büyük porsiyonlar kilo aldırıyor

Enerji alımının artması ve enerji harcanmasının azalması ile dokularda yağ birikimi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alphan, şunları söyledi:

“Enerji alımının artmasının nedenleri arasında son yıllarda yaygın olan tüketilen aşırı yağlı ve yüksek enerjili fast-food tarzı beslenme, ev dışında yemek yiyenlerde artış olması, şeker yerine fruktoz bazlı şekerlerin içeceklerde kullanılmasının artması, porsiyonların büyümesi ve ayrıca internetteki moda diyetlerin kullanılması ile aniden aşırı kilo vermeler ve hatalı diyetin bırakılması ile aşırı kilo alımının olması, beslenme ile ilgili yapılan hatalar olarak sayılabilir. Besinlerle aşırı enerji tüketimi, araba kullanımının artması, yürüyen merdivenler ve asansörler nedeniyle fiziksel aktivitenin yetersizliği ile birleşince obezite kaçınılmaz olarak artmaktadır.”

Obezitenin altındaki faktörler iyi tespit edilmeli!

Obezitenin diğer nedenlerine de dikkat çeken Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Obeziteyi sadece aşırı beslenme ve fiziksel aktivitenin azalmasına bağlamak doğru değildir. Obezitenin diğer nedenleri arasında; genetik faktörler, hormonal nedenler, bazı hastalıklar, çevresel faktörler, psikolojik faktörler, çeşitli ilaçların kullanımı, uyku bozuklukları (vardiyalı çalışma), sosyo-ekonomik faktörler, ilkim değişikliği gibi faktörler de sayılabilir. O yüzden öncelikle obeziteye neden olan altta yatan faktörün tespitinin yapılması ve ona göre tedavi edilmesi gereklidir.  Obeziteye neden olan pek çok faktörün varlığından dolayı obezitenin tedavisi de oldukça zordur” dedi.

Bilinçlendirme ve hayata geçirme önemli

Obezitenin önlenmesinde bireysel ve toplumsal bilinçlenmenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Alphan, şunları söyledi: “Obezitenin önlenebilmesi için bireylerin, bireyleri oluşturan ailenin ve dolayısıyla bütün toplumun sağlıklı beslenme ve fiziksel olarak hareketli olması için bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve hem sağlıklı beslenmenin hem de hareketli olmanın davranış biçimine dönüştürülmesi gerekir. Bunu başarmak çok zordur. Bütün toplumlarda obezite ile mücadele programları vardır ama obezite ile ilgili belirlenen hedefe ulaşmanın gerçekten çok zor olduğu hemen hemen bütün toplumlarda giderek artan obezite prevalansından anlaşılmaktadır.”

Sağlıklı beslenme ve hayat tarzı değişikliği şart

Obezitede birinci tedavi yönteminin sağlıklı beslenme ve fiziksel olarak aktif olmayı da içeren hayat tarzı değişikliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Sağlıklı beslenme; az yağlı süt ve ürünleri, yağsız et, balık, tavuk, yumurta ile kurubaklagiller ve az miktarlarda kabuklu kuruyemişleri de içeren, rafine olmayan tam tahıllardan ve günde 5-10 porsiyon sebze ve meyveden oluşan bir beslenme modelidir. Doymuş yağ ve trans yağ içermeyen, az miktarda bitkisel sıvı yağ (zeytinyağı ve diğer bitkisel yağların karışımı) kullanılarak yemeklerin yapılması ve şeker ve şekerli besinler ile içeceklerin minimum düzeyde alınması ve su tüketiminin arttırılması da enerji dengesi ve obeziteye bağlı hastalık risklerini en aza indiren bir yaklaşım olacaktır. Bu tarz beslenme modelleri, tüm dünyada sağlıklı olduğu kabul edilmiş olan Akdeniz Diyeti, DASH Diyeti ile vejetaryen beslenmedir” dedi.

Popüler diyetler hastalık riski oluşturuyor

Popüler diyetler konusunda da uyarıda bulunan Prof. Dr. M. Emel Alphan, sözlerini şöyle tamamladı: “Zayıflamak amacıyla popüler diyetlere yönelmek (Aralıklı açlık diyetleri, Ketojenik diyet, Kan Grubu diyetleri, Alkali diyet veya tek besin diyetleri vb.)  kısa vadede zayıflamayı sağlasa da bu tür diyetlerin uzun vadede uygulanabilirliği ve ömür boyu sürdürülebilir olması mümkün olmadığı gibi bazı hastalıkların oluşturma riskini arttırdıkları da bir gerçektir.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember godam sbobetagen resmi sbobetgodam tangkasgodam kasinotebak jitu bola sbobetSBO Handicapslot onlineGodam Slot Nexussbobetlink slot online hari inislot gacor terbaik hari inisbobetslot gacorslot gacorSlot Online Gacorhttps://platform.sman3batam.sch.id/https://akpartelkom.ac.id/https://akpartelkom.ac.id/uptime/https://en.jhoomarwala.in/Slot Server Thailand Super Gacor: Update Terbaru 2025 Godam GameSlot JepangSlot Thailandslot server thailandslot server kambojasitus slot online terpercaya