İYİ PARTİ'Lİ UYKUR: ZORUNLU EĞİTİM SORUNLU EĞİTİM OLDU

Siyaset 09.08.2022 - 09:03, Güncelleme: 09.08.2022 - 09:03 1156+ kez okundu.
 

İYİ PARTİ'Lİ UYKUR: ZORUNLU EĞİTİM SORUNLU EĞİTİM OLDU

İYİ Partili Siyaset bilimci Dr. Mehmet Ali Uykur, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, milli mücadele sonrasında ilk iş olarak milletçe eğitim seferberliği düzenlediği günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nde, bir yandan tarım ve üretim faaliyetleri biterken; bir yandan da eğitim-öğretim faaliyetlerinin (kalite olarak) bittiğini söyledi.

SeçkinHaberTv- İYİ Partili Siyaset bilimci Dr. Mehmet Ali Uykur, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün,  milli mücadele sonrasında ilk iş olarak milletçe eğitim seferberliği düzenlediği günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nde, bir yandan tarım ve üretim faaliyetleri biterken; bir yandan da eğitim-öğretim faaliyetlerinin (kalite olarak) bittiğini söyledi. "EĞİTİM KALİTESİ YERLE BİR OLDU"  Eğitim kalitesinin yerle bir olduğunu belirten Uykur konuşmasına şöyle devam etti:"Ne yazık ki bitti.Eğitim kalitemiz neredeyse yerle bir oldu! Hepimizin bildiği gibi Bir yandan halka okuma yazma kursları açıp bir yandan da hızlıca tarım ve üretim faaliyetlerine başlamıştır.  Peki geldiğimiz noktada yani günümüz Türkiye’sinde neler oluyor? Şu an okullarımızda maalesef zorunlu eğitim zoraki eğitime döndü.Öğrencisi mutsuz, öğretmeni mutsuz, velisi mutsuz ve dahası gelecekten umutsuz bireyler olarak hepimiz milli eğitim bakanlığının birer parçasıyız. Milli eğitim bakanlığı demişken; öğrenci ve veliler bir yana dursun daha öğretmenlerin dahi alınan  kararları öğrenmelerine fırsat olmadan yenisi geliyor. Ard arda değişen eğitim öğretim uygulamalarını takip etmekten toplumca bitap düştük. Jet hızıyla eğitim sistemlerinin değiştirildiği bakanlık desek yeri. Üstelik değişen sadece eğitim sistemleri olmuyor.Bakanların da birinin ismini öğrenemeden yenisi geliyor. Şöyle bir bakıp geçiyorlar sistemin üzerinden. Bizlerin payınada her yeni gelenin aldığı kararları uygulamak zorunda kalmak düşüyor. Öğrencisi, velisi, öğretmeni derken hoop yine bir kaosun ortasında bocalayıp duruyoruz. Zorunlu eğitim oldu mu bizlere sorunlu eğitim?" "İNSANIN YAŞAM KALİTESİ ARTIRILMALI" Sorunlu eğitiminde asla fırsat eşitliğinin olmadığının altını çizen Uykur, "Fırsat eşitliği adına dağıtılan ücretsiz içi boş ders kitapları,sınav sistemi, uluslararası eğitim raporlarına göre başarı sıramız, okulların fiziki koşulları, derslik kapasiteleri, kalabalık öğrenci mevcutları, mülteci öğrenciler, atanamayan öğretmenler, imam hatipler, dershaaneler, bitmek bilmeyen kopya skandallarıyla çalkalanan çarpık sınav sistemi diye uzayıp giden liste… Siz olsanız hangi sorunsal başlıkları daha eklerdiniz? Eminim ki bu listede hepimize dokunan ve  hepimizi üzen bir bölüm var. Halbuki eğitim önce insanın yaşam kalitesini arttırmalı. Hiçbir öğrenci daha çocuk yaşlarda bu kadar sorunun altında ezilmek için okula gitmemeli. Öyle değil mi?"şeklinde konuştu. "EMEKLER HİÇE SAYILIP, HEBA EDİLİYOR" Eğitim öğretim faaliyetlerinde dahi torpilin hüküm sürdüğü bir dönemde yaşadıklarına Kaydeden Uykur, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimi yayınevlerine göre şekillenen sınav sorularıyla onlarca gencimizin heba olan emekleri, hiçe sayılan hayalleri, çocukluktan itibaren yaşadıkları sınav stresiyle hakkına girilen milyonlarca aile var. Çok yazık… Sınav sisteminin yanısıra çocuklarımızın okul seçimleri maalesef ailelerin maddi durumlarına göre belirleniyor. Öğrencilerden kimileri özel okullara, kimileri devlet okullanına ama nasıl devlet okullarına gidiyor?Üzülerek belirteyim her devlet okulunun imkanı birbirine denk değil. Dahası torpille oturduğu ikameti farklıymış gibi gösteren insanlar var. Bu kişiler nüfus sistemi üzerinden oturduğu adresi daha merkezi bir yere aldırıp, kendi çocuğunu iyi bir okulun çevresinde yaşıyormuş gibi gösteriyor. Böylece e okul sisteminde otomatik olarak iyi okullara kayıt oluyorlar. Sınıf mevcutlarının çok kalabalık olmasının sebeplerinden biri de bu. Böyle yapan onlarca insana tanık oldum.Üstelik bakanlığın bu durumun önüne geçmek adına hiçbir çabasını göremedim.Dahası rüşvetle pardon bağışla öğretmen seçeni. Ne oluyoruz ya hu? Torpille iş görme ne ara bu kadar içimize işledi. İlkokul sıralarına kadar düştük mü? Ne yazık ki düştük. Paran ve tanıdığın varsa iyi bir eğitim alıyorsun. Sağlıkta da öyle oldu. Birer birer çöküyoruz. Her bakanlığımız aynı mantıkta ilerleyen kurumlar haline geldi." "ÖĞRENME ORTAMLARI ZAYIF" Öğrenme ortamlarını zenginleştirmek tamamen öğretmenlerin çabasına bırakıldığını ifade eden Uykur, "Devletin okulları ders kitapları dışında materyallerlede desteklemesi gerekiyor. Okulların kendine ait bütçesini oluşturmak müdür ve öğretmenlere bırakıldığından çeşitli sıkıntılar doğuyor. Öğretmenler çeşitli ihtiyaçlar yüzünden velilerden para toplamak zorunda bırakılıyor. Bunun önüne geçilmeli. Her okul belirli bir bütçe ile devlet tarafından desteklenmeli.Zaten kalabalık sınıf mevcutlarında oldukça zor olan öğretim faaliyetleri çeşitli materyal eksiklikleri ile daha da zorlaşıyor. Öğretmen eksiklikleri ve deslik sayısı dışında okullarda temizlikçi personel sayısı bile yetersiz. Öğrenme ortamları zayıf.Okul öncesi eğitime ağırlık verilmeli ve hatta zorunlu hale getirilmeli. Merdiven altı eğitim veren sıbyan mektepleri ve kreşler daha çok denetlenmeli. Okul öncesi eğitim daha profesyonel bir şekilde ve her öğrenciye ulaşacak şekilde planlanıp yürütülmeli.Aynı şekilde rehabilitasyona ihtiyaç duyan kaynaştırma öğrencileri için de daha verimli bir şekilde planlama ve denetleme yapılmalı.Ne yazık ki bu konularda çok yetersiz kalıyoruz. Bunun olumsuz dönütlerini yıllar içinde almaya başladık. Daha kaliteli bir şekilde eğitim-öğretim yapılması için ölçme ve değerlendirme çalışmalarında bir takım değişikliklere gidilmeli. Sınıfta kalma geri gelmeli.Öğrencinin sınıf tekrarı yapması veli isteğine bırakılmamalı. Öğrencilerimiz okuma yazma öğrenemeden ilkokuldan mezun oluyorlar. Daha isimlerini yazmayı öğrenememiş onlarca öğrenci lise mezunu olup üniversite sınavına giriyor. Üniversite sınavında sıfır puan alan pek çok gencimiz var. Buna rağmen ösym baraj puanı uygulamasını kaldırdı. Geçelim ilkokulları üniversitelerin de eğitim kalitesi düştü!"dedi. "MÜLTECİLER CANIMIZA TAK ETTİ" Mülteci sorununa da değinen Uykur,  her alanda öğrenci ve öğretmenin belini büktüğünü söyledi. Uykur, "Canımıza tak ettirmiş durumdalar. Maddi olarak bize bir sıkıntı vermiyor gibi gösterilse de durum hiçte iç açıcı değil. Avrupa birliği mülteci öğrencilere her türlü kırtasiye malzemesi desteği veriyor, maddi kaynak ayırıyor buna itirazımız yok. Ama manevi külfetin altında ezilenler kim? Ne yazık ki bizim öğretmen ve öğrencilerimiz. Okullarda davranış problemleri aldı başını gidiyor. Dahası sınıfların ders başarıları oldukça geriledi. İster istemez düzene ayak uyduramayan mülteci öğrenci gazabına ve istilasına uğradık. Onlardan yayılan hastalıklar da hepimizin çok iyi bildiği ama ispatlamakta güçlük çektiğimiz durumlar arasında. Özellikle Suriyeli öğrenci nüfusunda ciddi artışlar var. Bu durum ilerleyen yıllarda korkutucu sonuçlar doğurabilir."ifadelerini kullandı. "ÖĞRETMENLERİMİZ KUTUPLAŞTIRILIYOR" Okulların hiçbirinin donanım olarak birbirine denk olmadığını kaydeden Uykur şunları söyledi: Mahalleler arasındaki okulların fiziki şartları arasında uçurum gibi farklılıklar var. Örneğin bir bölgede üst mahallede öğrenim gören öğrenciler ile alt mahallede öğrenim gören öğrenciler sanki iki farklı ülkenin çocukları gibi.Kimi okullar özel okul kalitesinde kimileri ise terkedilmiş binalar gibi ıssız ve eski. Hatta çoğu orta şiddetli depremlerde bile hemen zarar görüyor. Halbuki okullar, olası tehlikelerde  toplumların en güvenilir sığınakları olur. Maalesef bizde durum öyle değil. Hani yıllardır anlata anlata bitiremediğimiz inşaat projelerimize imza atan, övünç kaynağı yollar ve köprüler inşa eden firmalarımız birazda okullarımıza el atsa fena olmaz sanki. Yapıp işletip devredemeyecekleri için olsa gerek fazla üzerinde durulmuyor. Okul inşaa etmek en birincil önceliklerimiz arasında olması gerekirken aynı bahçe içerisinde iki üç binayla sıkış tepiş ders gören öğrencilerimiz var. Mevcut hükümetin okul yapmak deyince ayırdığı her fon imam hatip okullarına gidiyor. Diğer kurumların ihtiyaçları görmezden geliniyor onların canı cehenneme dercesine bir tutum içindeler.. Ders kitaplarımız yıllardır ücretsiz dağıtılıyor. Bu uygulama çok güzel ama bazı aksaklıklar var. Kitapları hep belli başlı yayınevleri basıyor. Bu yayınevleri ile milli eğitim bakanlığı arasında nasıl bir pazarlık var bilemiyorum ancak bildiğim tek şey gerçekten içerikleri çok boş kitaplar. Özellikle matematik ders kitaplarımız çok zayıf.Öğretmen ve öğrencilerimiz bu yetersizliklerden dolayı sürekli ek kaynak kitaplara ihtiyaç duyuyor.Böylece kazanan hep yayınevleri mağdur olanlar da biz öğrenci velileri oluyoruz.Çocuk ve gençlerin sınavlarda sorumlu tutuldukları konular ile soruların hiçbiri ders kitaplarında anlatılmıyor. Yıllardır devletin üzerinden bu kadar çok para kazanan kitap firmaları neden kaliteyi arşa çıkaracak içerikte kitap basmıyor? Bazen devletin kaynaklarının böyle heba edilmesine çok üzülüyorum. Keşke hükümete en yakın firmalar değilde ülkemiz ve öğrencilerimiz adına en faydalı olacak şekilde yayın yapan firmalarla çalışılsa. Yani iş ehillerine bırakılsa. İçeriğe siyaset karışmasa. Zaten olması gerekende bu değil mi? Eskiden öğretmenler toplumun en kıymet verilen kişileri arasında sayılırdı. Kutsal meslekten denirdi öğretmenlerimize. Şimdilerde tıpkı doktorlarımız gibi her türlü hakaret ve şiddete maruz kalıyorlar. Öğrenci ve velilerin ellerinde birer kukla oldular. Öğretmenlik mesleği tüm saygınlığını yitirdi.16 yıl okul okuyup, zorlu sınav ve mülakatlarla en ücra köşelerde çalışan öğretmenlerimize maaş dışında itibarsızlıklada haksızlık ediliyor. Ücretli öğretmenlik adı altında yeni bir meslek türedi. Aynı okullarda öğretmenlerimizle aynı işi yapıp çok daha düşük ücretler alıyorlar.Bu iş için eğitim fakültesi mezunu olmaya gerek yok üstelik. Ülkenin başka hiçbir kurumunda böyle komik bir uygulama daha yok. Siz hiç ücretli doktor, ücretli vekil, ücretli polis, ücretli vergi denetmeni gibi bir sıfata şahit oldunuz mu? Dünya üzerinde böyle bir uygulama yok. Ücretli öğretmenlik yapan üniversite mezunu insanlar işsizlikten dolayı hiç değilse okullarda çalışalım mantığındalar. Ne yazık ki bakanlık bu konuyu görmezden geliyor. Öğretmen atamaya ihtiyaç duymuyor. Komik rakamlarla çalışan ücretli öğretmen sayısı bazı okullarda neredeyse kadrolu öğretmen sayısına eşit. Hatta bazı okullarda fazla bile. Hem öğrencilerilere hem de kadrolu öğretmenlere yapılan en büyük ayıplardan biri bu. Tüm bunlar yetmezmişcesine bir de uzman öğretmenlik gibi bir kavram ile öğretmenlerimiz kutuplaştırıyor.  Ayrıştırılıyor. Sınavı geçene zam gibi aşağılayıcı bir tavırda cabası. 20 yıldan fazladır iktidarda olan bu hükümet bu sorunu neden ısrarla çözmüyor? Atama bekleyen öğretmenler intihar ederken, iki yıl okuyup ücretli öğretmenlik yapan insanlar var oldukça toplumda öğretmenlik mesleğine hangi nazarla bakılır?"    
İYİ Partili Siyaset bilimci Dr. Mehmet Ali Uykur, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, milli mücadele sonrasında ilk iş olarak milletçe eğitim seferberliği düzenlediği günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nde, bir yandan tarım ve üretim faaliyetleri biterken; bir yandan da eğitim-öğretim faaliyetlerinin (kalite olarak) bittiğini söyledi.

SeçkinHaberTv- İYİ Partili Siyaset bilimci Dr. Mehmet Ali Uykur, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün,  milli mücadele sonrasında ilk iş olarak milletçe eğitim seferberliği düzenlediği günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nde, bir yandan tarım ve üretim faaliyetleri biterken; bir yandan da eğitim-öğretim faaliyetlerinin (kalite olarak) bittiğini söyledi.

"EĞİTİM KALİTESİ YERLE BİR OLDU"

 Eğitim kalitesinin yerle bir olduğunu belirten Uykur konuşmasına şöyle devam etti:"Ne yazık ki bitti.Eğitim kalitemiz neredeyse yerle bir oldu! Hepimizin bildiği gibi Bir yandan halka okuma yazma kursları açıp bir yandan da hızlıca tarım ve üretim faaliyetlerine başlamıştır.  Peki geldiğimiz noktada yani günümüz Türkiye’sinde neler oluyor? Şu an okullarımızda maalesef zorunlu eğitim zoraki eğitime döndü.Öğrencisi mutsuz, öğretmeni mutsuz, velisi mutsuz ve dahası gelecekten umutsuz bireyler olarak hepimiz milli eğitim bakanlığının birer parçasıyız. Milli eğitim bakanlığı demişken; öğrenci ve veliler bir yana dursun daha öğretmenlerin dahi alınan  kararları öğrenmelerine fırsat olmadan yenisi geliyor. Ard arda değişen eğitim öğretim uygulamalarını takip etmekten toplumca bitap düştük. Jet hızıyla eğitim sistemlerinin değiştirildiği bakanlık desek yeri. Üstelik değişen sadece eğitim sistemleri olmuyor.Bakanların da birinin ismini öğrenemeden yenisi geliyor. Şöyle bir bakıp geçiyorlar sistemin üzerinden. Bizlerin payınada her yeni gelenin aldığı kararları uygulamak zorunda kalmak düşüyor. Öğrencisi, velisi, öğretmeni derken hoop yine bir kaosun ortasında bocalayıp duruyoruz. Zorunlu eğitim oldu mu bizlere sorunlu eğitim?"


"İNSANIN YAŞAM KALİTESİ ARTIRILMALI"
Sorunlu eğitiminde asla fırsat eşitliğinin olmadığının altını çizen Uykur, "Fırsat eşitliği adına dağıtılan ücretsiz içi boş ders kitapları,sınav sistemi, uluslararası eğitim raporlarına göre başarı sıramız, okulların fiziki koşulları, derslik kapasiteleri, kalabalık öğrenci mevcutları, mülteci öğrenciler, atanamayan öğretmenler, imam hatipler, dershaaneler, bitmek bilmeyen kopya skandallarıyla çalkalanan çarpık sınav sistemi diye uzayıp giden liste… Siz olsanız hangi sorunsal başlıkları daha eklerdiniz? Eminim ki bu listede hepimize dokunan ve  hepimizi üzen bir bölüm var. Halbuki eğitim önce insanın yaşam kalitesini arttırmalı. Hiçbir öğrenci daha çocuk yaşlarda bu kadar sorunun altında ezilmek için okula gitmemeli. Öyle değil mi?"şeklinde konuştu.

"EMEKLER HİÇE SAYILIP, HEBA EDİLİYOR"

Eğitim öğretim faaliyetlerinde dahi torpilin hüküm sürdüğü bir dönemde yaşadıklarına Kaydeden Uykur, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimi yayınevlerine göre şekillenen sınav sorularıyla onlarca gencimizin heba olan emekleri, hiçe sayılan hayalleri, çocukluktan itibaren yaşadıkları sınav stresiyle hakkına girilen milyonlarca aile var. Çok yazık… Sınav sisteminin yanısıra çocuklarımızın okul seçimleri maalesef ailelerin maddi durumlarına göre belirleniyor. Öğrencilerden kimileri özel okullara, kimileri devlet okullanına ama nasıl devlet okullarına gidiyor?Üzülerek belirteyim her devlet okulunun imkanı birbirine denk değil. Dahası torpille oturduğu ikameti farklıymış gibi gösteren insanlar var. Bu kişiler nüfus sistemi üzerinden oturduğu adresi daha merkezi bir yere aldırıp, kendi çocuğunu iyi bir okulun çevresinde yaşıyormuş gibi gösteriyor. Böylece e okul sisteminde otomatik olarak iyi okullara kayıt oluyorlar. Sınıf mevcutlarının çok kalabalık olmasının sebeplerinden biri de bu. Böyle yapan onlarca insana tanık oldum.Üstelik bakanlığın bu durumun önüne geçmek adına hiçbir çabasını göremedim.Dahası rüşvetle pardon bağışla öğretmen seçeni. Ne oluyoruz ya hu? Torpille iş görme ne ara bu kadar içimize işledi. İlkokul sıralarına kadar düştük mü? Ne yazık ki düştük. Paran ve tanıdığın varsa iyi bir eğitim alıyorsun. Sağlıkta da öyle oldu. Birer birer çöküyoruz. Her bakanlığımız aynı mantıkta ilerleyen kurumlar haline geldi."

"ÖĞRENME ORTAMLARI ZAYIF"

Öğrenme ortamlarını zenginleştirmek tamamen öğretmenlerin çabasına bırakıldığını ifade eden Uykur, "Devletin okulları ders kitapları dışında materyallerlede desteklemesi gerekiyor. Okulların kendine ait bütçesini oluşturmak müdür ve öğretmenlere bırakıldığından çeşitli sıkıntılar doğuyor. Öğretmenler çeşitli ihtiyaçlar yüzünden velilerden para toplamak zorunda bırakılıyor. Bunun önüne geçilmeli. Her okul belirli bir bütçe ile devlet tarafından desteklenmeli.Zaten kalabalık sınıf mevcutlarında oldukça zor olan öğretim faaliyetleri çeşitli materyal eksiklikleri ile daha da zorlaşıyor. Öğretmen eksiklikleri ve deslik sayısı dışında okullarda temizlikçi personel sayısı bile yetersiz. Öğrenme ortamları zayıf.Okul öncesi eğitime ağırlık verilmeli ve hatta zorunlu hale getirilmeli. Merdiven altı eğitim veren sıbyan mektepleri ve kreşler daha çok denetlenmeli. Okul öncesi eğitim daha profesyonel bir şekilde ve her öğrenciye ulaşacak şekilde planlanıp yürütülmeli.Aynı şekilde rehabilitasyona ihtiyaç duyan kaynaştırma öğrencileri için de daha verimli bir şekilde planlama ve denetleme yapılmalı.Ne yazık ki bu konularda çok yetersiz kalıyoruz. Bunun olumsuz dönütlerini yıllar içinde almaya başladık. Daha kaliteli bir şekilde eğitim-öğretim yapılması için ölçme ve değerlendirme çalışmalarında bir takım değişikliklere gidilmeli. Sınıfta kalma geri gelmeli.Öğrencinin sınıf tekrarı yapması veli isteğine bırakılmamalı. Öğrencilerimiz okuma yazma öğrenemeden ilkokuldan mezun oluyorlar. Daha isimlerini yazmayı öğrenememiş onlarca öğrenci lise mezunu olup üniversite sınavına giriyor. Üniversite sınavında sıfır puan alan pek çok gencimiz var. Buna rağmen ösym baraj puanı uygulamasını kaldırdı. Geçelim ilkokulları üniversitelerin de eğitim kalitesi düştü!"dedi.

"MÜLTECİLER CANIMIZA TAK ETTİ"

Mülteci sorununa da değinen Uykur,  her alanda öğrenci ve öğretmenin belini büktüğünü söyledi. Uykur, "Canımıza tak ettirmiş durumdalar. Maddi olarak bize bir sıkıntı vermiyor gibi gösterilse de durum hiçte iç açıcı değil. Avrupa birliği mülteci öğrencilere her türlü kırtasiye malzemesi desteği veriyor, maddi kaynak ayırıyor buna itirazımız yok. Ama manevi külfetin altında ezilenler kim? Ne yazık ki bizim öğretmen ve öğrencilerimiz. Okullarda davranış problemleri aldı başını gidiyor. Dahası sınıfların ders başarıları oldukça geriledi. İster istemez düzene ayak uyduramayan mülteci öğrenci gazabına ve istilasına uğradık. Onlardan yayılan hastalıklar da hepimizin çok iyi bildiği ama ispatlamakta güçlük çektiğimiz durumlar arasında. Özellikle Suriyeli öğrenci nüfusunda ciddi artışlar var. Bu durum ilerleyen yıllarda korkutucu sonuçlar doğurabilir."ifadelerini kullandı.


"ÖĞRETMENLERİMİZ KUTUPLAŞTIRILIYOR"

Okulların hiçbirinin donanım olarak birbirine denk olmadığını kaydeden Uykur şunları söyledi: Mahalleler arasındaki okulların fiziki şartları arasında uçurum gibi farklılıklar var. Örneğin bir bölgede üst mahallede öğrenim gören öğrenciler ile alt mahallede öğrenim gören öğrenciler sanki iki farklı ülkenin çocukları gibi.Kimi okullar özel okul kalitesinde kimileri ise terkedilmiş binalar gibi ıssız ve eski. Hatta çoğu orta şiddetli depremlerde bile hemen zarar görüyor. Halbuki okullar, olası tehlikelerde  toplumların en güvenilir sığınakları olur. Maalesef bizde durum öyle değil. Hani yıllardır anlata anlata bitiremediğimiz inşaat projelerimize imza atan, övünç kaynağı yollar ve köprüler inşa eden firmalarımız birazda okullarımıza el atsa fena olmaz sanki. Yapıp işletip devredemeyecekleri için olsa gerek fazla üzerinde durulmuyor. Okul inşaa etmek en birincil önceliklerimiz arasında olması gerekirken aynı bahçe içerisinde iki üç binayla sıkış tepiş ders gören öğrencilerimiz var. Mevcut hükümetin okul yapmak deyince ayırdığı her fon imam hatip okullarına gidiyor. Diğer kurumların ihtiyaçları görmezden geliniyor onların canı cehenneme dercesine bir tutum içindeler.. Ders kitaplarımız yıllardır ücretsiz dağıtılıyor. Bu uygulama çok güzel ama bazı aksaklıklar var. Kitapları hep belli başlı yayınevleri basıyor. Bu yayınevleri ile milli eğitim bakanlığı arasında nasıl bir pazarlık var bilemiyorum ancak bildiğim tek şey gerçekten içerikleri çok boş kitaplar. Özellikle matematik ders kitaplarımız çok zayıf.Öğretmen ve öğrencilerimiz bu yetersizliklerden dolayı sürekli ek kaynak kitaplara ihtiyaç duyuyor.Böylece kazanan hep yayınevleri mağdur olanlar da biz öğrenci velileri oluyoruz.Çocuk ve gençlerin sınavlarda sorumlu tutuldukları konular ile soruların hiçbiri ders kitaplarında anlatılmıyor. Yıllardır devletin üzerinden bu kadar çok para kazanan kitap firmaları neden kaliteyi arşa çıkaracak içerikte kitap basmıyor? Bazen devletin kaynaklarının böyle heba edilmesine çok üzülüyorum. Keşke hükümete en yakın firmalar değilde ülkemiz ve öğrencilerimiz adına en faydalı olacak şekilde yayın yapan firmalarla çalışılsa. Yani iş ehillerine bırakılsa. İçeriğe siyaset karışmasa. Zaten olması gerekende bu değil mi? Eskiden öğretmenler toplumun en kıymet verilen kişileri arasında sayılırdı. Kutsal meslekten denirdi öğretmenlerimize. Şimdilerde tıpkı doktorlarımız gibi her türlü hakaret ve şiddete maruz kalıyorlar. Öğrenci ve velilerin ellerinde birer kukla oldular. Öğretmenlik mesleği tüm saygınlığını yitirdi.16 yıl okul okuyup, zorlu sınav ve mülakatlarla en ücra köşelerde çalışan öğretmenlerimize maaş dışında itibarsızlıklada haksızlık ediliyor. Ücretli öğretmenlik adı altında yeni bir meslek türedi. Aynı okullarda öğretmenlerimizle aynı işi yapıp çok daha düşük ücretler alıyorlar.Bu iş için eğitim fakültesi mezunu olmaya gerek yok üstelik. Ülkenin başka hiçbir kurumunda böyle komik bir uygulama daha yok. Siz hiç ücretli doktor, ücretli vekil, ücretli polis, ücretli vergi denetmeni gibi bir sıfata şahit oldunuz mu? Dünya üzerinde böyle bir uygulama yok. Ücretli öğretmenlik yapan üniversite mezunu insanlar işsizlikten dolayı hiç değilse okullarda çalışalım mantığındalar. Ne yazık ki bakanlık bu konuyu görmezden geliyor. Öğretmen atamaya ihtiyaç duymuyor. Komik rakamlarla çalışan ücretli öğretmen sayısı bazı okullarda neredeyse kadrolu öğretmen sayısına eşit. Hatta bazı okullarda fazla bile. Hem öğrencilerilere hem de kadrolu öğretmenlere yapılan en büyük ayıplardan biri bu. Tüm bunlar yetmezmişcesine bir de uzman öğretmenlik gibi bir kavram ile öğretmenlerimiz kutuplaştırıyor.  Ayrıştırılıyor. Sınavı geçene zam gibi aşağılayıcı bir tavırda cabası. 20 yıldan fazladır iktidarda olan bu hükümet bu sorunu neden ısrarla çözmüyor? Atama bekleyen öğretmenler intihar ederken, iki yıl okuyup ücretli öğretmenlik yapan insanlar var oldukça toplumda öğretmenlik mesleğine hangi nazarla bakılır?"

 
 
Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.