AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi 16. kez gerçekleştirildi
AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi 16. kez gerçekleştirildi
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) her yıl düzenlediği “AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi”nin 16.’sı, 9 Aralık 2025 Salı günü Swissotel The Bosphorus İstanbul’da ve eş zamanlı olarak digitalnetworkalkas.com internet sitesinde hibrit olarak gerçekleştirildi. Alkaş iş birliğiyle düzenlenen zirve, ticari gayrimenkul ve AVM yatırımcıları ile perakendenin önde gelen isimlerini bir araya getirerek sektöre ışık tuttu. Fiba Commercial Properties ana sponsorluğunda düzenlenen zirvede alışveriş ekonomisinin geleceği hakkında değerli görüşler paylaşılırken, “1 Numaralı Markalar” ödülleri de sahiplerini buldu. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in de katıldığı zirve; Nuri Şapkacı (AYD Yönetim Kurulu Başkanı) ve Yurdaer Kahraman’ın (Fiba CP CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi) açılış konuşmalarıyla başladı.
AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı, açılış konuşmasında “Bugün burada yalnızca AVM sektörünün mevcut durumunu paylaşmak için değil; Türkiye’nin ticari gayrimenkul vizyonuna birlikte yön vermek ve önümüzdeki dönemin yol haritasını ortak akılla şekillendirmek için bir aradayız. Bu vizyonu konuşurken, içinde bulunduğumuz gayrimenkul sektörünün küresel ölçekte nasıl bir güce sahip olduğunu da doğru okumamız gerekiyor. Bahsettiğimiz gayrimenkul sektörü, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık dört katı büyüklüğe sahip bir alan. Tüm fiziki altınların toplam değerinden 20 kat daha değerli! Küresel gayrimenkullerin toplam değeri, dünya borsalarının tamamının değerinin üç katı. Bu devasa hacmin içinde ticari gayrimenkullerin payı ise yüzde 15 düzeyinde. Türkiye, bu büyük pastadan çok daha yüksek bir pay alma potansiyeline sahip. Bu nedenle sektörümüz, doğru bir vizyonla ele alınmayı fazlasıyla hak ediyor.” dedi.
Şapkacı, sözlerine şöyle devam etti: “2025 yılı Ekim sonu itibarıyla sektörümüz, yılın ilk on ayında metrekare verimliliğinde yüzde 29 büyüme kaydetti. Ekim sonunda açıklanan yıllık enflasyonun yüzde 32,87 olduğunu dikkate aldığımızda, reel olarak cirolarda sınırlı bir daralma olduğunu görüyoruz. Ziyaretçi girişleri ise aynı dönemde yüzde 3,4 oranında azaldı. Bu tablo aslında enflasyon hedeflerine yönelik politikaların doğal ve öngörülebilir bir yansımasıdır. Biz AVM yatırımcıları olarak bu dönemde sadece ayakta kalmaktan da öte, daha da ilerleyebilmenin yollarını arıyor; elimizden gelen katkıyı vermeye devam ediyoruz. Tüm bu koşullar altında yatırımlar tarafına baktığımızda, 2026 yılında Türkiye’de 6 yeni alışveriş merkezinin açılması planlanıyor. Fakat önemle belirtmek gerekir ki bu projelerin neredeyse tamamının inşaatı pandemi öncesine dayanıyor. Olağan dışı koşullar sebebiyle yavaşlayan süreçler şimdi tamamlanma aşamasına geliyor. Türkiye, genç nüfusu, güçlü AVM altyapısı, çeşitlenen tüketim alışkanlıkları ve stratejik konumuyla uluslararası yatırımcılar için hâlâ yüksek potansiyel taşıyan bir pazardır. Ancak hem dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar hem de mevzuattaki belirsizlikler, yerli ve yabancı yatırımcıların uzun vadeli planlarında daha temkinli adım atmasına yol açıyor. Reel cirolardaki baskı, artan maliyetler ve küresel uygulamalardan ayrışan düzenlemeler, yatırımcının finansal manevra alanını ciddi şekilde daraltıyor. Bu nedenle hem yeni AVM yatırımlarında hem de mevcut merkezlerin yenileme–modernizasyon süreçlerinde ciddi bir yavaşlama görüyoruz. Bu durum sektörün büyüme dinamiklerini sınırlayan kritik bir faktör hâline gelmiştir.”
“Türkiye alışveriş merkezi sektörü 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip”
Konuşmasında AVM yatırımlarının ülke ekonomisi açısından ne anlama geldiğinin altını çizen AYD Başkanı Nuri Şapkacı; “Türkiye alışveriş merkezi sektörü 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip. Türkiye’de 450 AVM’de faaliyet gösteren yüzlerce marka ve yaklaşık 43 bin mağaza var. Yılda 2,5 milyar kişi, yani her ay Türkiye nüfusunun 2,5 katı kadar ziyaretçi alışveriş merkezlerini ziyaret ediyor. AVM ekosistemi doğrudan 600 bin kişiye, dolaylı olarak 2,1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Her yıl milyarlarca liralık vergi kaynağı oluşturan; kayıt içi ekonomiyi güçlendiren ve turizme katkı veren çok önemli bir ekonomik omurgadan söz ediyoruz. AVM’ler aynı zamanda perakendenin küreselleşmesinde bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Ulusal markalarımızın büyümesi, yurt dışına açılması ve yabancı markaların Türkiye’yi tercih etmesi bu ekosistemin gücüyle mümkün oluyor.” dedi.
AVM sektörünün geleceği ve atılması gereken adımlar
Şapkacı, AVM sektörünün geleceğine ilişkin önemli başlıkları da şöyle sıraladı: “Mevcut yatırımlar artık büyümenin yükünü taşımakta zorlanıyor. Yeni yatırım ise neredeyse durma noktasında. Yatırım olmadan bu faydanın sürdürülebilir olması mümkün değildir. Oysa bugün Türkiye’nin AVM yatırımcısı; lojistikten ofise, karma projelerden turizme kadar geniş bir alanda yatırım yapma kapasitesine sahip güçlü bir ticari gayrimenkul yatırımcısıdır. Bu potansiyeli hayata geçirebilmek için elbette kamu tarafından da beklentilerimiz var. Yatırım ortamının tekrar çekici hale gelmesi için uluslararası normlarla uyumlu, sosyal konuttan ayrılan, tanımı ve içeriğiyle uzmanlaşmış bir ticari gayrimenkul mevzuatına; bir başka deyişle enflasyon gerçekleriyle uyumlu, piyasa rayiçleri doğrultusunda, sözleşme serbestisine dayandırılacak bir ticari gayrimenkul kira rejimine ihtiyaç vardır. Mevcut tıkanıklık yalnızca bizi değil, büyümek isteyen tüm markaları, ülkemize gelmek isteyen uluslararası perakendecileri de etkiliyor. Bu markalara yer bulmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle buradan tüm perakendecilere de bir davet yapmak istiyorum: Ciroları nasıl artırırız, verimliliği nasıl yükseltiriz, markalar nasıl büyür, ihtiyaçlar ve çözümler nelerdir? Gelin ortak masada bunları konuşalım. Çünkü AVM yatırımcısının bu talepleri bir ayrıcalık değil; sektörün tamamının sürdürülebilir büyümesi için gerekli altyapının oluşturulması içindir. 2026 beklentileri, 2025’ten çok farklı görünmüyor. Ancak yılın son çeyreğinde enflasyonun aşağı yönlü hareketiyle belki daha olumlu bir tablo mümkün olabilir. 2026 sonunda finansmana erişimin kolaylaşması hâlinde yeni projeleri tekrar konuşmaya başlayabiliriz. Ticari gayrimenkul yatırımcıları olarak kamu ile etkin iş birliği, perakendeci ile yapıcı diyalog içinde olmak zorundayız.”
16. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi; Fatih Keresteci-Ekonomist, Cem Eriç-AYD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı, Ümit Nazlı Boyner-Boyner Grup, Selen Okay Akçalı-Yanındayız Derneği, William J. Sebring-URBnARQ, Yağmur Yaşar-Rönesans Gayrimenkul, Serhan Çetinsaya-Artaş Holding, Volkan Mumcu-Tavuk Dünyası, Yusuf Tanık-Nata Holding, Dilek Çapanoğlu-Aqua Florya, Kaya Demirer-TURYİD, Mehmet T. Nane-Pegasus Hava Yolları, Nevzat Yavan- Esas Gayrimenkul, Tamer Özmen-Mintus, Francesco Pupillo, MAPIC, Semet Yolaç Canlıel-ECE Türkiye, Dilara Neyişçi Çağlı-MR. DIY Türkiye, Simge Telman-Demsa Group, Sinem Turanlı-Sephora Türkiye, Ömer Taviloğlu-Mudo, Sena Suerdem-Kiğılı, Zeynep Doğan, Gürmen Grup gibi iş dünyasından değerli isimlerin katıldığı panel ve oturumlarla gerçekleşti.
16. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi, “1 Numaralı Markalar” Ödül Töreni ile son buldu.f
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.