Dr. Jim Bell: ‘İnsan er ya da geç uzaya yerleşecek’

14.10.2021 - 14:44, Güncelleme: 14.10.2021 - 14:44 1027+ kez okundu.
 

Dr. Jim Bell: ‘İnsan er ya da geç uzaya yerleşecek’

Mars’ın görüntülerini dünyaya ulaştıran kameraları tasarlayan Arizona State Üniversitesi’nden Dr. Jim Bell, “Yüz binlerce yıl sonra, insanlar olarak Ay’a, Mars’a ve diğer gezegenlere er ya da geç yerleşeceğiz.

Mars’ın görüntülerini dünyaya ulaştıran kameraları tasarlayan Arizona State Üniversitesi’nden Dr. Jim Bell, “Yüz binlerce yıl sonra, insanlar olarak Ay’a, Mars’a ve diğer gezegenlere er ya da geç yerleşeceğiz. Ancak Dünya, insan türünün evi kalmaya devam edecek” dedi.   İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Arizona State Üniversitesi (ASU) ile kurduğu akademik iş birliği kapsamında düzenlenen “Küresel Dönüşüm: ASU-BİLGİ Konuşmaları Serisi”nin ikinci etkinliği “Kızıl Gezegenden Sahneler: Bir Gezegen Bilimci ile Sinema Araştırmacısının Sohbeti” başlığıyla çevrimiçi olarak gerçekleşti. BİLGİ Sinema Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen etkinliğin konuğu ASU School of Earth and Space Exploration’da öğretim üyesi ve NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı’nda misafir araştırmacı olan Dr. Jim Bell’di.   Mars’ın görüntülerini dünyaya ulaştıran kameraları tasarlayan Bell, NASA’nın pek çok robotik uzay keşfi çalışmasında yer aldı. Bell, Spirit ve Opportunity uzay araçlarında Panoramik kamera (Pancam) renginden ve stereoskopik görüntüleme sisteminden sorumlu baş bilim insanı, Curiosity uzay aracının Mastcam kamera sisteminin baş araştırmacı yardımcısı ve NASA’nın “Mars-2020” uzay aracının Mastcam-Z kameralarının baş araştırmacısı olarak görev yapıyor.    Mars: Yeryüzüne en çok benzeyen gezegen Tasarladığı kameralar aracılığıyla Mars’tan gelen görüntüleri gördüğünde hissettiklerini anlatan Bell, “Mars’a ait yer duygumuzu bu robotik avatarlardan alıyoruz. Duyularımız, görüşümüz, hareketliliğimiz, dokunma ve kimyasalları koklama yeteneğimiz bu robotlar sayesinde ortaya çıkıyor. Mars’ı bu araçların merceğinden deneyimliyoruz.  Mars’ın manzarasının dünya ile ne kadar benzer olduğunu görmek harika. Mars, özellikle ABD’nin güneybatısındaki çöl ile kırmızı kayalar, bitki örtüsünün pek olmayışı ve çoraklığı açısından pek çok benzerlik gösteriyor. Ama aynı zamanda bu çevrenin bizim için inanılmaz derecede tehlikeli olduğunu da biliyoruz. Böyle bir çevrede radyasyon koruyucu bir uzay giysisi, oksijen, su ve gıda tedariki olmadan hayatta kalamazdık. Bize yeryüzü gibi görünen bir ortam aslında bizi birçok yönden öldürmeye çalışıyor” dedi.   Güneşe en yakın üçüncü kaya parçasının vatandaşı olmak Gezegenimize uzaydan bakmanın bir aidiyet duygusu yarattığını ve insanlığın tüm çatışmalarına rağmen bir bütün olduğunun tekrar farkına varmamızı sağladığını belirten Bell, sözlerini şöyle sürdürdü: “1960’lı yıllarda astronotların Aya veya dünyanın yörüngesine giderken çektikleri dünyanın ilk fotoğrafları bizlere daha önce hiç sahip olmadığımız bir perspektif sunmuştu. Uzaydan dünyaya baktığımızda haritalarda gördüğümüz ulusal sınırları, ekonomik düzenleri, siyasi ve felsefi ayrımları görmüyoruz. Gördüğümüz şey, bizi sert uzay koşullarından koruyan kırılgan ve ince bir atmosfere sahip harika bir mavi bilye… Ve güneş sistemimize baktığınızda onun bir benzeri yok. Güneş sistemimizde dünyaya en çok benzeyen Mars bile aslında gezegenimizden önemli ölçüde farklı, gidip yaşayabileceğimiz bir yer değil.”     İnsanlar eninde sonunda diğer gezegenlere yerleşecek “İnsanlar eninde sonunda, belki yüz binlerce yıl sonra, Ay’a, Mars’a veya diğer gezegenlere gidip yerleşecekler. Ancak oraya gidip yerleşenler artık bizim türümüz olmayacak; başka bir türe evrilmiş olacaklar. Çevremiz değiştikçe bizler de evrim geçirerek değiştik ve çok uzun vadede bu yeniden gerçekleşecek. İnsanlar uzaya yerleştiklerinde yaşadıkları farklı ortamların koşullarına göre farklı insan türlerine evrilecekler. Bu perspektiften bakabilmek dünyanın ne kadar özel olduğunun farkına varabilmemiz için oldukça önemli. Diğer gezegenleri incelerken, dünyayı uzaydan araştırırken yaşadığımız gezegene dair çok şey öğreniyoruz. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda araştırmacı gezegenimizin iklimini, jeolojik yapısını, geleceğimizi ve nasıl sürdürülebilir bir şekilde yaşayabileceğimizi anlamaya çalışıyor. Bana göre gelecekte insanların uzaya yerleşmesi kaçınılmaz olacak ve onlar uzayın çok sert koşullarında yaşarken sürdürülebilirlikte olağanüstü iyi olacaklar. Ve sürdürülebilir bir şekilde yaşamalarını mümkün kılan tüm bu teknolojiyle birlikte gezegenimize geri dönecekler ve dünyada yaşayan insanlara yardım edecekler. Dünya sonsuza dek insan türünün evi olmaya devam edecek. Bana göre uzay programının bize kazandırdığı en önemli bakış açılarından biri gezegenimize dair bu farkındalık. Güneşe en yakın üçüncü kaya parçasının vatandaşı olmak, A, B veya C ülkesinin değil…”     ‘Dünya en sevdiğim gezegen’ Dr. Jim Bell, uzay keşiflerinde bilim insanlarının Mars’a dair edindikleri “yer duygusu” ile turistlerin henüz hiç gitmedikleri bir şehri hayal etme biçimleri arasında paralellik kuruyor. Nasıl ki turistler bilmedikleri şehirleri turist rehberlerinden, belgesellerden, televizyondan ve başkalarının anlattıkları hikayelerden yola çıkarak akıllarında canlandırıyorlarsa bilim insanları da uzay araçları ile edindikleri veriler sayesinde bilmedikleri gezegenleri tahayyül ediyor. Dr. Jim Bell, “Mars’a gitmek isterdim; ancak elbette geri dönmek kaydıyla. Dünya benim en sevdiğim gezegen” dedi.
Mars’ın görüntülerini dünyaya ulaştıran kameraları tasarlayan Arizona State Üniversitesi’nden Dr. Jim Bell, “Yüz binlerce yıl sonra, insanlar olarak Ay’a, Mars’a ve diğer gezegenlere er ya da geç yerleşeceğiz.

Mars’ın görüntülerini dünyaya ulaştıran kameraları tasarlayan Arizona State Üniversitesi’nden Dr. Jim Bell, “Yüz binlerce yıl sonra, insanlar olarak Ay’a, Mars’a ve diğer gezegenlere er ya da geç yerleşeceğiz. Ancak Dünya, insan türünün evi kalmaya devam edecek” dedi.

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Arizona State Üniversitesi (ASU) ile kurduğu akademik iş birliği kapsamında düzenlenen “Küresel Dönüşüm: ASU-BİLGİ Konuşmaları Serisi”nin ikinci etkinliği “Kızıl Gezegenden Sahneler: Bir Gezegen Bilimci ile Sinema Araştırmacısının Sohbeti” başlığıyla çevrimiçi olarak gerçekleşti. BİLGİ Sinema Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen etkinliğin konuğu ASU School of Earth and Space Exploration’da öğretim üyesi ve NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı’nda misafir araştırmacı olan Dr. Jim Bell’di.

 

Mars’ın görüntülerini dünyaya ulaştıran kameraları tasarlayan Bell, NASA’nın pek çok robotik uzay keşfi çalışmasında yer aldı. Bell, Spirit ve Opportunity uzay araçlarında Panoramik kamera (Pancam) renginden ve stereoskopik görüntüleme sisteminden sorumlu baş bilim insanı, Curiosity uzay aracının Mastcam kamera sisteminin baş araştırmacı yardımcısı ve NASA’nın “Mars-2020” uzay aracının Mastcam-Z kameralarının baş araştırmacısı olarak görev yapıyor. 

 

Mars: Yeryüzüne en çok benzeyen gezegen

Tasarladığı kameralar aracılığıyla Mars’tan gelen görüntüleri gördüğünde hissettiklerini anlatan Bell, “Mars’a ait yer duygumuzu bu robotik avatarlardan alıyoruz. Duyularımız, görüşümüz, hareketliliğimiz, dokunma ve kimyasalları koklama yeteneğimiz bu robotlar sayesinde ortaya çıkıyor. Mars’ı bu araçların merceğinden deneyimliyoruz.  Mars’ın manzarasının dünya ile ne kadar benzer olduğunu görmek harika. Mars, özellikle ABD’nin güneybatısındaki çöl ile kırmızı kayalar, bitki örtüsünün pek olmayışı ve çoraklığı açısından pek çok benzerlik gösteriyor. Ama aynı zamanda bu çevrenin bizim için inanılmaz derecede tehlikeli olduğunu da biliyoruz. Böyle bir çevrede radyasyon koruyucu bir uzay giysisi, oksijen, su ve gıda tedariki olmadan hayatta kalamazdık. Bize yeryüzü gibi görünen bir ortam aslında bizi birçok yönden öldürmeye çalışıyor” dedi.

 

Güneşe en yakın üçüncü kaya parçasının vatandaşı olmak

Gezegenimize uzaydan bakmanın bir aidiyet duygusu yarattığını ve insanlığın tüm çatışmalarına rağmen bir bütün olduğunun tekrar farkına varmamızı sağladığını belirten Bell, sözlerini şöyle sürdürdü: “1960’lı yıllarda astronotların Aya veya dünyanın yörüngesine giderken çektikleri dünyanın ilk fotoğrafları bizlere daha önce hiç sahip olmadığımız bir perspektif sunmuştu. Uzaydan dünyaya baktığımızda haritalarda gördüğümüz ulusal sınırları, ekonomik düzenleri, siyasi ve felsefi ayrımları görmüyoruz. Gördüğümüz şey, bizi sert uzay koşullarından koruyan kırılgan ve ince bir atmosfere sahip harika bir mavi bilye… Ve güneş sistemimize baktığınızda onun bir benzeri yok. Güneş sistemimizde dünyaya en çok benzeyen Mars bile aslında gezegenimizden önemli ölçüde farklı, gidip yaşayabileceğimiz bir yer değil.”  

 

İnsanlar eninde sonunda diğer gezegenlere yerleşecek

“İnsanlar eninde sonunda, belki yüz binlerce yıl sonra, Ay’a, Mars’a veya diğer gezegenlere gidip yerleşecekler. Ancak oraya gidip yerleşenler artık bizim türümüz olmayacak; başka bir türe evrilmiş olacaklar. Çevremiz değiştikçe bizler de evrim geçirerek değiştik ve çok uzun vadede bu yeniden gerçekleşecek. İnsanlar uzaya yerleştiklerinde yaşadıkları farklı ortamların koşullarına göre farklı insan türlerine evrilecekler. Bu perspektiften bakabilmek dünyanın ne kadar özel olduğunun farkına varabilmemiz için oldukça önemli. Diğer gezegenleri incelerken, dünyayı uzaydan araştırırken yaşadığımız gezegene dair çok şey öğreniyoruz. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda araştırmacı gezegenimizin iklimini, jeolojik yapısını, geleceğimizi ve nasıl sürdürülebilir bir şekilde yaşayabileceğimizi anlamaya çalışıyor. Bana göre gelecekte insanların uzaya yerleşmesi kaçınılmaz olacak ve onlar uzayın çok sert koşullarında yaşarken sürdürülebilirlikte olağanüstü iyi olacaklar. Ve sürdürülebilir bir şekilde yaşamalarını mümkün kılan tüm bu teknolojiyle birlikte gezegenimize geri dönecekler ve dünyada yaşayan insanlara yardım edecekler. Dünya sonsuza dek insan türünün evi olmaya devam edecek. Bana göre uzay programının bize kazandırdığı en önemli bakış açılarından biri gezegenimize dair bu farkındalık. Güneşe en yakın üçüncü kaya parçasının vatandaşı olmak, A, B veya C ülkesinin değil…”  

 

‘Dünya en sevdiğim gezegen’

Dr. Jim Bell, uzay keşiflerinde bilim insanlarının Mars’a dair edindikleri “yer duygusu” ile turistlerin henüz hiç gitmedikleri bir şehri hayal etme biçimleri arasında paralellik kuruyor. Nasıl ki turistler bilmedikleri şehirleri turist rehberlerinden, belgesellerden, televizyondan ve başkalarının anlattıkları hikayelerden yola çıkarak akıllarında canlandırıyorlarsa bilim insanları da uzay araçları ile edindikleri veriler sayesinde bilmedikleri gezegenleri tahayyül ediyor. Dr. Jim Bell, “Mars’a gitmek isterdim; ancak elbette geri dönmek kaydıyla. Dünya benim en sevdiğim gezegen” dedi.

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.