Bağışıklığınızı artırmak için günde 5 öğün meyve ve sebze tüketin

Havaların soğumaya başlaması, dışarıda geçirilen vaktin azalması, yürüyüş gibi fiziksel aktivitelerin azalmasıyla kışın kilo almaya elverişli bir ortamın oluştuğunu belirten Medical Park Tarsus Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Gözde Yapıcı, “Kışın bağışıklığı artırmak için meyve ve sebzeleri ölçülü tüketmek önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini önermektedir” dedi.  Güneşli günlerin azalması, havaların git gide soğuması, evde geçirilen vaktin artması, artan iş yoğunluğu ve hareketsizlikle birlikte kış aylarında daha mutsuz, yorgun ve depresif hissedebildiğimizi belirten Medical Park Tarsus Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Gözde Yapıcı, bu durumun iştah artışına ve yeme ataklarının tetiklenmesine sebep olduğuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu.  Lif alımını artırmak faydalı olabilir Bitkilerdeki sindirilemeyen karbonhidratlara lif adının verildiğini söyleyen Diyetisyen Gözde Yapıcı, “Lif, tüm sebze, meyve, tahıl, kuruyemiş ve kurubaklagillerde bulunur. Lifler tokluk süresini artırır, kan şekerini ve kan yağlarını dengeler, iştahınızı düzenler. Yeterli miktarda lif tüketmek bağırsak sağlığı için de çok önemlidir. Erkeklerin günde 28 gram, kadınların ise 25 gram lif tüketmesi önerilmektedir. Kurubaklagillerden mercimek, nohut, barbunya; meyvelerden armut, avokado, ahududu; sebzelerden Brüksel lahanası, enginar, brokoli, kuru meyveler ve yulaf ezmesi yüksek miktarda lif içerir” diye konuştu. Antioksidan içeren meyve ve sebzeleri tercih edin Dünya Sağlık Örgütü’nün günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini önerdiğini ifade eden Dyt. Yapıcı, şu bilgileri paylaştı: “Doğru şekilde beslenmek sadece kilo kontrolünü değil, aynı zamanda vücudun bağışıklık kontrolünü de sağlar. Antioksidan içeren meyve ve sebzeler bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Mandalina, elma, greyfurt, brokoli, Brüksel lahanası, havuç, karnabahar ve patates gibi mevsiminde olan meyve ve sebzelerine öğünlerinizde sıkça yer verin. Antioksidan içeriği bakımından zengin olan soğangilleri de bolca tüketmelisiniz. Pırasa, kırmızı, beyaz ve mor lahana, brokoli, karnabahar, soğanın tazesi ve kurusunu sofranızdan eksik etmeyin. Antioksidan açısından güçlü olan kuşburnu, ahududu, böğürtlen, ıhlamur, ekinezya gibi çayları bu dönemde rahatlıkla tercih edebilirsiniz.” Günde 8-10 bardak su için Soğuk havalarda su tüketiminin azaldığını vurgulayan Dyt. Yapıcı, “İçtiğimiz çay ve kahveler su ihtiyacımızı karşılamaz. Bu nedenle su tüketimimizi günde en az 8-10 bardak olacak şekilde ayarlamalıyız. Su içmekte zorlanıyorsanız, suyun tadını hafifletmek ve tüketiminizi kolaylaştırmak için suyunuzun içerisine limon, zencefil, kabuk tarçın ve karanfil ekleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Atıştırmalıklardan uzak durun Çoğu insanın farkında olmadan fazla yemek yediğini belirten Dyt. Yapıcı, “Bireyler bunu atıştırmalarla, bilincinde olmadan alışkanlık olarak yapmaktadır. Atıştırmalıklar sağlıklı besinler bile olsa, gün sonunda bize kalori fazlalığı olarak döner ve çoğu kişinin kilo almasının veya kilo verememesinin altında bu neden yatar. Çözümün ilk adımı bu durumun farkında olmaktır. Bu nedenle ayakta yemek yemeyin, ne yiyecekseniz bir tabağa koyun, ne miktarda yediğinizi görerek tüketin. Öğün aralarına belli bir süre koyup yeme saatlerinizi net belirleyin, bu saatler henüz gelmediyse bir şey yemekten kaçının” şeklinde konuştu. Tatlı ihtiyacı için düşük kalorili tercihler yapın Soğuk günlerde canımızın çikolatalı bir tatlı istemesinin şaşırtıcı olmadığını söyleyen Dyt. Yapıcı, “Daha fazla ısınmak için daha fazla enerji ihtiyacımız olduğunu hissederiz. Bu da tatlı veya karbonhidrat içeriği yüksek besinlere yönelmemizi sağlar. Tatlı isteğinizin önüne geçmek için öncelikle aç olmadığınızdan ve yeterli karbonhidrat tükettiğinizden emin olun. Bu gibi durumlarda tarçınlı süt, ballı bitki çayı, bitter çikolata, kahve, fıstık ezmeli muz dilimleri, yulaflı meyve kâseleri gibi düşük kalorili tatlı tercihler yapabilirsiniz” dedi. Dyt. Yapıcı, son olarak bağışıklığımızı güçlü tutmak, depresyona eğilimimizi azaltmak için uzman kontrolünde C, D vitamini ve Omega-3 gibi takviyeler alınabileceğinin altını çizdi.