Gerçek Gündem yazarı Nezih Onur Kuru, Politikyol için kaleme aldığı makalede  Dünya Mutluluk Raporu'nun sonuçlarını değerlendirdi. 

Mutluluk seviyesinin birçok faktöre bağlı olarak şekillendiğini, bunların arasında finansal ve ekonomik durum, sosyal güvenlik ve sosyal destek, kişisel hak ve özgürlükler, güvenlik kaygıları, hayattan genel memnuniyet seviyesinin yer aldığını belirten Kuru, şunları kaydetti: 

"Dünya Mutluluk Raporu araştırması bu algıları anket yardımıyla ölçüyor. Aynı zamanda hükümetlerin sağladığı sosyal güvence kapsamı, ülkenin gelir seviyesi, eşitsizlik seviyesi, ortalama yaşam beklentisi, yolsuzluk-şeffaflık dengesi gibi ülke düzeyinde ölçülen ve vatandaşların mutluluk ve memnuniyet düzeyini etkileyen makro ölçütler de mutluluk endeksine dahil ediliyor.

DÜNYA GENELİNDE MUTLULUK

Dünya genelinde mutluluk seviyesi incelendiğinde, ülkelerin ortalamaları emek karşılığı elde edilen refah seviyesi, istihdam düzeyim ve mutluluk arasında yakın bir ilişki kurulabileceğine dair önemli ipuçları veriyor.

Dünyada emek karşılığında elde edilen refah seviyesi ve istihdamın yüksek olduğu İskandinav ülkeleri, Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya’da mutluluk puanları yüksek. Refah ve istihdamın düştüğü Afrika, Asya ve Ortadoğu’da mutluluk azalıyor. Uzak Doğu’nun istisnailiği göze çarpıyor.

Refah ve istihdamın görece yüksek olmasına rağmen mutluluk skorlarında Batı ülkelerinden geride kalan Uzak Doğu ülkelerinde yoğun çalışma saatlerinin hayat memnuniyetini ve mutluluğu düşürdüğü öne sürülebilir.

TÜRKİYE’NİN DURUMU

Türkiye’de mutluluk ortalaması 10 üzerinden 5’in altında (4.7) ve dünya ortalamasının gerisinde. Türkiye Venezuela, İran, Irak gibi istikrarsızlık yaşayan ülkelerin gerisinde kalırken, Tunus, Filistin, Mali, Myanmar, Mısır ve Yemen gibi ülkelerle benzer seviyede bir mutluluk ortalamasına sahip.

Üstelik Türkiye’nin mutluluk puanı, satın alma gücüne dayalı kişi başına düşen yurtiçi gelir seviyesi (GDP PPP per capita) etkisiyle yükseliyor. Bu durum Türkiye’deki olumsuz havayı aslında perdeliyor. Bunun nedeni, Türkiye’nin GDP PPP seviyesinin ülkedeki gelir durumunu tam yansıtmaması. Türkiye Türk lirasında yaşanan değer kaybından ötürü GDP PPP ölçütüne göre Yunanistan, Polonya gibi ülkelerle aynı düzeyde çıkıyor. Satın alma gücüne dayalı olmayan hesapta (GDP per capita) ise bu ülkelerin gerisinde kalıyor. Fakat endekste ilk ölçüt kullanılmış.

Türkiye’nin mutluluk puanı, satın alma gücüne dayalı kişi başına düşen yurtiçi gelir seviyesi (GDP PPP per capita) etkisiyle yükseliyor. Bu durum Türkiye’deki olumsuz havayı aslında perdeliyor.

Mutluluğun ne kadarının satın alma gücüne dayalı kişi başına düşen yurtiçi gelir seviyesi (GDP PPP per capita) etkisiyle açıklandığı ölçütüne göre Türkiye 146 ülke arasında 45. sıradayken, kişisel özgürlüklerin açıklayıcılığında 140. sıraya geriliyor.

TÜRKİYE’NİN ORTA DOĞU VE ORTA ASYA’DAKİ YERİ

Türkiye, Orta Doğu ve Orta Asya bölgesinin en mutsuz ülkelerinden biri. Afganistan, Lübnan, Yemen ve Pakistan’dan sonra bölgenin 5. en mutsuz ülkesi Türkiye. Türkiye, Irak ve İran ile Kafkas ve Türki cumhuriyetlerin gerisinde kalmış. Türkiye’de daralan refah ve özgürlükler ile yaşanan ekonomik buhran ve siyasi istikrarsızlıklar Türkiye’yi Pakistan seviyesine düşürmüş." (KRT)